Antartik Kulübelerde Yaşayan Mikroplar Eşi Benzeri Görülmemiş Kimyasal Bileşikler Üretebilir

Antartik Kulübelerde Yaşayan Mikroplar Eşi Benzeri Görülmemiş Kimyasal Bileşikler Üretebilir

Bilim insanları şimdilerde bu mantarların farmasötik potansiyali olup olmadığını test ediyorlar.

Antartika, ahşabı ayrıştıran mikropların bulunması için olası bir yer değilmiş gibi gözükebilir. Buzullarla kaplanmış, ağaç olmayan bir kıta ve tipik olarak ayrışma ile ilişkili sıcak ve nemli koşullardan yoksundur. Ancak son yıllarda Ernest Shackleton ve 20. yüzyılın başındaki diğer kaşifler tarafından inşa edilen ahşap yapılar üzerinde bir çok tür fungi bulundu. Bilim insanları, bu alışılmamış organizmalardan bazılarını laboratuvarda yetiştirdiler ve şimdilerde de tıpta potansiyel uygulamaları araştırdıkları daha önce görülmemiş kimyasallar ürettiler.

Minnesota Üniversitesi’nde bir orman patolojisti olan Robert A. Blanchette ve onun çalışma arkadaşları, bu fungal numuneleri örneklemek için sekiz kere Antartika’ya seyahat etti. Fungiler antibiyotik penisilin, immünosüpresan siklosporin ve kolestrol buster lavostatin de dahil olmak üzere bir çok ilaç için temel oluşturur. Bu yüzden Blanchette bu antartik türlerin herhangi bir yararlı molekül üretip üretemeyeceğini öğrenmek istedi ve bunların analizi için üniversitenin İlaç Tasarım Merkezi’nde bir kimyager olan Christine Salomon ile birlikte çalışmaya başladı. Salomon, zorlu, beslenme açısından aç bırakılmış ortamlarda yaşayan mikroorganizmaların “kendi çöplüklerini korumaları” gerektiği ve antimikrobiyal bileşikler yaparak diğer mantar ve bakterilere karşı rekabet üstünlüğü sağladıkları hipotezini savunuyordu. Bu kimyasallar potansiyel olarak, oldukça ihtiyaç duyulan farmasötik tedavilere dönüştürülebilir.

Nisan ayında Phytochemistry dergisinde yayınlanan çalışmada Salomon,  Antartika mantarları Cadophora’nın birkaç türünü yetiştirdi ve bunların bilim için yeni olan dokuz yeni bileşik ürettiklerini keşfetti. Bileşiklerin hiçbiri laboratuvar testlerinde insan patojenlerini öldürmede etkili olmadı, aynı zamanda iki tip memeli kanser hücresinde de toksik değildi. Salomon’un bu sonucun gerçekten şaşırtıcı ve hayalkırıcı” olduğunu itiraf etmesine rağmen, Salomon bazı tıbbi potansiyeli ortadan kaldırmadığını da ekledi.

Ekibinin test ettiği bir tür olan kolomitid C olarak adlandırılan bir bileşiğin olağanüstü miktarlarını yaptı. Bu miktar, mantar ve bakteride bulmaya alışık olduğu benzer bileşiklerin konsantrasyonunun yaklaşık 1000 katı. Daha sonradan yayınlanmamış çalışmada, bileşik zebra balıklarında hızla yenilenen dokunun büyümesini durdurdu ve bazı hızlı büyüyen tümörleri inhibe etmede dolaylı bir rol olduğunu düşündürdü. Salomon’un grubu aynı zamanda kolomitidin C’nin farelerde meme kanseri hücrelerinin büyümesini tersine çevirdiğini gösteren ön kanıtlar buldu ve Salomon’un çalışma arkadaşları şimdi bulguları çoğaltmayı deniyorlar.

Kaynak : scientificamerican.com

675 Kez Okundu

İnovatif Kimya Dergisi

İnovatif Kimya Dergisi aylık olarak çıkan bir e-dergidir. Kimya ve Kimya Sektörü ile ilgili yazılar yazılmaktadır.

You may also like...

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com
Kopyalamak Yasaktır!