Aspir ve Yağ Sanayi
Türkiye Aspir Derneği Başkanı Prof. Dr. Fikret Akınerdem, yağ sanayicilerinin ayçiçeği fiyatlarının yükselmesi nedeniyle biyodizel sanayicilerinin sözleşmeli olarak ürettiği ‘Aspir’ bitkisine yöneldiğini, bunun da farklı sektörlerin çatışmasına yol açtığını belirtti.
Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Endüstriyel Bitki Ana Bilim Dalı Başkanı ve Türkiye Aspir Derneği Başkanı Prof. Dr. Fikret Akınerdem, bazı yağ sanayicilerinin ayçiçeği fiyatlarının yüksek olması nedeniyle biyodizel sanayicilerinin sözleşmeli olarak ürettiği aspir tohumunu satın aldığını belirterek, “Bu durum farklı sektörlerin çatışması, bunun yanında biyodizel sektörüne haksızlık yapılması anlamını taşır” dedi. Akınerdem, aspir bitkisinin öneminin giderek arttığını söyledi.
Bu üretim döneminde iklim koşullarının iyi olması nedeniyle aspirden Türkiye’nin her yerinde verimlilik açısından iyi sonuçlar alınmaya başlandığını anlatan Akınerdem, özellikle yüksek yağ oranlı çeşitlerle birim alanda yağ verimi yönünden de artış beklendiğini ifade etti.
Aspirin Türkiye’nin nadas alanlarında üretilebildiğini dile getiren Akınerdem, şöyle konuştu: “Bu nedenle yemeklik olarak kullanılan yağ bitkilerine ve yağ tüketimine zarar vermeyecek şekilde daha çok biyodizel sanayisine sözleşmeli modelle ham madde olarak yetiştirilmesi öngörülmüştü. Buna rağmen bu üretim döneminde bazı yağ sanayicileri, ayçiçeği fiyatlarının yüksek olması nedeniyle biyodizel sanayicilerinin sözleşmeli olarak ürettiği aspir tohumunu satın almaktadırlar. Bu durum farklı sektörlerin çatışması, bunun yanında biyodizel sektörüne haksızlık yapılması anlamını taşır. Aslında her iki sektör birbirine destek vermeli, üretim artışı için projeler üretmelidir. Ülkemiz çiftçileri yağ bitkilerinde üretim artışı için sözleşmeli üretime hazırdır.”
Akınerdem, Türkiye’nin hem yağ hem de enerji ithal eden bir ülke olduğuna işaret etti.
Sektörler arası saygıya ve emeğe riayet edilmesi gerektiğini vurgulayan Akınerdem, şöyle devam etti: “Aksi durumda biyodizel sanayicileri de yemeklik yağ sektöründen ham yağ çekebilirler ki bu da yağlı tohumlu bitkiler politikalarını yerinden oynatır. Yapılması gereken; önümüzdeki yıldan itibaren yağ sanayicilerinin de biyodizel sanayicileri gibi aspir bitkisini ve hatta diğer yağ bitkilerini sözleşmeli olarak üretmeleridir. Aslında her iki sektörün birbiriyle çatışmasına gerek yok. Öyle ki ülkesel aspir yağı üretim potansiyeli 2 milyon tondur. Bu değerle ülkemiz, her iki sektör için ham madde üretimine cevap verecek potansiyele sahiptir. Bu yıl oldukça talep gören aspir bitkisinin üretiminin önümüzdeki yıl 100 bin tonu geçeceğini tahmin ediyoruz. Özetle aspir bitkisi üretim artışına ‘evet’, sektörlerin birbirine haksızlık yapmasına ‘hayır’ demek esastır.”
Akınerdem, öte yandan alınan aspir tohumunun nerede ve nasıl işlendiği konusunun bakanlıklarca takibe alınması gerektiğini belirterek, önümüzdeki yıl aspir üretiminin daha bilinçli yapılması için dernek olarak tarım kredi kooperatifleri ile eğitim çalışmaları yapacaklarını bildirdi.
Kaynak : haberturk.com
