Daha İyi Kanser Tanısı için Biyosensör Araçlarının Geliştirilmesi
Erken kanser teşhisi, hastalığın gidişatını önemli derecede etkiler. Biyopsi ve tarama kandaki kanser belirtilerini ortaya çıkarmakta kullanılan en yaygın ve doğru araçlardır. Ama örneklerin analiz için merkez labaratuvarına gönderilmesi gerekmekte ve bu süreç pahalı, zaman alıcıdır. Örnekleri almak için gereken işlemler aynı zamanda hasta için ızdırap verici olabilir. Biyosensörler kanser tespiti için daha uygun, hızlı alternatifler sunar. Biyosensör teknolojisi, sürekli gelişen bir araştırma alanıdır. Daha etkili, hassas ve kararlı araçlar herzaman geliştirilimekte. Yine de, bu cihazların çok azı kanser teşhisi için klinik çalışmalar yapmaktadır. Bath ve Sao Paulo(USP) üniversitesinin ortak çalışmasına dayalı yeni bir proje, kanserin erken tanısına yönelik yeni araçlar geliştiriyor. Bath üniversitesinden Dr. Pedro Estrela ve Sao Paulo üniversitesinden Profesör Marcelo Mulato önderliğindeki bu ekipler hasta başında test aracılığıyla erken evre kanser biyobelirteçlerini doğru bir şekilde saptayan ve ölçen sensörler oluşturuyorlar. Araştırma iki üniversitenin yapay ortamda kanser tanısı için geliştirdiği var olan elektrokimyasal ve yarı iletken tabanlı biyosensörleri birleştiriyor. Bu ekipler sensor seçiciliğini ve duyarlılığını arttıran teknikleri geliştirmek için kendi uzmanlıklarını kullanıyorlar. Sonuç hem prostat hem meme kanserine özgü biyolojik belirteçleri saptayan yaratıcı, dayanıklı ultra hassas biyosensörler olacaktır. Dr. Estrela: ‘ Prostat ve meme kanseri İngiltere’de en yaygın iki kanser çeşitidir. Başlangıç evresinde saptanmaları başarılı tedavi şansını arttırır ve ölüm oranlarını düşürür. Semptomlar her zaman açık şekilde belli değildir bu iki kanser türünde, bu yüzden alternative tanı yöntemlerinin bulunması gerçek bir tıbbi ihtiyaç gereksinimini karşılar’ demiştir.
Yaşamı Değiştirebilen Yenilikçi Yaklaşımlar
Gelişmekte olan diğer cihaz, kanser ilerleyişine ve gelişimine bağlı, kandaki mikroRNA panellerini tespit edecek. Bu biyosensör prostat kanserinin aşaması ve alt türü hakkında kesin ve önemli bilgiler ortaya çıkarmak için mikroRNA’in moleküler parmak izini analiz edecek. Bu bilgi, bireysel hastalar için en iyi terapi seçeneğini tanımlamaya yardımcı olabilir. Bu araçlar şimdiki tanılardan daha az invazif ve daha etkili bir alternatif sunmaktadır. Onlar kandaki kanser belirtilerini daha doğru bir şekilde analiz etmek için tasarlandılar. Bizim amacımız bu cihazları gelecekte birinci basamak tedavide büyük ölçüde kullanışlı hale getirmektir. Zamanla dünya çapında, hastahanelerde düzenli kontrollerin bir parçası olarak ve cerrahi operasyonlarda biyosensörleri görmek istiyoruz.
Tamamlayıcı Araştırma Uzmanlığını Biraraya Getirmek
Biz bu işbirliğini sprint vasıtasıyla, Sao Paulo araştırma kuruluşu(FAPESP) ile finance ettik. Bu iki yıllık proje biyosensör teknolojisi şemsiyesi altında iki üniversite arasında devam etmekte olan araştırmayı ve işbirliğinin destekliyor. Bu Dr. Estrela’nın prostat kanseri çalışmalarından ve Profesör Mulato’nun meme kanseri üzerindeki çalışmalarından yararlanıyor. Bu projenin Kasım ayında başlamasından itibaren, Bath ve Sao Paulo üniversitesi arasında araştırmacı ziyaretleri gerçekleşti ve bir bilgi alışverişi başladı. Proje gelecekte, kanser teşhisi için biyosensör araştırmalarını daha ileriye götürme yolundaki işbirlikleri için umut vaat ediyor.
Kaynak : medicalxpress.com
