Friedrich Wöhler

Friedrich Wöhler

Alman kimyagerlerin kıdemlisi olan ve üreyi keşfetmesiyle organik kimyanın öncüsü sayılan Friedrich Wöhler 31 Temmuz 1800’de Eschersheim’de küçük bir köyde doğdu. Bilimsel bir tarım uzmanının (agronomun) ve veterinerin oğlu olan Wöhler burada bir süre köyün papazlığını yapan üvey amcasıyla birlikte yaşadı. Babası bu yüzyılın başlarında ülke elektörünün kişisel hizmetçiliğini yapmaktaydı. Yazmayı, resim yapmayı ve Fransızca’yı ilk olarak üniversitede yetişmiş ve olağanüstü bir zekaya sahip olan babasından öğrendi. 7 yaşına geldiğinde bir devlet okuluna yazıldı ve burada özel olarak Latince, Fransızca ve müzik derslerini aldı. Bu yıllarda deneyler yapmakla ve koleksiyonculukla ilgilendi.

Kısa bir süre için babasının ve yakın bir dostunun desteğiyle Göttingen Üniversitesi’nde bulundu ve burada doğa bilimlerine merak sardı. Dostu, deneyler için gerekli olan önemli fiziksel ve kimyasal ekipmanlara sahipti ve onun sayesinde dönemin en büyük yeniliği olan pillerle çalışma fırsatı buldu. Aynı zamanda gelecekteki incelemeler için herhangi bir görünüş özelliği bulunmayan minerallerin her türlüsünün toplanmasına katkı sağladı.

1814 yılında daha çok spor alanında yoğunlaşan bir liseye başladı. Bu alanda da çok başarılı olmasına rağmen asıl ilgisi kimya ve fizik bilimlerineydi. Bilimsel düşüncesinin oluşmasındaki en önemli etki oldukça entelektüel ve bilgili olan; fiziksel, kimyasal ve mineralojik çalışmalar yapan Dr. Buch’tu. Dr. Buch mutfağında profesyonel olmayan, sadece belirli günler için deney yapılan bir laboratuvara sahipti. Genç öğrencisi Wöhler’in yardımıyla Bohemia’da bulunan bazı piritleri analiz etti ve bu sayede selenyumu keşfetti. Bu keşfini Annalen adlı bir bilimsel dergide yayımladı ve ilk defa bir dergide Wöhler’in adı yer aldı. Daha sonra, ikili çalışmalarını ilerleterek çinko cevherinden yeni bir metal olan kadmiyumu keşfetti.

Wöhler, Cassel ve Göttingen’e yaptığı bir gezide profesör Stromeyer’e göstermek ve tanıtmak için yeni keşfini gezi boyunca  yanında taşıdı. Gezi sırasında üzerinde hevesle çalıştığı  “Natural History” isimli kitabın yazarı olan Blumenbach’la tanıştı. Yazar, genç öğrenciyi içtenlikle karşıladı ve ona kitabının gizemlerini gösterdi. Wöhler’in birkaç yıl sonra  Blumenbach’ın meslektaşı ve Stronmeyer’in varisi olabileceğini  hiç kimse tahmin edememişti.

Kalsiyum karpitin sentezi dışında berilyumu, alüminyumu, silikonu ve silikon nitriti keşfetti.

Wöhler zamanla kimya alanında daha doğru fikirler elde etti ve günümüzde de geçerliliğini yitirmiş olan filojiston kuramını terk etti. Kimya alanındaki bilgilerine Hagen’in Experimental Chemistry isimli kitabı sayesinde yenilerini ekledi. Bu kitapla birlikte kimyasal deneylere olan tutkusu arttı ve odasını laboratuvar haline getirdi. Burada yaptığı deneyler sırasında bir şişe klorun kırılması sonucunda boğularak hayatını kaybetmenin eşiğinden döndü ve fosforun neden olduğu birkaç yanık sayesinde deney sırasındaki temkinliliğini artırdı.

Özellikle galvanik pillerle ilgili deneylerle ilgilendi. Yüz küçük çiftli plakaları kullanarak ve Sir Humpry Davy’nin potasyumun izolasyonuyla ilgili deneyini tekrar ederek bir galvanik pil inşa etmeyi başardı. Tüm çabası potasyumun kimyasal yolla elde edilebilmesi içindi.

1820 yılında liseden mezun oldu ve üniversiteye başladı. Üniversitedeki ilk yılını babasının da eğitim görmüş olduğu  Marburg Üniversitesi’nde geçirdi. Burada botanik, mineraloji, fizik ve anatomi derslerini aldı ama kimya Wöhler’in gözünde popüleritesini hiç kaybetmedi.  Buradaki eğitimi sırasında sülfosiyanik asit ve siyanojen içeren bileşiklerle ilgili çalışmalarını sürdürdü. Davy’nin daha önce hazırladığı fakat farkında olmadığı siyanojen iyodürü yeniden keşfetti. Bu keşfini Marburg Üniversitesi Kimya Bölümü profesörü olan Wurzer’le paylaştı ve medikal kuralları ihlal ettiği gerekçesiyle çalışması övgü yerine eleştiri aldı.

Marburg’da geçirdiği bir yıl sonunda Almanya’nın en eski üniversitesi olan Heidelberg Üniversitesi’ne geçti ve Leopold Gmelin ile birlikte çalışmaya başladı. Aynı zamanda Tiedemann’ın fizyolojik çalışmalarına da katılan Wöhler, burada Heidelberg’te sülfosiyanik asitle yapmış olduğu çalışmalarına devam etti ve keşfettiği siyanik asit ile ilgili çalışmalarının sonuçları Gmelin’in talebiyle Annalen‘de yayımlandı.

Wöhler, “Maddenin Üreye Geçişi” adı altında tıp fakültesi tarafından düzenlenen bir yarışmaya yarışmacı olarak katıldı ve kandaki  bitki-alkalilerinin karbonatlara dönüşümüyle ilgili çalışmasıyla büyük bir başarı elde etti.

1823 yılının Eylül ayında üniversite sınavını geçerek Tıp Doktoru ve Cerrahi doktorasını aldı. Mesleğini icra etmek üzere Avrupa’daki büyük hastahanelerle görüşme yapan Wöhler, Gmelin’in tavsiyesiyle meslek hayatından vazgeçip yeniden kimya alanına yöneldi. Bu öneri doğrultusunda Berzelius’la iletişime geçti ve Stockholm’deki laboratuvarında çalışabilmek için iznini istedi. Berzelius o zamanlar hidroflorik asit, silisyum, bor ve zirkonyumla ilgili çalışmalar yapıyordu ve Wöhler bu çalışmaların hepsini birer tecrübe olarak edindi.

1824 yılında Göttingen’e geri döndü ve Gmelin ve Tiedemann’ın tavsiyeleriyle Heidelberg Üniversitesi’ne doçent pozisyonuna başvurdu. 1826 yılından 1831 yılına kadar Berlin Polytechnic  Okulu’nda kimya alanında eğitim verdi. Bu dönemde siyanojen, siyanik asit, ürik asit, alüminyum, glikozum, itriyumla, titanyum ve organik madde içeren meteor taşlarıyla ilgili yaptığı çalışmalarını Annalen‘de yayımladı. Kısa bir süre sonra Sainte Claire Deville’nin de yardımıyla kristal halindeki boru keşfetti.

Bütün bu çalışmalarının arasında en önemlisi 1828 yılında kazayla amonyum siyanürden sentezlediği üreydi ve bu  yüzden organik kimyanın öncüsü olarak bilinir.  Ürenin sentezinden kısa bir süre sonra bilinmeyen bir  metalin oksidine ait olan yeni bir madde keşfetti ve Berzelius’un yardımıyla bu maddenin vanadyum oksit olduğunu öğrendi.

Görevinin Berlin’de sağlamış olduğu büyük avantajlara rağmen 1832 yılında profesürlükten istifa etti ve Cassel’e döndü. Burada birkaç yıl boyunca hiçbir resmi görevde bulunmayıp Berzelius’un kitaplarının ve yıllık raporlarının çevirileriyle meşgul oldu. Cassel’deki bir fabrikada biriken arsenik-nikel arzı sayesinde Wöhler nikelin ekonomik olarak ayrıştırılabileceğini düşündü ve bu sayede Alman gümüş imalatında yeni bir yöntem geliştirdi.

1834 yılında İsveç Kraliyet Akademisi’nin yabancı bir üyesi olarak seçildi. Aynı yıl, yaptığı deneylerle bir grup karbon, hidrojen ve oksijen atomunun  element gibi davrandığını ve kimyasal bileşenlerdeki elementler ile değiştirilebileceklerini kanıtladı.

1836 yılının Mart ayında Wöhler, bir yıl öncesinde hayatını kaybeden Stromeyer’in yerine Göttingen’e Kimya ve Eczacılık profesörü, Laboratuvarlar yöneticisi ve Hanover’ın genel sekreteri olarak çağrıldı. Yedi kez tıp fakültesi dekanlığına seçildikten sonra gelen sekizinci teklifi reddetti.

1857 yılında Heinrich Buff ile birlikte silanı keşfetti.

Yetmiş beş yaşına geldiğinde Hanover’ın en yüksek onur unvanı Order of Merit’i aldı ve French Institute’nin sekiz yabancı ortağından biri olarak seçildi. Aynı yıl, İmparator Napolyon tarafından Onur Nişanı subayı seçildi.

Başlıca yayımladığı çalışmaları Berzelius’un  Yearly Reports, Text – book of Chemistry, Grundriss der Unorganischen Chemie und der Organischen Chemie, Mineral Analyse mit Beispielen‘dir. Bu kitapların çok sayıda baskısı üretilse de son olarak tümü Wöhler’in asistanı olan profesör Fittig tarafından “Organic Chemistry” adı altında düzenlendi.

1872 yılında Royal Society of London tarafından Wöhler’e Copley Madalyası verildi.

Wöhler’in ilk evliliği 1828 yılında kuzeni Franziska Wöhler ileydi ve bu evliliği dört yıl sonra eşinin ölümüyle sonuçlandı. İkinci kez Julie Pfeiffer ile evlendi. İlk evliliğinden bir oğlu ve bir kızı, ikinci evliliğinden ise dört kızı olan Wöhler 23 Ekim 1882’de Göttingen’de öldü.

Diğer Çalışmaları

  • Lehrbuch der Chemie, Dresden, 1825, 4 vol.
  • Grundriss der Anorganischen Chemie, Berlin, 1830
  • Grundriss der Chemie, Berlin, 1837-1858 Vol.1 & 2 University and State Library Düsseldorf tarafından dijital baskı.
  • Grundriss der Organischen Chemie, Berlin, 1840
  • Praktische Übungen in der Chemischen Analyse, Berlin, 1854
2.203 Kez Okundu

Simge Kostik

İzmir Yüksek Teknolojisi Enstitüsü, Kimya Mühendisliği Bölümü yüksek lisans öğrencisiyim. Çalışma alanımı yakıt teknolojisi ve enerji sektörleri oluştursa da kimyanın her alanıyla ilgili araştırma yapmaya ve kendimi geliştirmeye açığım. Bir konuda her şeyi bilmek yerine her konudan bir şey bilmeyi ve öğrenirken öğretmeyi amaç edindim, bu amaç sayesinde de 2017 yılında İnovatif Kimya Dergisi'nde çeviri yapmaya başladım.

You may also like...

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com
Kopyalamak Yasaktır!