Paul-Émile Lecoq de Boisbaudran

Paul Émile Lecoq de Boisbaudran

 

Spektroskopi ve spektroskopinin nadir toprak metalleri üzerindeki uygulamaları ile yaptığı çalışmalar sayesinde galyumu, samaryumu ve disprozyumu keşfeden Fransız kimyager Paul – Emile Lecoq de Boisbaudran, 18 Nisan 1938’de Fransa’nın Cognac şehrinde doğdu.  Boisbaudran doğduğu zaman babası Paul, Cognac’ta bir şarap şirketinin başındaydı. Bir subayın kızı ve iyi bir eğitim almış olan annesi tarafından tarih ve yabancı dil dersleri aldı. Resmi bir eğitim hayatının olmamasına rağmen Fransa’da devlete bağlı olan yüksek öğretim kurumu Ecole Polytechnique’nin kitaplarından yararlanarak kendini kimya alanında geliştirdi. Deneylerine amcasının sağladığı ekipmanlar sayesinde evinde kurduğu laboratuvarda başladı.

Yirmili yaşlarındayken aile şirketinde çalışarak Amerika’yı ve İngiltere’yi gezme ve kendini geliştirme fırsatı buldu. Boş zamanlarında kimya ve fizik alanlarındaki çalışmalarını sürdürdü. Tuz çözeltilerinin aşırı doygunluğu, kristalleşme koşulları ve kristal yapılar çalışmalarının temel konularındandı.

Boisbaudran; 1866-1869 yılları arasında izomorf bir tuzun, kristalleriyle temas ettirelerek aşırı doygunluğun yok edilebileceğini ve aşırı doymuş koşullar altında anhidrit (susuz) tuzların çözeltilerinin hazırlanabileceğini gösterdi. 1874 yılında amonyum şapı kristalleri için, kübik yüzlerin sekiz yüzlü kristallerden daha çözünür olduğunu buldu.

Bek alevini ve elektrik kıvılcımını kullanarak 35 farklı elementin spektrumlarını analiz etti. Böylece 1880’de samaryumu (Sm), 1886’da disprosyumu (Dy) ve 1890’da öropiyumu (Eu) keşfetti. 1880 yılında J.C Galissard de Marignac tarafından keşfedilen gadolinyumu (Gd) izole etti.

Ayrıca, metallerin emisyon çizgileri ve atom ağırlıkları arasında bir ilişki buldu.

Lecoq, o zamanlar yeni keşfedilmiş olan argonun periyodik cetveldeki soygazlar grubuna ait olduğunu öne sürerek elementlerin periyodik olarak düzenlenmesine önemli bir katkıda bulundu.

En önemli çalışması galyumun keşfiydi. 1875’te 52 kilogram mineral cevherinden ayrıştırılmış örneğin içinde birkaç miligram galyum klorür ve yeni spektroskopik çizgiler olduğunu buldu. Deneylerine Pireneler’den aldığı yüzlerce kilogram çinko cevherini kullanarak devam etti ve potasyum hidroksitteki (KOH) hidroksitin (OH) çözeltisini elektroliz ederek bu saf metalin bir gramından fazlasını izole etti. Daha sonra dört tondan fazla metal kullanarak 75 gram galyum hazırladı ve galyumun atomik kütlesini 69.86 olarak hesapladı. Bu çalışması sayesinde Fransa’nın en yüksek onur ödülü olan Şeref Nişanı’nı (Legion of Honour), Davy Madalyası (1879) ve 10.000 frangın Prix Lacaze’sini aldı. 1888’de Royal Society’nin üyesi seçildi.

Kısa bir süre sonra Lecoq’un galyuma kendi adını verdiği iddia edildi çünkü Fransızca “le coq” kelimelerinin çevirisi Latince’de “gallus” kelimsine karşılık geliyordu. Lecoq bu iddiayı 1877’de yayımladığı bir makalede reddetti ve galyumu Galya’dan esinlenerek adlandırdığını belirtti.

1895’ten sonra ailesindeki sorumlulukları ve sağlık problemi çalışmalarını engelledi. Lecoq, ankilozan spondilit hastasıydı, bu yüzden 28 Mayıs 1912’de Paris’te öldü.

980 Kez Okundu

Simge Kostik

İzmir Yüksek Teknolojisi Enstitüsü, Kimya Mühendisliği Bölümü yüksek lisans öğrencisiyim. Çalışma alanımı yakıt teknolojisi ve enerji sektörleri oluştursa da kimyanın her alanıyla ilgili araştırma yapmaya ve kendimi geliştirmeye açığım. Bir konuda her şeyi bilmek yerine her konudan bir şey bilmeyi ve öğrenirken öğretmeyi amaç edindim, bu amaç sayesinde de 2017 yılında İnovatif Kimya Dergisi'nde çeviri yapmaya başladım.

You may also like...

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com
Kopyalamak Yasaktır!