Helyum Stoklarında Kriz Patlak Verdi
ABD rezervleri tükendiğinde, alternatif kaynaklı Helyum gerekecek.
2006-7 yıllarında ve daha sonra 2013’te gerçekleşen küçük ve fark edilmeyen bir olay yaşandı: Avrupa’daki ve ABD’deki helyum kullanıcıları, o yıla yönelik talep artışını karşılayamayacakları konusunda tedarikçilerden mektuplar aldı.
Her iki aksaklık da ciddi olaylardı.Yarı iletken endüstrisindeki gelişmiş atmosferlerden gelen helyum gazının birçok farklı sanayi kullanımı vardır; Sıvı oksijen veya hidrojen roket ileri itiş sistemlerinin temizlenmesi ve basınçlandırılması bunlardan bir kaçına örnek verilebilir.Özel dikkat edilecek bir husus şudur;Sıvı helyumun eşsiz fiziksel özellikleriyle ultra-soğuk sıcaklıkları korumasına izin vererek medikal MRI tarayıcılarının veya parçacık hızlandırıcılarının çekirdeğinde süper-iletken mıknatısları etkinleştirmesi yerine kullanılabilecek başka bir madde henüz helyumun yerini alamamıştır.
2006 yılında ilk kez meydana gelen küçük endişe dalgalanmaları 2013’te tekrarlanınca büyüdü ve geçtiğimiz yıl Amerikan Fizik Derneği, Malzeme Araştırma Topluluğu ve Amerikan Kimya Topluluğu tarafından raporlandı.
Bunları dikkate aldığımızda bu konuyla ne kadar ilgili olmalıyız?
Düşük Rezervler
Günümüzdeki ticari helyum ihtiyaçları,yalnızca bir avuç doğal gaz alanından (yakın zamana kadar çoğunlukla ABD’de) üretilerek sağlanmaktadır. Helyum arzı ile ilgili sorunlar ABD hükümeti tarafından daha da karmaşık hale getirildi. 1925’in başlarında ABD Helyum Akdi, bu gazı bir savaş malzemesi olarak tespit etti ve stratejik bir rezerv yaratılmasını emretti.Daha sonra, uzay yarışında ve füze programında helyum kullanımı, Amarillo yakınlarındaki Bush Dome’daki federal bir tesiste helyum ayrımı ve depolamayı meydana getiren 1960 Helyum Değişiklik Akdini doğurdu.
1996’da Clinton yönetimi, Arazi Yönetimi Bürosuna bu rezervi satmasını emretti.Piyasa fiyatında aksamalar olmasına rağmen çok az kaynak ve tedarikçi bulunduğundan bu helyumun fiyatını düşürdü.( Federal Helyum Rezervi dünya pazarının% 40’ına kadar tedarik ederken, gelecekteki keşif veya yatırım için çok az teşvik sağlıyor.)
Ancak 2020’lerin başında federal arzı tükenecektir. ABD’de Hugoton-Panhandle gaz sahası büyük ölçüde tükenmiş ve LaBarge alanının ömrü belirsizdir. Sıvılaştırılmış doğal gazın küresel bir pazarı olduğu halde, Cezayir ve Katar’dan gelen büyük helyum kaynakları sadece kullanılabilir.Helyum bu alanlarda marjinal konsantrasyonlarda ve kullanılabilir düzeydedir, çünkü metan sıvılaştırma işlemi, helyumun kalıntı atık gazda ayrışmaya değer seviyelere zenginleştirilmesini sağlar. Avustralya, Polonya ve Kanada’daki daha küçük kaynaklar bu büyük arz kaynaklarının yerini alamaz ancak Rus gaz alanlarından gelen helyumun yakın gelecekte önemli bir kaynak sağlayacağı yönünde haberler var. Bu çok ilginç bir siyasi soru önermektedir;’’Rus helyumuna ve hidrokarbon pazarının istikrarına ne ölçüde güvenmeyi istiyoruz?’’
Bu kasvetli resmi hafifletmek için çeşitli girişimler var. İlki helyumun korunması.Helyum kullanıcı topluluğu, helyumun geri dönüşümü ve kullanım sırasında kaybın önlenmesi konularında önemli ilerlemeler kaydetmiş ve hem yükselen helyum maliyeti hem de yenilenemez kaynakların iyi yönetilmesinin sürdürülebilir bir gelecek için vazgeçilmez olduğunun farkına varmıştır.İkincisi, daha küçük ve daha verimli helyum özütleme proseslerinin geliştirilmesidir; daha düşük sermaye harcamaları, helyum içeren daha küçük gaz alanlarından helyum çıkarılmasını mümkün kılar ve ABD pazarlarında bir etkiye sahiptir.Üçüncüsü yeni helyum gazı alanları bulmaktır.Bunu yapmak için,helyum kaynağı kayacına; helyumu serbest bırakmak için bir işleme;yeraltı göçünü kontrol eden sıvı süreçlerinin anlaşılmasına ve jeolojik yakalama yapılarının tespiti ve helyumun üretilmesi gereken seviyelere konsantre edilmesi için tanımlanmasına ihtiyaç vardır.
Tanzanya’da böyle büyük bir araştırma programı sürüyor. Burada, 2.7 milyar yıllık kratonik kayaçların U(Uranyum) ve Th(Toryum) çürümeleri tarafından üretilen helyum birikimi var.Doğu Afrika Çöküntü Vadisi, bu kıta kronunu bölüp volkanik aktivite ve buna bağlı ısıtma ile sonuçlandı.Bu süreç biriken helyumu ve azot gibi diğer gazları harekete geçirir. Kaya fayları ve hidrojeoloji, gazın nasıl göçe uğradığını etkiler ve helyum sızıntılarının hacimce% 10’a kadar helyum içeren yerden kabarcık oluşturmasına neden olur. Tanzanya’da bir ‘helyum bölgesi’ nin on yıldan beri küresel bir ihtiyaç potansiyeline sahip olabileceği tahmin ediliyor.
Helyum birikimlerini kontrol eden temel işlemleri anlamak suretiyle, geçmişte benzer jeolojik özelliklere sahip başka yerlere bakabilir ve gelecekte helyum aramamızı genişletebiliriz.
Bununla birlikte, helyum bulmayı unutmamalıyız.Ayrıca helyumu pazara ayırmak ve taşımak için altyapıyı inşa etmek önemli zaman ve yatırım gerektirir.
Kaynak : chemistryworld.com