Kimyagerler Derneği’nden ‘kimyasal Sızıntı’ Açıklaması
Kimyagerler Derneği, 5 Ağustos 2015 tarihinde Tuzla Organize Deri Sanayii’nde vuku bulan bir kaza nedeniyle meydana gelen nitrik asit sızıntısı haberlerine ilişkin açıklama yaptı.
Kimyagerler Derneği’nden yapılan açıklamada, kimya endüstrisinin; petrol, doğal gaz, hava, su ve maden cevherlerini ham madde olarak kullanarak sayıca 70 binden fazla kimyasal madde üreten bir sektör olduğu belirtilerek, “Kimya endüstrisinin ürettiği kimyasallar, başta ziraat, gıda, inşaat, enerji, tekstil, ilaç, ulaşım, elektronik, savunma sanayii olmak üzere 30’dan fazla sektörde kullanılmaktadır. Kimya sektörü, endüstrinin bütün sektörleriyle irtibatlı olması nedeniyle ulusal ekonomi içinde merkezi bir role sahiptir. Dünya ekonomisi içinde kimya sanayiinin 4 trilyon dolarlık bir pazar payı bulunmaktadır. Sabun, deterjan ve kozmetikler gibi son kullanıcı ürünleri, bu büyük kimya pazarının sadece yüzde 10’luk bir dilimini kapsamaktadır. Kimya endüstrisinde sülfürik asit, fosforik asit, amonyak, klor, hidrojen peroksit, etilen, etanol, metanol, fenol ve benzeri, vazgeçilmez, olmazsa olmaz başka kimyasalların eldesi için çıkış maddeleri ve reaktifler olarak kullanılan 50’ye yakın temel kimyasal vardır” denildi.
Temel kimyasalların, dünya ölçeğinde çok büyük miktarlarda üretildiği aktarılarak, “Örneğin, dünyada yılda 200 milyon ton sülfürik asit, 38 milyon ton fosforik asit, 140 milyon ton amonyak, 56 milyon ton klor, 3,8 milyon ton hidrojen peroksit, 156 milyon ton etilen, 850 milyon ton etanol, 65 milyon ton metanol, 10 milyon ton fenol üretilmektedir. Temel kimyasallardan biri olan nitrik asit, başta amonyum nitrat olmak üzere nitratlı gübreler ile polimer sanayiinde öncü bileşikler olan poliüretan ve naylon hammaddelerinin sentezlerinde kullanılmakta olup bu asidin Avrupa Birliğindeki yıllık üretimi 20 milyon ton, dünyadaki toplam üretimi ise 60 milyon ton olarak gerçekleşmektedir. Kimya endüstrisi, bu tür reaktiflerle çalışırken kaza sonrası durumlar dahil risk analizleri yaparak özel tasarımlı reaktörler kullanmakta, gerekli önlemleri almaktadır” ifadeleri kullanıldı.
“Yapılan açıklamalarda, nitrik asidin depolanması amacıyla içine konulduğu 20 tonluk tankın delinmesi sonucu bu kazanın meydana geldiği, akan nitrik asidin toplama havuzunda toplanarak tasfiye edildiği, herhangi bir etkilenmenin olmadığı ifade edilmiştir. Kazanın başlangıç anından itibaren nitrik asit buharlarının solunmaması için kaza çevresi boşaltılmış, yapılan uyarılarla ciltle temas veya solunma durumunda uygulanacak ilk önlemler açıklanmıştır” diye devam eden açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Bilindiği gibi 2012 yılının Haziran ayında kabul edilen yeni İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile işçi ve temsilcilerinin eğitimi ve bilgilendirilmesi konusunda ciddi yol alınmıştır. Bu kanunun yürürlüğe girmesi ile birlikte işyerlerinde oluşabilecek ya da dışarıdan gelebilecek tehlikelerin, işçilere, işyerine ve çevresine verebileceği zararların ve bunlara karşı alınacak önlemlerin belirlenmesi amacıyla İş Güvenliği Uzmanları yetiştirilmiştir. Bu uzmanlar; kimyager, mühendis, mimar veya teknik elemanlardan (teknik öğretmenler, fen-edebiyat fakültelerinin fizik mezunları) oluşmaktadır. Bu kapsamda, kimya sektöründe olduğu gibi kimya sektörüyle bağlantılı sektörlerde görevlendirilecek uzmanların da iyi bir kimya alt yapısına sahip olması halinde istenmeyen kazalara karşı daha bilinçli önlemlerin alınabileceğini düşünmekteyiz. Paydaş meslek örgütlerinin, çok farklı nedenlerle karşılaşılabilecek bu tür kazalar sonrasında ülke olarak uygulanması gereken acil eylem planlarının hazırlanması için daha ileri ve ayrıntılı çalışmalar yapılması gerektiği hususundaki görüşlerine katılıyoruz. Bu bağlamda, İş Sağlığı ve Güvenliği kurallarını temel çalışma ilkesi olarak kabul eden, çevre duyarlılığına sahip bir meslek örgütü olarak bilgi ve birikimlerimizi, iş dünyası ve kamuoyu ile paylaşmaya hazır olduğumuzu kamuoyuna saygıyla duyururuz.”
Kaynak : iha.com.tr