Nano Ölçekte Kanseri Hedeflemek
Osaka Üniversitesi Nükleer Tıp ve İzleyici Kinetiği bölümünden bilim insanları, astatin-211 ile etiketlenmiş altın nanoparçacıkların kullanıldığı hedeflenen kanser radyasyon tedavisi için yeni bir sistem geliştirdiler. Radyasyonun sınırlı aralığı ve yarı ömrü sayesinde, nanopartiküllerin lokalizasyonu ile de birlikte, sağlıklı hücrelerin zarar görme olasılığı oldukça düşüktür. Bu çalışma, mevcut tekniklerdeki yan etkileri içermeyen etkili kanser tedavi yöntemlerine ön ayak olabilir.
Brakiterapi, kanser tedavisi için doğrudan hastanın vücudunun içine yerleştirilen “tohum” adı verilen kapalı bir radyoaktif kaynağın kullanıldığı yöntemdir. Diğerlerinin yanı sıra prostat, baş, boyun ve beyindeki belirli tümörler için etkili olduğu bulunmuştur. Bununla birlikte, diğer radyasyon tedavi yöntemlerindeki gibi, brakiterapi de kusma veya baş ağrısı gibi ciddi yan etkilere neden olabilmekte. Sağlıklı hücreleri korurken aynı zamanda tedavinin etkinliğini en üst düzeye çıkarmak için daha gelişmiş radyasyon hedefli yöntemlere ihtiyaç vardır.
Şimdi, Osaka Üniversitesi liderliğindeki bilim insanlarından oluşan ekip, radyasyonun yalnızca kanser hücrelerine lokalize olmasını sağlamak için radyoaktif bir izotop içeren altın nanoparçacık olan “nanodeeds” kullandı. Astatin-211, fazladan bir nötron içeren astatin elementinin kararsız bir izotopudur. Bu, alfa parçacıkları yayarken radyoaktif bozunmaya maruz kalmasına neden olur. Büyük boyutları nedeniyle, hızla hareket eden alfa parçacıkları, radyasyon kaynağına yakın kalırken kanser hücrelerinin DNA’sında ölümcül çift zincir kırılmalarına neden olabilir. Ayrıca, astatin-211’in yarı-ömrü çok kısa olduğu için -yaklaşık 7 saat- nanopartiküller sağlıklı dokulara sızmadan çok önce etkisiz hale gelecektir. Bu durum da, ciddi yan etkilere neden olmadan büyük terapötik dozların uygulanmasına izin verir. Başyazar Hiroki Kato, “Hedef DNA’ya güçlü bir şekilde zarar veren ancak vücut içinde çok kısa bir menzile sahip olan alfa ışınları yayan astatin-211 ile altın nanoparçacıkları kullanarak yeni, güvenli ve güçlü bir kanser tedavisi geliştirdik” diye açıklıyor.
Sıçan veya fare modelleri kullanılarak nanoparçacıklar doğrudan tümörlere enjekte edildi. Ekip, nanoparçacıkların kanser hücrelerine girdiğini ancak altı radyoaktif yarı ömre eşdeğer bir süre boyunca diğer organlara yayılmadığını buldu. Aynı zamanda, nanopartiküller kanser hücreleri için oldukça toksikti. Kıdemli yazar Koichi Fukase, “Bu nano ilacı doğrudan tümöre enjekte ederek tümörün büyümesinin güçlü bir şekilde bastırılabileceğini gösterdik” diyor. Altın nanoparçacıklar ve siklotronlarda astatin-211 nükleer yakıta ihtiyaç duymadan üretilebildiğinden, bu yeni tedavi hastanelerde yaygın olarak kullanılabilir hale getirilebilir.
Kaynak: sciencedaily.com