Yeni Bir Periyodik Tablo mu?
Sıvı damlacıklar; sıvı taneciklerinin bağımsız hareketlerinden, bulundukları katı yüzeyden ve etrafındaki gazdan oluşan dirençle; kompleks bir şekil oluşturmaya ve birbirlerinden farklı hareket etmeye meyillilerdir.
Damlacıkların hareketleri, silikon çiplerden vücut sıvılarının ölçümüne kadar her şeyin üretilmesini sağlarken, bu hareketlerini sınıflandırmanın şu ana kadar hiçbir yolu yoktu.
Cornell Üniversitesi Mühendislik Profesörü Paul Steen liderliğindeki ekip, elementlerin klasik periyodik tablodaki yerlerini gösteren atomik orbitallerinin arasındaki simetriden ve damlacık şekillerini tanımlayan enerjilerden faydalanarak damlacık hareketleri periyodik tablosunu oluşturdu.
Ulusal Bilimler Akademisi Bildiriler Dergisi’nde yayınlanan ‘Damlacıkların Hareketleriyle Periyodik Tablo Oluşturmak’ eserinin baş yazarı Steen, “Soru, damlacık hareketleri periyodunu daha fazla anlamak için bir şeyler kullanılabilir mi, idi.” dedi.
Steen, “Bu tablonun, kimyasal elementlerin periyodik tablosuna benzer bir sırası var. Yüksek enerjiden az enerjiye iniş soldan sağa, yukarıdan aşağıya doğrudur” dedi.
Ayrıca, damlacıkların hareketlerinin sabit şekil simetrilerinden dolayı sınıflandırılabileceğini fark ettiler. Örneğin, su damlacıkları yıldız şeklindeyse, beş noktanın hepsinin bir grup kabul edilmesi.
Steen klasik periyodik tabloyu sallayarak, “Bunlara hareketli elementler diyoruz” dedi. Birkaç değişkene bağlı olarak sonsuz sayıda girdileri olan yeni tablodaki her bir hareketli element, bir damlacık tanesi hareketinin bir modunu sınıflandırır. “Moleküllerin hareketlerini anlamak için bunların kombinasyonlarını kullanabilirsiniz” dedi.
Çalışmada Steen’in ekibi ilk olarak, yaklaşık 60 derecelik açıyla birbirine temas eden su damlacıklarının yüzeyde titremesi için 35 hareketli elementi keşfetti.
Steen, bu periyodik tablo adli olaylarda, araştırmacıların bir damlacığın nereden geldiğini anlamalarına potansiyel uygulamada yardımcı olarak olayı çözebilir, dedi. Analistler tablonun sınıflandırmasını kullanarak kanı ve ilgili yüzeydeki enerjiyi tanımlayabilir ve belli sıçramalara neyin neden olduğunu anlayabilirler.
Steen, “Belirli bir hareketi parçalamanın ne olduğunu bir kez fark edince, hareketin kaynağından çok daha fazlasını bulabilirsiniz” dedi.
Kaynak : sciencedaily.com