Doğal ‘Himalaya Aerosol Fabrikası’ İklimi Etkileyebilir!
Doğal olarak salınan gazlardan dolayı Himalayaların vadilerinde büyük miktarlarda yeni parçacıklar oluşabilir ve dağ rüzgarları ile yüksek rakımlara taşınabilir ardından üst atmosfere enjekte edilebilir.
Yayılan parçacıklar sonunda bulut yoğunlaşması için çekirdek görevi görerek iklimi etkileyebilir. Parçacık oluşumu ve kaynakları hakkındaki bu yeni bulgular, geçmiş ve gelecekteki iklimin daha iyi anlaşılmasına katkıda bulunacaktır.
Helsinki Üniversitesi Atmosfer ve Yer Sistemi Araştırma Enstitüsü’nden (INAR) Doçent Federico Bianchi, “İklimin geçen yüzyılda nasıl değiştiğini anlamak için sanayileşmeden önceki doğal atmosfer koşullarını olabildiğince güvenilir bir şekilde bilmemiz gerekiyor” diyor.
Bunu yapmak için bilim adamları, insan etkisinin minimum olduğu dünya çapında bozulmamış yerler arıyorlar. Uluslararası bir araştırmacı grubu, Everest ana kampının yakınında, deniz seviyesinden 5050 m yüksekte bulunan Piramit istasyonundaki Nepal İklim Gözlemevi’nde kapsamlı bir çalışmayı tamamladı. Orada, insan faaliyetlerinden uzakta atmosferik parçacıkların oluşumunu inceleyebildiler. Sonuçlar bugün Nature Geoscience dergisinde yayınlandı.
Doğal Kaynaklı Partiküller
Çalışma, vadi yukarı rüzgarlarının Himalaya eteklerinde bitki örtüsü tarafından yayılan buharları daha yüksek rakımlara taşıdığını gösteriyor. Bu taşıma sırasında, bu gazlar fotokimyasal reaksiyonlarla çok düşük uçuculuğa sahip bileşiklere dönüştürülür ve bunlar hızla çok sayıda yeni aerosol parçacığı oluşturur. Bunlar daha sonra atmosferin çok düşük insan etkisine sahip bir bölgesi olan serbest troposfere taşınır.
Bianchi, “Bütün Himalayaları, sürekli olarak büyük miktarda partikül üreten ve ardından bunları Everest’in yukarısındaki atmosfere doğrudan enjekte eden bir ‘aerosol fabrikası’ olarak düşünebilirsiniz” diyor. Bu ölçümlerden, partiküllerin taşınmasının günümüz partikül konsantrasyonunu Himalayalar’ın üzerine iki veya daha fazla faktör kadar artırabileceğini hesaplıyoruz.
Bilim adamları ilk kez dağ havalandırmasını serbest troposferdeki atmosferik parçacıkların büyük bir potansiyel kaynağı olarak görüyorlar.
Ek olarak, yeni oluşmuş parçacıklar doğal kökene sahiptir ve antropojenik kirleticilerin karıştığına dair çok az kanıt vardır. Bu nedenle, bu süreç, sanayi öncesi dönemden beri büyük olasılıkla değişmemiş olabilir ve bu süre zarfında üst atmosfer aerosol popülasyonuna katkıda bulunan başlıca kaynaklardan biri olabilir. Bu yeni gözlemler, bu nedenle, bu büyük bölgedeki aerosol konsantrasyonlarının sanayi öncesi temelini daha iyi tahmin etmek için önemlidir. Bu tür süreçlerin iklim modellerine dahil edilmesi, iklim değişikliği anlayışını ve gelecekteki iklim tahminlerini geliştirebilir.
Gelecekteki çalışmalar, bu fenomenin daha iyi ölçülmesine odaklanacak ve diğer yüksek dağlık bölgelerde de araştıracaktır.
Kaynak: sciencedaily.com