İhracatını En Çok Artıran Sektör ‘Kimya’ Oldu
İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Başkanı Adil Pelister, “Kimya sektörü olarak, 2022 yılında hedeflediğimiz 33 milyar dolar ihracat hacmimizle toplam ülke ihracatımızın yaklaşık yüzde 13,4’üne tekabül eden bir seviyeye ulaştı. Bundan 4 sene evvel sektörel bazda üçüncü sırada olan kimya, bugün ihracatını en çok artıran sektör olarak birinciliğe yükseldi” dedi.
İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) ve Boya Sanayicileri Derneği (BOSAD) iş birliğiyle şirketler için tehlike oluşturan iklim değişikliğine karşı mücadelede boya sektörünün geleceğine ışık tutacak Türk Boya Sektörü Sürdürülebilirlik Raporu hazırlandı.
Raporun tanıtımı dolayısıyla düzenlenen toplantıda konuşan İKMİB Başkanı Adil Pelister, boya sanayisinde üretim ve tedarik zincirindeki sürdürülebilirlik uygulamalarının paylaşılması, bunların sektöre etkilerinin belirlenmesi ve sektörde faaliyet gösteren firmaların bilgilendirilmesi amacıyla raporu hazırladıklarını söyledi.
Pelister, kimya sektörüne ilişkin, “Kimya sektörü olarak, 2022 yılında hedeflediğimiz 33 milyar dolar ihracat hacmimizle toplam ülke ihracatımızın yaklaşık yüzde 13,4’üne tekabül eden bir seviyeye ulaşmış olmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Bundan 4 sene evvel sektörel bazda üçüncü sırada olan kimya, bugün ihracatını en çok artıran sektör olarak birinciliğe yükselmiş oldu. Bu başarı hepimizin. Boya sektörümüzün de bu yükselişteki payı büyüktür.” değerlendirmesinde bulundu.
Sürdürülebilirliğin önemini vurgulayan Pelister, “Sürdürülebilirlik dediğimiz şey, tam 50 yıllık bir süreç. Şekillene şekillene tam 50 yılda olgunlaşmış yeni bir düzenden bahsediyoruz. ‘Karanlık fabrikalar’ olarak ele aldığımız Endüstri 4.0 da, teknoloji ve toplum birlikteliğini ele alan Toplum 5.0 da, Yeşil Mutabakat ve Yeşil Ekonomi de, Almanya’da kabul edilen ve yakında bütün AB ülkelerinde de uygulanmasını öngördüğüm yeni Tedarik Süreci Yönetim İlkeleri kanunu da sürdürülebilirlik kavramının birer çıktısı” şeklinde konuştu.
Pelister, dünyada yeni bir eko politik dönüşüm yaşandığına işaret ederek, teknoloji temelli gerçekleşmekte olan bu dönüşüme uyum sağlamak, hatta bununla yetinmeyip bu yeni düzenin kurgulayıcıları olmak zorunda olduklarını söyledi.
Türk Boya Sektörü Sürdürülebilirlik Raporu’nun yol gösterici bir çalışma olduğunu belirten Pelister, “Paydaşları açısından en büyük etkiyi ve değeri yaratacak sosyal, çevresel, yönetimsel ve ekonomik konuları içeren, sürdürülebilirlik başlığındaki faaliyetlerin şeffaf bir şekilde paylaşılmasını sağlayan ve Türk boya sektörüne sürdürülebilir gelecek için dönüşümde yol gösterici bir çalışma.” diye konuştu.
Odağımızda Sürdürülebilirlik, Performans ve Maliyet Var
BOSAD Yönetim Kurulu Başkanı M. Akın Akçalı da, tüm dünyayı etkisi altına alan iklim değişikliğinin etkilerinin giderek arttığını aktararak, “Küresel iklim krizine yönelik atacağımız stratejik adımların önemi çok büyük. İklim değişikliğine karşı mücadelede boya sektörümüzün bir yönetim stratejisi belirlemesi gereklidir, çevresel, sosyal ve ekonomik alanlarda, iklimsel değişikliklere ayak uydurması ve uluslararası mutabakatlara entegre olması kaçınılmazdır.” dedi.
Boya üreticileri olarak uluslararası gelişmeleri yakından takip ettiklerini bildiren Akçalı, şunları kaydetti:
“Sürdürülebilirlik alanında sektörel bir yol haritası belirlemek için çalışmalar yapıyoruz. Son dönemlerdeki yeşil çevre konseptlerine ve Avrupa Birliği’ndeki süreçlere baktığımızda boya üreticileri olarak stratejilerimizi belirlerken 3 önemli odağımız var; sürdürülebilirlik, performans ve maliyet. Sürdürülebilirlik anlamında kullanılan ham maddeler de çok önemli.
Sürdürülebilirlik kavramı sadece iş stratejisi olarak değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi olarak görülmeli. Dernek olarak kimya sektörünün sürdürülebilirlik konusunda oynadığı kritik rolün bilincindeyiz. Şeffaf, bütünsel, hesap verebilir yönetim anlayışımız doğrultusunda hayata geçirdiğimiz rapor, Türk boya sektörünün sürdürülebilirlik konusunda fotoğrafını çekiyor.”
Kaynak : dunya.com