Kimya Bilimi, Tuş Kilidi Olarak ‘Ter Analizini’ Öneriyor
Kimyager Jan Halámek elektronik cihazları daha güvenli hale getirmek için biyometrik bazlı bir yaklaşım önermektedir.
Jan Halámek, elektronik cihazları güvence altına almak için kendi terimizin kullanılması fikrinin, diğer güvenlik yöntemlerine göre daha iyi bir şeçim olduğuna inanıyor.
Albany Üniversitesi’nde Kimya profesörü olan Halámek, ChemPhysChem dergisinde, akıllı telefonlar ve akıllı saatler gibi mobil ve giyilebilir cihazların kilidini açmak için yeni bir biyometrik tabanlı kimlik doğrulama yaklaşımı önermek üzere bir görüş bildirisi yayınladı.
Bu yaklaşım, aygıt sahibine özgü bir aminoasit profili oluşturmak için, kişinin cilt salgılarının ya da terinin analiz edilmesine dayanıyor. Bu aminoasit profili, cihazın içinde saklanacak ve kişi cihazın kilidini açma girişiminde bulunduğunda her seferinde kişiyi tanımlamak amacıyla kullanılacaktır.
Halámek, “Elektronik cihazlar için kimlik doğrulama işlemini tamamen değiştirebilecek yeni bir güvenlik şekli geliştiriyoruz. İnsan terini tanımlayıcı olarak kullanmak, potansiyel saldırganlar tarafından kolayca taklit edilemez veya saldırılamaz. Tamamen güvenli korumaya çok yakın bir yöntemdir” dedi.
Cilt salgıları, her biri kimlik doğrulama analizi için hedef olabilecek, birçok küçük molekül veya metabolit içerir.
Bir profil oluşturmak için, cihazın, önce sahibinin ter seviyelerini günün çeşitli zamanlarında sürekli olarak ölçeceği bir “izleme süresi” olacaktır. Örneğin; gece vardiyalı çalışanlar, sabah saat 2’ de günlük vardiyalı çalışanlara kıyasla çok daha farklı bir profile sahip olurlar. Ayrıca yaş, biyolojik cinsiyet, ırk ve bireyin fizyolojik durumu gibi diğer faktörler de profilin oluşturulmasında rol oynar.
Profil geliştirildikten sonra, sahibi cihazı bir kere tutarak, cihaz tarafından tanımlanabilir.
Bu yaklaşım mevcut kimlik doğrulama yöntemlerini iyileştirmekle kalmayıp, aynı zamanda cihazı açmak için parmaklarını belirli bir konuma taşıyamayacak bir engeli olan kişilere yardımcı olacaktır ve bakıcılarının aygıtlarının kilidini izinsiz açmasını da engelleyecektir. Cihaz sahibi ayrıca herhangi bir şifreyi hatırlamak zorunda kalmaz.
Fotoğraf: Halámek, laboratuarındaki öğrencilerle araştırma yapıyor.
Halámek, “Mevcut kimlik doğrulama biçimlerinin tamamen güvenli olmadığı kanıtlandı. Parola ve pin kodu kişinin omzunun arkasından, başkası tarafından kolayca görülebilir. Parmak iziyle koruma konusunda ise; bir aygıtı açabilen parmak izi kalıbının nasıl oluşturulacağı üzerine internette birçok video eğitimi vardır. Yüz tanımada ise hala bazen düzgün çalışmayan sorunlar var” dedi.
Halámek, analizini laboratuarında başarılı bir şekilde test etti. Bir sonraki adımı, uygulanmasına yardımcı olabilecek bir mühendisle işbirliği yapmaktır.
Halámek’in makaleyle ilgili ortak yazarları; Clarkson Üniversitesi’nde profesör olan Vladimir Privman ve Albany Üniversitesi’nde yükseklisans öğrencisi olan Juliana Agudelo’dır.
Halámek’in bu araştırma konusu ayrıca suçluları yakalamak için de kullanılabilir.
Halámek’in bu araştırması, siber güvenlik üzerine odaklanan ilk konusudur ancak suçluları yakalamak için biyolojik belirteçlerin test edilmesini içeren araştırmayı da çalışma konularına ekliyor.
Halámek ve araştırma ekibi, son iki yılda yaptıkları bu adli keşifleri için dünya genelinde düzinelerce medya organında yer aldı.
Halámek ve ekibi, bir suç mahallinde parmak izi veya kan tortusu gibi geride bırakılan fiziksel kanıtlar içindeki bileşikleri test ederek, DNA testi yapılmaksızın suçluların temel özelliklerini birkaç dakika içinde tespit edebiliyor. Buna yaş aralığı, cinsiyet ve etnik köken tespiti de dahildir.
Halámek, “Bir kişinin niteliklerini aradığınızda, her şey biyolojik belirteçlerle ilgilidir. Bu saf bir kimyadır” dedi.
Halámek’in adli araştırması, kampüs ve ülke çapında diğer üniversitelerden araştırmacılar ile çok sayıda işbirliği yaparak devam ediyor. Laboratuvarı, geçtiğimiz günlerde, parmak izi analizlerini geliştirmeye devam etmek için Adalet Bakanlığı / Ulusal Adalet Enstitüsü aracılığıyla üç yıllık bir hibe ile ödüllendirildi.
Kaynak : phys.org