Kimya Sektöründe Türkiye’de Gerçekleştirilen Üretim Değeri 121,3 Milyar Lira
Türkiye Kimya Petrol Lastik ve Plastik Sanayi İşverenleri Sendikası (KİPLAS) Yönetim Kurulu Başkanı Feridun Uzunyol, “Sanayide, tarımda, tekstilde, kıyafetlerimizde, evlerimizde, otomobillerimizde, yemeklerimizde ve suyumuzda kimya var. Kısacası hayatımız kimya.” dedi.
KİPLAS’ın düzenlediği “Çalışma Hayatının Geleceği” başlıklı toplantıya, Türkiye Kimya Petrol Lastik ve Plastik Sanayi İşverenleri Sendikası (KİPLAS) Yönetim Kurulu Başkanı Feridun Uzunyol, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Başkanı Kudret Önen, KİPLAS Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Uluslararası İşverenler Sendikası (IOE) Başkanı Erol Kiresepi ve PETKİM Genel Müdür Yardımcısı Kanan Mirzayev katıldı.
Etkinlikte konuşan Uzunyol, “Sizler de gayet iyi biliyorsunuz ki, kimya hayatımızın her alanında. Sanayide, tarımda, tekstilde, kıyafetlerimizde, evlerimizde, otomobillerimizde, yemeklerimizde ve suyumuzda kimya var. Kısacası hayatımız kimya.” diye konuştu.
KİPLAS’ın 1961’den beri sektörde ve Türkiye’ye hizmet verdiğini belirten Uzunyol, “Önümüzde sürprizlerle dolu uzun bir yol var. Yıllar içinde yorulan ve eskiyen sendikacılık da bu yolun koşullarına uyum sağlamak için kendini hiç durmadan sorgulamak ve yapılandırmak zorunda. Bu hıza yetişemeyen kurumların ayakta kalması çok zor.” görüşünü dile getirdi.
Uzunyol, bilinç ve sorumlulukla uzun soluklu koşuda geriye düşmemek için KİPLAS ailesi olarak kendilerini hem yönetim anlayışı hem de çalışma prensipleri açısından daima yenilediklerini ve yenileyeceklerini söyledi.
Uzunyol, şunları kaydetti:
“Kuruluşumuzdan beri kullandığımız kurumsal kimlik renklerimizi ve logomuzu yeniledik. Mevcut ve gelecekteki üyelerimize daha doyurucu hizmet verebilmek için her alanda gelişiyoruz. Devletimizle, paydaşlarımızla, muhatap işçi sendikalarımızla, çatı örgütümüz TİSK ile hem ulusal hem de uluslararası platformlarda yarattığımız sinerjiyi sürdürmek için durmaksızın çalışıyoruz ve azimle çalışmaya devam edeceğiz.”
Kimya Sektöründe Türkiye’de Gerçekleştirilen Üretim Değeri 121,3 Milyar Lira
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Başkanı Kudret Önen ise kimya sektörünün küresel üretim ve ticarette etkin olan otomotiv, bilgi ve iletişim teknolojileri, makine, yatırım ve tüketim malları sektörlerinin tamamına girdi sağlayan, lokomotif bir sektör olduğunun altını çizdi.
Dünyada kimya sektöründeki son 10 yıllık dönemde en büyük atılımı Çin’in gerçekleştirdiğini, kimyasal satışlarını yüzde 11,6’dan yüzde 39,9’a çıkarttığını belirten Önen, “Çin, ABD ve Almanya’nın toplam satışından 2 kat fazla kimya ürünü satışı gerçekleştirmiştir.” ifadesini kullandı.
Önen, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Plastikten kozmetiğe, ilaçlardan boyalara kadar birçok alanda sağladığı nihai ürünler ve ara mallar temin eden kimya sektöründe Türkiye’de gerçekleştirilen üretim değeri 121,3 milyar liradır. 196 ülkeye 13,2 milyar dolar ihracat yapan sektörde yaklaşık 14 milyon kişi istihdam edilmektedir. İmalat sanayi içinde yüzde 12,5 oranında bir katma değer yaratmıştır. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de kimya gibi farklılaşmak için yüksek düzeyde Ar-Ge ve inovasyon gerektiren sektörlerin gelişimi için üniversite-sanayi iş birliği önem kazanırken, bu sektörlerde faaliyet gösteren firmaların üniversitelerin bilgi ve araştırma altyapısından yararlandığı teknopark benzeri bir ekosistemin oluşturulması, sektörün gelişmesi açısından elzem görünmektedir.”
Önen, sanayide yeni bir yolculuğa çıkıldığına ve imalat sanayinde kuralların yeniden yazıldığına işaret etti.
KİPLAS Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Uluslararası İşverenler Sendikası (IOE) Başkanı Erol Kiresepi de çalışma hayatının dünya genelinde en çok konuşulan konuların başında geldiğinin altını çizdi.
Çlışma hayatının geleceğinin geniş bir konsept olduğunu ve çalışma hayatının geleceği noktasında, IOE tarafından özel bir rapor hazırlandığını dile getiren Kiresepi, şöyle devam etti:
“İstanbul’da 2-5 Ekim 2017 tarihlerinde gerçekleştirilen Uluslararası Çalışma Teşkilatı Avrupa ve Orta Asya Bölge Toplantısı çerçevesinde, çalışma hayatının geleceği konusunda yapılan değerlendirmelere de değinmek istiyorum. Toplantı sonuç metninde yeni üretim, dijitalleşme ve otomasyon süreçlerinin işgücü piyasalarını etkileyen dinamik süreçler olarak değerlendirilmesini isabetli bulduğumu belirtmek isterim. Yüzyıl İçin İstanbul İnsiyatifi olarak adlandırılan sonuç metninde, işçi, işveren ve hükümetlere eğitim, becerilerin geliştirilmesi ve yaşam boyu öğrenme programlarının desteklenmesi yönünde tavsiyede bulunulmasını da çalışma hayatının geleceği açısından ümit verici bir işaret olarak kabul ediyorum. Politik modellerin ve düzenlemelerin tasarımında gerçek bir değişiklik olmasını istiyorsak herkesin olağanın dışında düşünmesi gerektiğine inanmaktayım.”
Kimya Sanayisinin Yaklaşık 4 Trilyon Dolarlık Satış Cirosu Var
PETKİM Genel Müdür Yardımcısı Kanan Mirzayev, kimya sanayisinin yaklaşık 4 trilyon dolarlık satış cirosu ile dünyada ikinci büyük sektör konumunda olduğunu belirtti.
Mirzayev, “Gelişmiş tüm ülkelerin imalat sanayileri incelendiğinde istisnasız tamamının gelişmiş bir kimya sanayisine sahip oldukları görülüyor. Bu yönüyle kimya sanayisi ülkeler için gelişmişliğin bir ölçüsü olarak değerlendiriliyor. Kimya sanayisi ambalaj, inşaat, tekstil, tarım, otomotiv, sağlık gibi diğer tüm sektörlere girdi sağlaması açısından da stratejik bir sektördür.” dedi.
Kimya sanayisinin en önemli alt sektörü konumundaki petrokimya sanayisi, toplam kimya sanayisi yıllık satış cirosunun yüzde 50’sini oluşturduğunun altını çizen Mirzayev, “Dünya ekonomilerinde kapladığı alan ve katma değer yaratma gücü nedeniyle gelişmişlik düzeyine en büyük katkıyı, kimya sanayisinin lokomotifi konumundaki petrokimya sanayisi sağlıyor.” ifadelerini kullandı.
Dünya ekonomilerinin küresel güçleri olan ABD, Batı Avrupa ve Japonya gibi ülkelerin, petrokimya sanayisinin önemini erken dönemde fark ettiklerini vurgulayan Mirzayev, özellikle 2. dünya savaşı sonrası hızlı yatırım faaliyetleri ile sektörde bugün bulundukları konuma erişebildiklerini kaydetti.
Mirzayev, istikrarlı büyüme grafikleri ile öne çıkan ve Çin’in başını çektiği Uzak Doğu ülkeleri ile hammadde zengini Orta Doğu ülkelerinin, Batılı ülkelere benzer şekilde, petrokimya sanayisi ve ekonomik büyümenin kuvvetli ilişkisini erken dönemde gözlemlediklerini ve yeni yatırımlarla birlikte küresel petrokimya piyasasının önemli aktörleri haline geldiklerini aktardı.
Kaynak : sabah.com.tr