Kozmetik ürünlerdeki kimyasallar kanser saçıyor
Denetimsiz ve güvenilir olmayan kozmetik ürünlerde bulunan bazı kimyasallar, vücuttaki hormon dengesini değiştirerek kansere yol açıyor. Uzmanlar, güzelleşme uğruna yapılan bu yanlış için uyarıyor.
Meme kanserinin oluşumunda çevresel faktörlerin önemli rol oynadığını bildiren uzmanlar, kozmetik üretiminde kullanılan bazı maddelerin kanser etkenleri arasında yer aldığını belirterek, meme kanserinden korunmak için kozmetik kullanımının sınırlandırılması gerektiğini bildiriyorlar. Özellikle merdivenaltı üretilen kozmetik maddelerin hormon dengesini bozarak ve taklit ederek kansere zemin hazırladığını söyleyen Liv Hospital Meme Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Levhi Akın, “Dünyada ve ülkemizde milyonlarca kadının ve erkeğin kullandığı bazı kozmetik ürünlerin içinde yer alan kimyasallar, vücutta östrojen ve diğer hormonları engelleyerek ya da onları taklit ederek hormonal dengeyi bozabilir. Bu da kansere zemin hazırlar. Güzelleşirken kanser olmayın” dedi.
Kozmetik Ürünlerinde Kimyasal Var
Araştırmaların bazı kimyasalların insanlarda kanser gelişimine katkıda bulunduğunu ortaya koyduğunu söyleyen Prof. Dr. Akın, “Çeşitli bileşimlerden oluşan kozmetik ve kişisel bakım ürünleri, meme kanseri ile bağlantıları araştırılan fitalat ve paraben grubundan kimyasalları da içeriyorlar. Özellikle denetimsiz yerlerde üretilen bazı makyaj malzemeleri, nemlendiriciler, saç bakım ürünleri, traş kremleri ve jelleri paraben içeriyorlar. Oje, saç spreyi ve bazı kişisel bakım ve temizlik ürünlerinde renkleri tutmak ve kırılganlığı azaltmak için fitalat grubundan kimyasallar kullanılıyor. Kozmetik satın alırken ve kullanırken dikkatli olmak gerekir” diye konuştu.
Erkekler de Tehlikede
Bu tehlikenin sadece kadınlar için değil erkekler için de geçerli olduğunu belirten Prof. Dr. Akın, “Artık günümüzde erkekler de bakım ve temizlik ürünlerini kullanıyorlar. Meme kanseri kadın hastalığı olarak bilinse de erkekler de risk altında. Her 8 kadından birinde meme kanseri görülürken erkeklerde bu oran 100 erkekte birdir” diye açıkladı. Prof. Dr. Akın, şişmanlık, kötü beslenme, hareketsizlik, ailede kanser hikâyesinin olmasının risk oluşturduğunu söyledi.
30’dan Sonra Kontrole Başlayın
Meme kanseri görülme yaşı gittikçe küçülüyor. Bu yüzden uzmanlar doktor kontrollerinin 30’lu yaşlarda başlamasını tavsiye ediyor. Anne, kız kardeş, teyze gibi birinci derece de yakınlarında meme kanseri olan kadınların yüksek risk grubunda kabul edildiğini söyleyen Prof. Dr. Levhi Akın, “Yüksek risk altında olanlarda muayene başlangıç yaşı 20’dir. 40 yaşından başlayarak, her yıl mamografi çektirilmesi gerekir. Meme veya yumurtalık kanseri açısından güçlü bir aile öyküsü veya geçmişte göğse uygulanan bir ışın tedavisi gibi yüksek risk faktörleri varsa, yıllık mamografiler 30 yaş civarında başlayabilir. Mamografisi temiz çıkan kişilere her yıl yerine iki yılda bir mamografi çekilmesini tavsiye edenler de var” dedi.
Kaynak : a24.com.tr