Plastik sektörünün sorunu imaj
Plastik, kauçuk ve kompozit sektörleri, ‘meclis’ kurdu. Yeni kurulan TOBB Türkiye Plastik, Kauçuk ve Kompozit Sektör Meclisi’nin ilk toplantısında sektörün ithalat bağımlılığı ele alındı. Sektörün imaj sorunu bulunduğunu vurgulayan Meclis Başkanı Yavuz Eroğlu, Avrupa Birliği’ndeki Gıda Güvenliği Otoritesi’ne (EFSA) benzer bir kamu otoritesi kurumuna ihtiyaç olduğunu söyledi.
Türkiye Plastik, Kauçuk ve Kompozit Sektör Meclisi toplantısı, ilgili sektörlerden temsilcileri buluşturdu.
Toplantıda değerlendirmelerde bulunan Meclis Başkanı Yavuz Eroğlu, plastik üreticisinin üzerine ekstra maliyet ve yük yüklemeden rekabet gücünün artırılması gerektiğini anlattı. Eroğlu, “Yurt içinde hammadde üretimini artırırken iki şeye dikkat edilmesi gerekir. Birincisi hangi hammaddeler desteklenecek, aciliyeti olanlar hangileridir, hangileri katma değer olarak ülkeye katkı sağlar? İkincisi de bunu yaparken, plastik mamul üreten sektörlere zarar vermemek gerekir. İkisini birlikte çok iyi dengede götürmek gerektiğine inanıyorum. Dolayısıyla bizim mamul üreten sektörün rekabetçiliğini baltalayacak bir politika içinde olmamamız gerekiyor” dedi.
Kamuoyu sektörü doğru algılamalı
Meclis Başkanı Eroğlu, sektörün bir kamu otoritesi tarafından sahiplenilmesi ve bu kaynaktan toplumda sektör hakkında doğru algıların oluşturulması gerektiğini dile getirdi. Eroğlu, şunları söyledi:
“Plastik sektörü olarak en büyük sorunumuz aslında imajla ilgili. Çıkıp gazetelerde, televizyonlarda bunları anlatmaya gayret ediyoruz. Ancak biz sonuçta işin menfaatiyle ilgili taraftayız. Siz doğruları da söyleseniz, ‘Sen zaten kendin üretiyorsun. Ürettiğin şeye herhalde kötü demeyeceksin’ derler.
Bunun çözümü güvenilir kamu otoritesinde. Örneğin Avrupa Birliği’nde Gıda Güvenlik Otoritesi (EFSA) bunu yapıyor. Türkiye’de en büyük eksikliğimiz bizim EFSA benzeri bir kuruluşumuz yok. Kamu otoritesi olmadığı için de, çıkıp birisi bizi itham ettiği zaman kendimizi en iyi şekilde savunsak da taraf görüldüğümüz için haklı bir durumda olmuyoruz.”
Türkiye’de sanayinin ihtiyacını karşılamayacak kadar az üretilen hammaddelerin belirli bir kota çerçevesinde vergisiz ithalatını sağlamak üzere AB’ye başvuruda bulunulduğunu belirten Eroğlu, Avrupa Birliği’nde bir ilk olan başvurunun AB tarafından kabul edildiğini ve Brüksel’de müzakerelerin sürdüğünü ifade etti. Eroğlu, başvurunun olumlu sonuçlanması durumda sektörün rekabetçiliğine büyük katkı yapacağı vurguladı.
Toplantıda ayrıca verimliliğin önemine dikkat çekilirken, sektörde ithalata bağımlılık nedeniyle düşen kar marjları ile ölçek ekonomisinin yakalanamadığına değinildi. Bu durumun yarattığı endişelerin dile getirildiği toplantıda, özelleştirmelerden sonra kontrol eksikliğinden kaynaklı olarak artan lojistik ve ardiye maliyetlerinin sektöre önemli bir külfet getirdiği de vurgulandı.
Plastik Tanıtım Grubu tepkisi
Toplantıda İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçı Birlikleri (İKMİB) öncülüğünde kurulan Plastik Tanıtım Grubu’na ilişkin değerlendirmede de bulunuldu. Bu çalışmanın sektör firmalarına getireceği maliyet, uygulamaya yönelik kaygılar ve sektörün tanıtımına yönelik olumlu ve olumsuz beklentiler ele alındı.
Plastik sektörünün dış fırçasından, araba tamponuna, oyuncaktan, lense, halıdan, boruya birbirinden bağımsız çok geniş bir ürün yelpazesini içerdiğini hatırlatan sektör temsilcileri, söz konusu grubun, yurt dışında “Türk Plastiği” algısını geliştirme yönünde yapacağı çalışmaların anlamlı olmadığını ve sonuç vermeyeceğini ifade ettiler.
İhracatçı üye firmalardan, her ihracat başına ödedikleri nispi aidatın toplamda iki katına denk gelen, yeni bir kesinti yapılmasının, hâlihazırda son dönemde güçlükler yaşayan sektöre, faydasız bir ekstra maliyet çıkaracağına işaret eden meclis üyeleri, alınan kararın tekrar gözden geçirilmesini ve bu süre zarfında da kesinti yapılmamasını istedi.
İthalata bağımlılık
Toplantıda “Türkiye’nin Plastik Hammadde İthalatı ve Esnek Ambalaj Sektöründe Tüketim” başlıklı bir sunum yapan Meclis Başkan Yardımcısı Enver Bakioğlu ise sektörle ilgili ürünlerin dış ticaret dengesini ve sektörün ithalat bağımlılığında ulaşılan durumu anlattı. Bakioğlu, bazı hammaddelerin ithalatını zorlaştırıcı uygulamalardan kaçınılmasının, sektörün rekabetçiliği ve gelişimi açısından önem taşıdığını bildirdi.
Kaynak : gidahatti.com