Prostat Kanserli Hastalar için Geliştirilen Yeni PET (Pozitron Emisyon Tomografi) Görüntülemesi
Prostat kanserli hastalar için yeni geliştirilen etkili PET/CT görüntülemesi sayesinde, başlangıç tedavisinden sonra nükseden kanserin yeri ve boyutu belirlenebiliyor. Prostat PET/CT görüntüleme, kanseri hem tek başına CT (bilgisayarlı tomografi) hem de MRI (manyetik rezonans görüntüleme)`dan daha erken belirleyebiliyor.
Sekil: Axuminin kimyasal yapısı
Loyola Medicine, prostat kanserli hastalar için ilk efektif PET/CT görüntüleme yöntemini sunan ortabatıdaki ilk merkez.
Görüntüleme, başlangıç tedavisinden sonra nüksetmiş ve vücudun diğer bölümlerine de yayılmış olan kanserin yeri ve boyutunu belirleyebiliyor. Prostat PET/CT görüntüleme, kanseri hem tek başına CT (bilgisayarlı tomografi) hem de MRI (manyetik rezonans görüntüleme)`dan daha erken belirleyebiliyor.
Konuyla ilgili Loyola nükleer fizikçisi Bital Savır-Baruch,MD, “Kanserin nereye gittiğini bilmek, bize daha kesin, hatasız ve seçici tedavi uygulamada imkan sağlıyor.” görüşünü paylaştı.
Prostat kanserinin başlangıç tanısından sonra hastalar ameliyat, kriyoterapi ya da radyasyon gibi tedavi yöntemlerine maruz kalıyor. Bazı durumlarda kanser nüksedebiliyor. Böyle durumlarda uygulanan tedavi ile erkek hastalar periyodik olarak tekrarlanan PSA (Prostat Spesifik Antijen) kan testleri ile takip ediliyor. PAS düzeylerindeki artış, muhtemel kanser nüksetmesine bir işaretken, kanserin yerini belirlemek çoğunlukla kolay olmuyor.
PET, positron emisyon tomografisi anlamına geliyor. Bu yöntem çoğunlukla, görüntüleme kalitesini arttırmak ve organizmadaki anormal hücrelerin lokasyon belirlenmesine yardımcı olmak amacıyla CT (bilgisayarlı tomografi) ile kombine edilerek kullanılıyor. PET´de bu görüntüleme için, hedeflenen doku içerisine yerleşen, az oranda radyoaktif özellikte ilaç (tracer) kullanılıyor. PET/CT görüntüleme göğüs, akciğer, kolon ve diğer kanserler için oldukça iyi çalışıyor, fakat bu zamana kadar prostat kanserine karşı etkili radyoaktif ilaç (tracer) bulunmadığından, bu hastalık için bir etki sağlamıyordu. Bu, 27 Mayıs 2016 da Amerikan Gıda ve İlaç Yönetiminin özellikle prostat kanserinde etkili yeni bir PET görüntüleme tracer ilaç onayı ile değişti.
Bu ilaç Axumin™ (fluciclovine F-18) olarak adlandırılan sentetik bir aminoasit analoğu, radyoaktif tracer Flor-18, bu aminoasite iliştirilmiş olarak bulunuyor. Axumin hastaya enjekte edildikten sonra, ilaç prostat kanser hücreleri tarafından alınıyor, Flor-18 küçük miktarda enerjiyi gama ışınları olarak yayımlıyor, PET/CT görüntüleme cihazı bu enerjiyi belirliyor ve bilgisayar detaylı bir görüntü üretiyor.
Ülkenin ilk nükleer fizikçileri arasında yer alan Dr. Savir, Axumin tracer ile gerçekleştirilen prostat kanseri PET/CT görüntülerinin nasıl değerlendirileceği yönünde eğitim verdi. Araştırma eğitimi ve Emory Üniversitesinde Nükleer Tip ihtisasını tamamlama sürecinde Dr. Savir, Axuminin FDA (U.S. Food and Drug Administration, Amerika Birleşik Devletleri Gıda ve İlaç Yönetimi) onayını sağlayan, klinik deneyler geliştirip yürüten bir araştırma ekibinde de rol aldı.
Loyola, daha önce prostat kanser tedavisi görmüş ve yükselen PSA düzeylerinin muhtemel kanser nüksetmesini tetiklediği hastalar için PET/CT görüntüleme yöntemini sunuyor. Hastalar uyluklarından gözlerine kadar, tepeden tırnağa inceleniyor. Loyola´nın ilk hastası 18 Ağustos 2016 da, Axumin kullanılarak incelemeye alınmıştı.
“Artık prostat kanser hastalarına da tedavi kalitesini arttırmak için PET/CT görüntüleme yöntemini sunabildiğimiz için çok mutluyuz.” diyen nükleer tip, tıbbi yöneticisi Robert Wagner, MD aynı zamanda Loyola Üniversitesi Chicago Stritch Tip Okulu Radyoloji bölümünde profesörlük yapıyor. Dr. Savir ise aynı bölümde asistan profesör.
Kaynak : sciencedaily.com