Robotik Denizaltı Kullanarak Okyanuslardaki Plastik Kirliliğini Gözler Önüne Serildi
Plastik kirliliği dünya genelinde büyük bir sorun ve her geçen gün bu sorunun boyutu giderek büyüyor. Bilim insanları da plastik ve mikroplastik kirliliğinin boyutlarını bir kez daha göstermek için robotik bir denizaltı kullanarak çalışma gerçekleştirdi.
Dünyanın geleceğiyle ilgili en büyük tehlikelerden bir tanesi olan plastik kirliliğinin boyutları, düşünülenden çok daha büyük olabilir. Deniz diplerinde 14,4 milyon tonluk mikroplastik atık olduğu tahmin ediliyor. Ancak plastik kirliliğinin boyutu çok daha korkunç gibi gözüküyor.
Avustralya’nın ulusal bilim ajansı Commonwealth Industrial and Scientific Organisation’a (CSIRO) göre, okyanus yüzeyindeki plastik miktarında düşünülenin iki katından daha fazla. Araştırmacıların bu tahmini ise Büyük Avustralya Körfezi’nin 3.062 metre derinliğindeki çökeltiyi inceledikten sonra geldi.
Mikroplastik Miktarı 25 Kat Daha Fazla
Bilim insanları, robotik bir denizaltı kullanarak 288 km ve 356 km açıkları arasındaki altı siteden örnekler topladı ve analiz etti. 5 mm’nin altındaki uzunluklar için kullanılan mikroplastik miktarının, önceki çalışmalarda bulunanlara göre 25 kat daha faza olduğu tespit edildi. Ayrıca plastik atıkların çok olduğu yerlerin deniz tabanında mikroplastik miktarının da daha fazla olduğu keşfedildi.
CSIRO ekibi, dünya genelinde deniz tabanlarındaki mikroplastik miktarını hesaplayabilmek için okyanusun boyutuna göre sonuçlarını artırdı. Araştırmanın ortak yazarı Dr. Denise Hardesty, sonuçlarla ilgili şöyle konuştu:
“Araştırmamızın sonuçları gösteriyor ki derin okyanuslar bir mikroplastik bataklığı. Çok uzak noktalarda dahi yüksek sayıda mikroplastikleri gözlemleyebilmemiz bizi çok şaşırttı. Nerede ve ne kadar mikroplastik olduğunu tespit ederek problemin büyüklüğüne dair daha iyi bir resim çekmiş olduk.”
Küresel Bir Problem
Bilim insanları, okyanustaki mikroplastik kirliliği sorunuyla baş edebilmek için acil eyleme geçilmesi gerektiğinin bu sonuçlarla ortaya konulduğunu dile getirdi. Tasmania Üniversitesi’nden Dr. Jennifer Lavers, mikroplastiklerin boyutları sebebiyle çok daha fazla canlı tarafından yenebildiğini, tüm gıda ağına sızabildiğini ve dolayısıyla oldukça önemli bir tehdit olduğunu dile getirdi.
Plastikler, oldukça dayanıklı ve uzun ömürlü olmaları sebebiyle kolayca yeniden dönüştürülebiliyor ya da yeniden kullanılabiliyor. Ancak pipetler gibi tek kullanımlık plastikler, dünya genelinde halen problem teşkil etmeye devam ediyor.
The Print’te yer alan habere göre, salgın öncesinde plastik kirliliğiyle mücadele çabaları bulunuyordu. Ancak kişisel koruyucu ekipmanların kullanımı, kapalı ve yetersiz geri dönüştürme tesisleri, devlet destekli çevre programlarının askıya alınması durumu çok daha kötü hale getirdi. Dünya Ekonomik Formu destekli Global Plastic Action Partnership, her sene okyanuslara 8 milyon ton plastik atığın atıldığını söyledi.
Kaynak : webtekno.com
