Saçınızın Kırılmış Uçlarını Tedavi Etmek mi İstiyorsunuz? Buğday Glüteni ile Yıkamayı Deneyin
Fotoğraf : Tarayıcı elektron mikroskop altında gözlenen buradaki görüntüye göre modifiye edilmiş buğday glüteninden yapılan yeni bir çözüm hasar görmüş saçları onarabilir.
Daha parlak, daha sağlıklı saçların sırrı yerel Asya büfelerinin raflarında olabilir. Yeni bir araştırmaya göre, yaygın şekilde et yerine geçen bir protein olarak kullanılan buğday unundan elde edilmiş buğday glüteni, saç proteinindeki kırık kimyasal bağları yeniden oluşturulabilir. Ancak bulgular çok net olmayabilir çünkü diğer bilim adamları ikna olmadan önce daha sıkı testler yapmak istiyorlar.
İnsan saçı keratin adı verilen lifli bir proteinden oluşmuştur. Kimyasal bağlar, bu proteinleri birbirine bağlayarak saça sağlamlık ve sertlik kazandırır. Sağlıklı saçlarda, disülfür köprüler olarak bilinen bu bağlar sağlam ve kesintisizdir. Aşırı güneş ışığına maruz kalma ve saç ağartıcı maddeler, düzleştiriciler ve boyalar gibi saç ürünleri disülfür köprülerini koparır ve saçları kırılgan hale getirir.
Bu yüzden saç bakımı üreticileri, saç keratinindeki kırık bağların yerini alabilecek hayvansal ve bitki kökenli proteinlerle onlarca yıldır deney yapmıştır. Ancak bunu yapmak zor kimyasal dengeleme eylemi gerektirir. Proteinlerin peptid gibi yapım bloklarının hepsi de pozitif veya negatif yüklü olmayan bir pH değerine sahiptir. Yeni disülfür bağı oluşumunu teşvik etmek için, izoelektrik nokta olarak bilinen değerle saç keratininin pH değeri eşleşmelidir. Çin’in Wuxi şehrinde bulunan Jiangnan Üniversitesi’nden kimyager Shukun Wang, şu ana kadar mevcut olan hiçbir ürünün bu başarıyı elde edemediğini belirtti.
Wang ve meslektaşları bir proteinin izoelektrik noktasının keratinin pH değeriyle daha iyi örtüşebilecekleri şekilde değiştirip değiştirmeyeceğini merak ediyorlardı. Denemeler için en yaygın ve ucuz protein kaynaklarından biri olan buğday glütenine yöneldiler. İlk olarak araştırmacılar glüteni proteinin temel peptidlere parçalanmasına yardımcı olan Alcalase enzimi ve su içeren çözeltide ıslattılar. Daha sonra, bu maddeyi EDDAC adlı kimyasal sıvıya ekleyerek izoelektrik noktasını yükselttiler. Sonunda, çözeltiyi bir şampuan içine yerleştirdiler ve hem ıslak hem kuru koşullarda taranmış taze kesilmiş insan saç buklelerine uyguladılar.
Taraktan hasar görmüş saçlar normal sağlıklı saçlara göre daha fazla sürtünme oluşturduğundan deneme yaptıkları saçın hasarı bir makine ile ölçüldü. Araştırmacılar, aynı kişinin tedavi edilmemiş saçlarıyla karşılaştırıldığında tedavi edilen saçların kuru halde yaklaşık% 21 daha az ıslak halde ise yaklaşık% 50 daha az sürtünme oluşturduğunu Royal Society Open Science’da bildirdi. Tarayıcı elektron mikroskobu altında saçlara bakıldığında işlemden geçirilmiş saç lifleri tedavi edilmemiş saçlara göre gözle görülür şekilde pürüzsüz görünüyor ve bilimsel araştırmacılar buğday glütenin zarar görmüş bağlar yerine geçecek yeni bağlar kurduğunu belirtiyor.
Bu makul bir sonuç olarak görülse de, Pennsylvania Üniversitesi Perelman Tıp Fakültesi’nde saç araştırmaları yapan dermatolog Sarah Millar, ilişkili istatistiksel analizler “yetersiz görünüyor” diyor. Millar’a göre çalışmanın, hangi saç türünün test edildiği ve araştırmacıların tarama gücünün deneyler boyunca tutarlı olduğundan emin olmaları gibi önemli bilgileri eksiktir. Sonuçlar olumlu sonuçlanırsa, Millar bu tekniğin kanıta dayalı kozmetik isteyen müşterilerin yararına olacağını söylüyor. “Eğer düzgün bir şekilde yönetilmiş ve kontrol edilmişse… bu araştırma, reklamı yapılana göre bilimsel olarak kanıtlanmış ürünleri satın aldıklarından emin olmak için tüketicilere büyük fayda sağlayabilir.”
Kaynak : sciencemag.org
