Sera Gazı Etkisini Azaltmak Mümkün Olabilir mi?
Fotoğraf : Metan molekülleri.
USC bilim adamları, iklim değişikliğinde etkili bir gaz olan metanın, plastikler, kimyasal tarım ürünleri ve tıbbi ürünler üretebilmek amacıyla doğrudan temel kimyasallara dönüştürülmesi için yeni ve daha verimli yol ortaya koydular.
American Chemical Society dergisinde 4 Aralık’ta yayımlanan araştırmada, USC Loker Hidrokarbon Araştırma Enstitüsü’nden kimyagerler, genellikle enerji üretmek için yakılan bu büyük miktardaki ve tehlikeli sera gazından faydalanmaya yardımcı olacak bir yol bulduklarını belirttiler.
Yaygın sera gazları arasında karbondioksit genellikle iklim değişikliğine sebebiyet veren yeryüzündeki ısınmanın en büyük suçlusu olarak görülür. Fakat aslında, karbondioksit gazı en etkili olan gaz değildir.
Bu ayrım metan gazına aittir. Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’ne göre metan ısıyı tutuyor ve 20 yılı aşkın süredir karbondioksite kıyasla gezegenin 86 kat daha fazla ısınmasına neden oluyor.
Daha Fazla Yakıt, Daha Az Emisyon, Daha Az Enerji Kullanımı
USC Loker Hidrokarbon Araştırma Enstitüsü’nde başyazar Patrice T. D. Batamack, kıdemli yazar G. K. Surya Prakash ve Thomas Mathew, zeolitler adı verilen gözeneksiz kristaller sınıfından türemiş H-SAPO-34 adı verilen bir katalizör kullandılar.
Metanı doğrudan etilen ve propilene ya da olefinlere dönüştüren bu basit yöntem, sera gazlarını atmosfere salan geleneksel olarak zor, pahalı ve verimsiz proseslerin yerini alacaktır. Etilenin ve propilenin büyük çoğunluğu muazzam miktarda enerji tüketen petrol yağından ve kaya sıvısının parçalanmasından üretilmektedir.
USC’nin ilk Nobel Ödülü sahibi George Olah, 1895 yılında metanı olefinlere dönüştürdüğünde, proses üç basamaktan oluşmaktaydı. O zamandan sonra, araştırmacılar prosesin basamak sayısını ikiye düşürdüler fakat, Loker ekibi, zeolitlere dayanan tek katalizör ile dönüşümün gerçekleşebileceğini fark eden ilk ekip olmuştur.
Parakash, ‘’ Metandan kullanılabilir yakıt üretmek amacıyla yararlanılan bu etkili ve basit katalizör için temas süresi temel noktadır. Gayrimenkulde emlakçılar, konum, konum ve konum derler. Kimyada ise her şey, durum, durum ve durum olarak nitelendirilir.’’ diyor.
Küresel metan emisyonları, 2007’den beri artış göstermektedir ve bunun sonuçları özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nde kötüdür. Harvard Üniversitesi’nin yakın tarihli bir araştırmasına göre, bu yüzyıl boyunca insan kaynaklı atmosferik metan emisyonlarındaki küresel büyümenin yüzde 60’ından yalnızca Birleşik Devletler sorumlu olabilir.
Dünya Banka’sına göre, küresel artışa katkıda bulunmak, toplam metan faaliyetinde iki lider olan Hindistan ve Çin gibi ülkelerde hayvancılık ve pirinç tarlaları arzının artması demektir.
Eğer Karbon Bir Problem ise, Karbon Çözüm Olmalıdır
Popüler sera gazlarının en etkilisi olmasına rağmen ve hatta birkaç yıl önce Aliso Canyon doğalgaz depolama tesisinde ABD tarihinin en büyük metan sızıntısı gerçekleştikten sonra bile, metanın büyük miktarlardaki üretiminin yakın zamanda yavaşlayacağına dair herhangi bir işaret yoktur.
Kayanın hidrolik kırılması ve diğer kaynak ekstraksiyon teknikleri, doğalgaz rezervlerini arttırıyor ve Loker bilim adamları, yakın zamanda metanın, petrokimyasal ürünlerin üretimi için gereken tüm hammaddeler arasında en popüler olanı haline gelebileceğine inanıyorlar.
Yaklaşık 30 yıl önce, Prakash ve danışmanı Olah, iklim değişikliğini hızlandıran sera gazlarının üretim döngüsünü hafifleten bir dizi metanol temelli çözüm olan ‘’ Metanol Ekonomisi’’ kavramını ilk kez geliştirmeye başladılar.
Çoğu metanol sentetik olarak metandan üretilmesine rağmen, yapı ve isim olarak benzemesi ile birlikte metan doğrudan metanol ile değiştirebilir değildir. Metan, doğal olarak oluşan bir gazdır ve tek karbon içeren en basit hidrokarbondur.
Loker’deki bilim adamları, metanı olefinlere verimli bir şekilde dönüştürmek için gerekli adımları azaltarak ‘’ Metanol Ekonomisi’nde’’ planlanan özgün adımlardan birisinin gerçekleşmesine çok yaklaşmış olabilirler.
Parakash, ‘’ Eğer karbon bir problem ise, karbon çözüm olmalıdır. Dünya’da yaygın olan çok fazla miktarda metan var ve bu metanı aslında kullanabileceğimiz ürünlere dönüştürmek artık daha kolay ve daha güvenli hale geliyor.’’ dedi.
Bu araştırma, USC Loker Hidrokarbon Araştırma Enstitüsü ve U.S. Enerji Bakanlığı’nın destekleri ile mümkün oldu.
Kaynak: sciencedaily.com
