Vision Biyoteknoloji’den 42 Ülkeye 80 Milyon Hızlı Tanı Kiti
Vision Biyoteknoloji Üst Yöneticisi (CEO) Engin Narinç, Kovid-19 salgınının başından beri 80 milyon hızlı tanı kiti ürettiklerini belirterek, “Şu an halihazırda 5 kıta 42 ülkeye ihracat yapıyoruz.” dedi.
Vision Biyoteknoloji Üst Yöneticisi (CEO) Engin Narinç, salgın döneminde biyoteknoloji sektörü ve ihracatına yönelik soruları yanıtladı.
Üretim tesislerinde rapid antijen testlerden, hamilelik testlerine kadar birçok farklı tanı testlerinin üretimlerini gerçekleştirdiklerini belirten Narinç, Kovid 19 salgını ile birlikte üretim kapasitelerinin yüzde 90’dan fazlasını rapid antijen testlere kaydırdıklarını kaydetti.
Günlük üretim kapasitelerinin 350 bin tanı kitine kadar çıktığını aktaran Narinç, “Kovid 19 pandemisinin başlangıcından beri 80 milyon test ürettik. Ancak bu işletme Kovid 19 pandemisi ile birlikte var olmadı. Pandemi öncesi de birçok alanda hızlı test kitleri üretiyorduk. Pandemiyle birlikte üretimimizi günlük 40 binlerden 350 bin seviyelerine çıkardık. Şu an halihazırda 5 kıtada 42 ülkeye ihracat yapıyoruz. Hükümetler ve çok büyük firmalar ile çalışıyoruz. Hızlı tanı kiti piyasasında Avrupa şirketlerinden bir tık öndeyiz. Amerikan şirketleri ile başa baş durumdayız.” diye konuştu.
Bakan Varank’ın Açıklamasından Gurur Duyduk
Vision Biyoteknoloji CEO’su Narinç, Paul Ehrlich Enstitüsü tarafından yapılan bir araştırmada, Almanya’da en iyi sonuç veren antijen hızlı tanı kitlerinden ikisinin kendileri tarafından üretildiğinin belirlendiğini anımsatarak, şunları söyledi:
“Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Mustafa Varank, bu bilgiyi Türkiye kamuoyu ile paylaştı. Şirketin tüm paydaşları olarak gurur duyduk. Biz Çin’den hazır plakaları alıp Türkiye’de kesip paketleyen bir firma değiliz. Biz ciddi AR-GE çalışmaları sonucunda sıfırdan, üretim aşamalarının tamamını gerçekleştirerek ürünümüzü ülkemizde üretiyoruz. 450 civarında personelimiz ile üretimimizi sürdürüyoruz. Bizim personelimizin önemli bir kısmı üniversite öğrenciliği zamanında burada işe başlamış, operasyona katılmış arkadaşlarımızdan oluşuyor. Yani kurum kültürümüz pandemi öncesinde oturmuş durumdaydı. Bu da böylesine önemli bir başarıyı beraberinde getirdi.”
Satışların Yüzde 60’ı Avrupa Birliği Ülkelerine Gerçekleştiriliyor
Üretimlerinin yüzde 40’nı Almanya piyasasına gönderdiklerini aktaran Narinç, bu ülkeyi İtalya ve Fransa’nın takip ettiği bilgisini verdi. Narinç, satışlarının yüzde 60’nı Avrupa Birliği ülkelerine gerçekleştirdiklerini kaydederek, “Afrika’nın parlayan yıldızları Somali ve Kenya’ya da ihracatımız var. Güney Amerika pazarında Kolombiya, Peru ve Panama pazarında çok iyi durumdayız. Regülasyon süreçlerinin tamamlanması ile birlikte Avustralya piyasasına da 2022 bitmeden girmiş olacağız.” ifadelerini kullandı.
Engin Narinç, Türkiye’de sertifikasyon kuruluşlarının özellikle medikal ürünler sektörü için yetersiz olduğunu da dile getirdi. Nitelikli ihracat yaptıkları için yurt dışında ciddi bir regülasyon sürecini tamamlamaları gerektiğini anlatan Narinç, sözlerini şöyle tamamladı:
“Türkiye’de maalesef sertifikasyon süreçlerini yaptırabileceğimiz gerekli yeterlilikte kurumlar yok. Yerli firmalar olarak sertifikasyon süreçlerini yurt dışında yürütmek zorunda kalıyoruz. Bu da ciddi bir zaman kaybına sebep oluyor. Eğer gerekli sertifikasyonu Türkiye’de yaptırabilseydik biz bu ürünleri 6 ay veya 1 sene önce Avrupa ülkelerinde popüler hale getirebilirdik.”
Kaynak : aa.com.tr