Yeni Parıltı Akımı : Biyobozunur Simler
Fotoğraf : Su, su: etanol ve etanol olmak üzere üç farklı çözücü içinde dağılmış bir dizi fotonik CNC partikülü içeren üç şişe. (Kaynak: Benjamin Droguet / Cambridge Üniversitesi)
Yeni yıl sezonunun yaklaşmasıyla mağazalarda ki raflar ve vitrinler simle kaplanmış kartlar ve süslemelerle dolmaya başladı.
Bilim insanları ve çevre savunucuları, simlerin aslında mikroplastiklerden yapıldığına ve bu nedenle okyanuslarda ki plastik krizine tehlikeli bir atık olarak eklendiği uyarılarında bulundu. Ancak araştırmacılar, kirlilik riski olmayan ışıltılı bir yeni yıl sezonuna doğru selülozdan yapılan biyolojik olarak parçalanabilen bir sim geliştirmek için ilk adımları attı.
Cambridge’in Yusuf Hamied Kimya Bölümü’nden kıdemli yazar Profesör Silvia Vignolini bir basın açıklamasında, “Gezegene zarar vermeyecek ve küçükleriniz için güvenli” dedi.
Yeni sim alternatifi Nature Materials’da yazıldı. Yapısal renk adı verilen bir işlemle parlak renkler oluşturabilen selüloz nanokristallerinden yapıldı.
Cambridge Kimya Bölümü’nden makalenin ilk yazarı Benjamin Droguet, Fast Company’ye “Selüloz nanokristaller renk oluşturabilecekleri şekilde organize edildi” dedi.
Esasen çalışma şekli, nanokristallerin parlak renkler oluşturmak için ışığı büken sarmal veya spiral bir yapı oluşturmasıdır. Basın açıklamasına göre, doğada bu etki kelebek kanatlarında veya tavus kuşu tüylerinde görülebilmektedir.
Selülozun kendisi doğal olarak berrak olsa da, Fast Company’ye göre kristallerin hizalanıp büküldüğü kendiliğinden kurulma adı verilen bir süreçle bu parlak tonlar oluşturulabilir.
Vignolini, Fast Company’ye “Bir sabun köpüğü düşünün,su şeffaftır ancak sabun köpüğü katmanı oluştuğu anda renkleri görmeye başlarsınız”dedi.
Makale yazarları, selüloz nanokristallerinde kendiliğinden birleşme küçük ölçekte çalışılmış olsa da araştırmacılar bunun endüstriyel ölçekte nasıl kullanılabileceğini keşfetti.
Vignolini, Fast Company’ye verdiği demeçte, ekibin selülozlarını elde etmek için kağıt hamuru kullandığını ancak pamuk, muz kabukları veya kahve çekirdeği kabukları da dahil olmak üzere herhangi bir selüloz türü de kullanılabileceğini söyledi. Ekip, kağıt hamurundan elde ettikleri selülozu suya koyarak film haline getirdi. Su buharlaştığında, kristalleri büzülmeye ve renk üretmek için sarmal yapmaya zorladı. Ekip daha sonra filmi küçük ışıltılı parçalara ayırdı.
Süreç, yapay renkler oluşturmanın geleneksel yöntemlerinden çok daha az enerji gerektiğini gösterdi.
Droguet, basın açıklamasında “Geleneksel olarak efekt, pigment minerallerinin pigment partikülleri oluşturmak için 800°C’ye kadar ısıtılması gerekir. Dünya çapında üretilen mineral efekt pigmentlerinin miktarını düşündüğünüzde, bunların kullanımının gezegen için zararlı olduğunu anlıyorsunuz” dedi.
Fast Company, ekibin mikroplastik simi değiştirmeye ek olarak, mika ve titanyum dioksit gibi alternatiflerinin “doğal simler” yerine kullanılabileceğini düşündüklerini açıkladı. Mika genellikle çocuk işçiliği kullanılarak çıkarılır ve titanyum dioksit potansiyel olarak kanserojendir.
Ekip, alternatiflerinin Avrupa’da yılda yaklaşık 5.000 ton mikroplastik kullanılan makyaj malzemerinde de özellikle yararlı olabileceğini söyledi.
Vignolini basın açıklamasında, “Bu ürünün tamamen sürdürülebilir, biyolojik olarak parçalanabilir ,vegan bir pigment ve parıltı sağlayarak kozmetik endüstrisinde devrim yaratabileceğine inanıyoruz” dedi.
Kaynak: ecowatch.com
