ABD, Türk Enerji Sektöründeki Gelişmeleri İzliyor
Turkish Heritage Organization Başkanı Çınar, ABD’nin Türkiye’de enerji alanındaki faaliyetlerini dikkatle izlediğini söyledi.
Washington merkezli düşünce kuruluşu Turkish Heritage Organization Başkanı Ali Çınar, Türkiye’nin enerji alanındaki faaliyetlerinin ABD tarafından dikkatle izlendiğini belirterek, “Türkiye’nin denizlerde gerçekleştirdiği arama ve sondaj faaliyetlerine ABD’li şirketler aracı olmak istiyor.” ifadesini kullandı.
Çınar, yaptığı yazılı açıklamada, ABD’nin enerji güvenliği konusunda Türkiye ile ortak çalışmak istediğini bildirdi.
ABD’nin, Ortadoğu’daki önemli oyuncular arasında kaybolmak istemediği için Türkiye’ye önem verdiğini belirten Çınar, Türkiye’nin jeopolitik açıdan, enerji tüketicisi Avrupa Birliği üyeleri ile enerji tedarikçilerini birleştiren bir konumda bulunduğunu ifade etti.
Çınar, ABD Enerji Enformasyon İdaresinin, Türkiye’nin, Orta Asya, Rusya ve Ortadoğu’daki petrol ve doğalgazın Avrupa’ya taşınmasında stratejik öneminin giderek arttığına işaret ettiğini belirterek, “Türkiye’nin enerji alanındaki faaliyetlerini ABD dikkatle izliyor. Türkiye’nin denizlerde gerçekleştirdiği arama ve sondaj faaliyetlerine ABD’li şirketler aracı olmak istiyor.” bilgisini verdi.
Türkiye’nin elektrik sektörü için 2020 yılına kadar 30 milyar lira yatırım hedefi koyması ve doğalgaz depolama faaliyetlerine öncelik vermesinin yabancı yatırımcının “iştahını kabarttığına” dikkati çeken Çınar, şunları kaydetti:
“ABD, Türk iş adamlarıyla özellikle yenilenebilir enerji alanında iş birliği yapmak istiyor. Ayrıca Türkiye, Avrupa pazarı, Hazar ve Ortadoğu’daki gaz rezervlerine olan yakınlığından dolayı doğalgaz iletiminde stratejik role sahip. Bunun dışında, henüz keşfedilmemiş kaynakların ortaya çıkarılmasının beklendiği de düşünüldüğünde, ülkemizin bu kapsamdaki önemi daha net biçimde ortaya çıkıyor. Mevcut doğalgaz boru hatlarının yanı sıra Türk Akımı, Kuzey Irak ve Doğu Akdeniz boru hatları projeleri ile hem iç piyasaya daha fazla gaz esnekliği sağlanması hem de jeopolitik durumdan kaynaklı risklerin minimuma indirileceğinin öngörülmesi önemli.”
Kaynak : aa.com.tr
