Bebek Mamalarındaki Arsenik Tehlikesi!
2016 yılı Haziran ayında Avrupa Birliği, hayati tehlikeleri azaltmak için üretici firmalara kullanabilecekleri maksimum inorganik arsenik limiti koydu. Queen’s Üniversitesi Global Food Security Enstitüsü araştırmacıları, yasanın yürürlüğe girmesinden bu yana az miktarda değişime uğradığını ve bebek mamalarının % 50’sinin hala bu maksimum limiti aştığını buldular.
Yapılan bu araştırmanın öncülüğünü üstlenen Queen’s Üniversitesi Bitki ve Toprak Bilimi profesörü, Profesör Meharg ” Bu araştırma, Avrupa Birliğinin sağlık sorununa özel olarak yön vermek için yapmış olduğu düzenlemeye rağmen bebeklerin yasa dışı limit içeren inorganik arseniğe maruz kaldığının kesin kanıtıdır. Bu yüksek dozajda kullanılan inorganik arsenik, bebeğin sağlıklı gelişimini – IQ ve bağışıklık sistemi gibi- önlemektedir. ” demiştir.
Normal gıdalardan on kat inorganik arsenik içeren bebek mamalarının, gelişmeye yönelik sağlık problemleri; kalp hastalığı; şeker hastalığı; sinir sistemi hasarları gibi sağlık problemlerine yol açmaktadır.
Bebekler hızla büyüdükçe hassas bir gelişme dönemindedirler ve bu dönemde arseniğin, bebeklerin gelişmelerine engel olan; uzun vadeli sağlık problemlerine sebep olan zararlı etkilerine karşı daha hassastırlar. Bebekler ve 5 yaşının altındaki çocuklar yetişkinlere göre üç kat daha fazla öğünle besleniyorlar; bu da demek oluyor ki inorganik arsenik içeren besinlere üç kat daha fazla maruz kalıyorlar.
Bugün PLUS ONE dergisinde yayınlanan araştırma bulguları, anne sütü ile beslenen bebeklerin ve mama ile beslenen bebeklerin idrarlarındaki arsenik miktarlarını karşılaştırdı. Mama ile beslenen bebeklerde arsenik derişimleri daha fazla bulundu. Bilhassa bu bebekler süt içermeyen, pirinç mamalarıyla beslenen bebeklerdir. Sütten kesme süreci sonrası bebeklerde beş kat daha fazla arseniğe maruz kalındığı gözlemlendi; bu da arseniğe maruz kalınma ile pirinç mamaları arasındaki belirgin bağı göstermektedir.
Bu yeni çalışmada, Queen’s araştırmacıları maksimum inorganik arsenik limitini belirleyen yasanın öncesi ve sonrasında pirinç içeren bebek mamullerini karşılaştırdılar ve yeni düzenlemeler yürürlüğe girdikçe ürünlerde daha yüksek seviyede arsenik bulunduğunu keşfettiler. Özellikle bebekler ve küçük çocuklar için pazarlanan pirinç esaslı ürünlerin yaklaşık yüzde 75’i, Avrupa Birliği yasalarıyla öngörülen standarttaki arsenik düzeyinden daha fazlasını içeriyordu.
Pirinç ve pirinç bazlı ürünler ebeveynler için en çok tercih edilen ürünlerdir. Özellikle sütten kesilen bebekleri ve küçük çocukları -besin değeri ve düşük alerjik etki potansiyelinden dolayı tercih edilir- beslemek için kullanılıyor.
Profesör Meharg “Bebeklerin ve çocukların beslenmesinde pirinç patlağı ve pirinç unu daha yaygın olarak kullanılmıştır. Bu çalışma, bebek bisküvilerinin dörtte üçünün maksimum arsenik miktarını aştığını ortaya koydu.” demiştir.
Profesör Meharg’ın öncülüğünde yürütülen araştırma, basit bir pirinç süzme işlemi ile arseniğin yüzde 85 oranına kadarının yok edilebileceğini ve ürünlerdeki arsenik miktarını önemli ölçüde azaltmak için basit önlemler alınabileceğini belirtti.
Profesör “Üreticiler, AB standartlarına uyan ürünleri satmalı ve şirketler, yasadışı miktarda arsenik içeren ürünlerin satılmaması için ürünlerin arsenik seviyelerini yayımlamalıdır. Bu, tüketicilerin bilinçli bir karar vermesine olanak tanıyacak ve arsenik içeren ürünleri tüketmeden önce ortaya çıkabilecek riskleri ortadan kaldıracaktır.” diyerek açıklamada bulundu.
Kaynak : sciencedaily.com