Yapılan Çalışmalarda Sebze ve Meyvelerde Mikroplastiklere Rastlanmıştır
Yeterince sebze ve meyve yiyerek sağlığınıza dikkat ettiğinizi düşünürken, tüm o vitamin, mineral ve liflerle birlikte mikroplastikleri de yiyor olabileceğinizi ortaya atan yeni bir çalışma yapıldı.
Environmental Research(Çevre Araştırma) Dergisi’nde yayınlanan çığır açan bir çalışma, meyve ve sebzelerin topraktan mikroplastik partikülleri emerek bitkisel dokular yolu ile taşıdığını insanlar tarafından yenilene kadar orada kaldığını ve böylece insan vücuduna aktarıldığını bulmuştur.
Tunus’taki Sousse ve Munastir Üniversitelerinin yanı sıra İtalya’daki Katanya Üniversitesi’nden araştırmacılar -havuç, marul, brokoli, patates, elma ve şeftali olmak üzere- yaygın meyve ve sebzeleri araştırmışlardır. Bunlar, araştırmacıların mikroplastik partiküllerin ve nano-partiküllerin besinsel alımını daha iyi değerlendirmelerini sağlayan, sıklıkla tüketilen besinler oldukları için seçilmişlerdir. Örnekler, Katanya şehrinde -küçük bir meyve tedarikçisi ve süpermarketi de içeren- farklı kaynaklardan satın alınmıştır.
Araştırmacılar, elmaların, ondan sonra da şeftalilerin en çok kontamine olmuş/bulaşma gerçekleşmiş meyve örnekleri olduğunu, havuçların ise en çok kontamine olmuş/bulaşma gerçekleşmiş sebze olduğunu bulmuştur. Marul, en az sayıda mikroplastik partikülleri içermesine karşılık bu partiküller fiziksel olarak havuçta bulunanlara göre daha geniştir. Bütün örnekler “geniş çeşitlilikte karakterize edilmiş/nitelendirilmiştir”. Çalışmanın tartışma bölümünde yazar, şu şekilde yazmıştır:
“Yalnızca meyve posalarının yüksek damar oluşumundan dolayı değil kök sisteminin daha büyük boyutta ve karmaşık olmasından dolayı ve ağacın yaşından (meyve ağaçları yıllarca yaşarken havuçlar için bu zamanın 60-75 gün olması) dolayı da meyvelerin daha fazla mikroplastik içerdiği varsayımında bulunabiliriz. Aynı zamanda havuç, merkez kökünün epidermisinin dışında küçük, mikroskobik tüylere sahiptir; bunlar kökün yüzey alanının arttırılmasında rol oynar, fakat yalnızca birkaç gün hayatta kalabilirler.”
Hem yetişkinlerin hem de çocukların tahmini günlük partikül alımı, elma yedikten sonra en fazla artmış, havuç yedikten sonra ise en az artmıştır. Öte yandan çocuklar düşük vücut ağırlıklarından dolayı daha fazla partikül almışlardır. “Aslında çocuklar, üzerinde çalışılan tüm sebze ve meyvelerden daha az miktarlarda yemişler, ancak vücut ağırlıklarına oranla düşünüldüğünde maruziyetleri yetişkinlere göre daha fazla olmuştur.”
“Bu çalışma önemlidir çünkü yenebilir sebze ve meyvelerde mikroplastikleri saptamak için yapılan ilk çalışmadır. Mikroplastikler, deniz tuzu, bira, su(özellikle şişe su), kabuklu deniz ürünleri, şeker, toprak ve hatta havada saptanmış ancak taze ürünlerde hiç bulunmamış/çalışılmamıştır. Bu, doğal çevredeki mikroplastik kirliliği hakkında tehlike işareti veren endişe verici bir keşiftir.
Plastic Soup Birliği’nin kurucusu Marie Westerbossaid, “Plastiklerin sebzelere girebildiğini ilk kez öğrendik. Sebzelere girebiliyor ise bu, sebzeleri yiyen her şeye girebildiği anlamına gelir ki bu da yediğimiz et ve süt ürünlerinde de bulunması demektir. Şimdi bulmamız gereken bunun bize ne yaptığıdır. Plastik bizi hasta eder mi?
Bu, nanotoksisite ve hem bitkilerin hem de insanların sağlığına zarar verip vermediği konusunda daha fazla araştırma yapılmasını isteyen çalışma yazarları ile önümüzdeki yıllarda muhtemelen daha fazla ilgi görecek bir alandır.
Kaynak : treeHugger.com
