Dünya Çapındaki Petrol Rafinerileri, Az Talep – Çok Stok ile Mücadele Ediyor
Fotoğraf : Geçen yıl ExxonMobil; şirketin Baytown, Texas’daki kimya ve rafinasyon tesisinde yılda 1,5 milyon tonluk yeni etan kraker işlemine başladı.
Reuters bildirisinde; yöneticiler, rafineri çalışanları ve endüstri analistlerinin açıklamasına göre, dünya çapındaki petrol rafinerileri aylarca süren talep yokluğundan ve stokların çokluğundan yakıt üretimini, koronavirüs etkisinin talepteki canlanmayı durdurmasıyla sonbaharda kestiğini belirtti.
Koronavirüsten dolayı ortaya çıkan sokağa çıkma kısıtlaması, seyahat ihtiyacını ortadan kaldırdığından rafineriler ilkbaharda üretimi %35 kadar düşürdü. Sokağa çıkma kısıtlamaları hafiflediğinde rafinerilerin üretimi Ağustos sonu boyunca yavaş bir şekilde arttı. Fakat yakıt tüketicisi olarak zirvede olan ABD ve diğer bölgelerde rafineriler; artan stoklar, devam eden talep azlığı ve doğal felaketlere tepki olarak ilerleme hızlarını düşürüyor.
Üretim miktarının düşüşü Çin’de daha fazla belli olmaktadır. İkinci büyük yakıt üreticisi, koronavirüs salgının kontrol altına alınmasının ardından petrol dünyasının iyileşmesine öncülük etti. Ne var ki rafinerileri de yakıt ihraç ediyor ve bu sevkiyatlar diğer Asya ülkelerinde virüsün yakıt talebi üzerindeki etkisinden dolayı az olmaktadır.
Araştırmacılara göre; Çin’deki rafineriler yüksek yakıt stokları ve zayıf ihracat marjları ile boğuştuğu için, PetroChina liderliğindeki Çin rafinerilerinin Eylül ayında satışlarını Ağustos ayına göre %5-10 oranında azaltması bekleniyor.
Avusturalyalı yakıt tedarikçisi Viva Enerji Grup Ltd. Şirketi yöneticisi Scott Wyatt Eylül ayının başlarında : “COVİD-19 etkileri, daha önce deneyimlemediğimiz ve uzun vadede sürdürülebilir olamadığımız rafinasyon ticaretinde aşırı zorluklar ortaya koyuyor,” dedi
Genellikle kıştan önce üretilmeye başlayan dizel, jet yakıt ve ısıtma yağı içeren damıtılan ürünler gelecek aylar için rafineri marjlarında zayıf görünüme yol açarak, bu yıl ağzına kadar doluyor.
ABD Enerji Bilgi İdaresi’ne göre ABD yakıt talebi, bir önceki yılın aynı dönemine göre %13 kadar düştü. Sonbahar; ısıtma yağı ve dizel kullanım artışlarının tipik olarak görüldüğü dönemdir, ancak depodaki varillerin 179 milyondan –yaklaşık olarak kaydedilen- daha fazlasıyla rafinelerin ünitelerini çalışır durumda tutmak için hiçbir teşvik yok.
Paris merkezli Uluslararası Enerji Ajansı, sendeleyen ekonomik canlanma nedeniyle geçen hafta, iki ayda ikinci kez 2020 küresel petrol talebi tahminini azalttı. Belirli aralıklarla yapılan enerji gözlemleri; küresel petrol ve sıvı yakıt tüketiminin 2020’nin tamamı için günlük ortalama 91.7 milyon varil, önceki tahmininde günlük 200.000 varillik düşüş ve 2019’un günlük 100.1 milyon varil seviyesinden 8.4 milyon kadar düşüş olacağını tahmin ediyordu.
“Öngörümüze göre Covid öncesi talebin büyük ihtimalle 2023’e kadar olmayacağını görüyoruz,” diyor Equinor’da ham petrol, ürünler ve sıvılar konusunda kıdemli başkan yardımcısı Molly Morris.
ABD’deki rafineriler; 2008’den bu yana 2020’nin bu döneminde tüm üretim miktarının en düşüğü olan %76’sını çalıştırarak salgın öncesine göre %20’den daha az yakıt üretiyor. Çin, Hindistan, Japonya ve Güney Kore’deki rafineriler Temmuz ve Ağustos aylarında kullanım oranlarını düşürdü.
Argus Baş Ekonomisti David Fyfe, Eylül ayının başında internet üzerinden yapılan seminerde: “U-şeklindeki bir ekonomik toparlanmayla bile talep, olanak halinde 2019’un dördüncü çeyreğindekinin yaklaşık günlük 2 milyon varil altında olacaktır,” dedi.
Asya’nın yakıt üretiminin, Eylül ve Kasım ayları arasındaki mevsimsel bakım süresince daha fazla düşmesi ve dünya çapındaki pek çok tesisin kapanması bekleniyor.
Çin merkezli Longzhong danışmanlığı tarafından derlenen verilere göre, Çin’in devlete ait rafinerilerindeki ortalama kullanım oranları, Temmuz ayına göre yaklaşık yüzde 3.6 kadar düşüşle Ağustos sonunda % 78.6 civarındaydı. Avustralya’daki Viva Şirketi, koronavirüs kaynaklı kısıtlamalar hafifletilmediği ve talep artmadığı sürece zararları azaltmak için Victoria’daki Geelong Rafinerisini kalıcı olarak kapatmak zorunda kalabileceğini söyledi. Avustralya hükümeti, ülkenin kalan dört rafinerisini açık tutmak için milyarlarca dolar harcamayı öngördü.
Asya için önemli olan Singapur’un karmaşık rafine marjları, dört aydır devam eden zararların ardından Ağustos ayında az oranda arttıktan sonra Eylül’ün ilk yarısında düşüş gösterdi.
ABD’de rafine marjı, Nisan ayında en düşük seviyesine yakın olan 9 dolar civarında seyrediyor. Rafineriler, genellikle çatlak yayılımı (petrol endüstrisinde ve ondan çıkarılan ham petrol ve petrol ürünlerinin fiyatı arasındaki fark için vadeli işlem ticaretinde kullanılan bir terim) – ham petrol ve yakıt arasındaki fark 10$’dan fazla olmadıkça ürünlerden kâr elde etmezler.
Bu tesisleri yakından takip eden kaynaklara göre, Filedelfiya ve Şikago bölgelerindeki birçok rafineri nakit tasarrufu yapmak için bu sonbaharda planan işleri erteledi . Toplamda, her zamankinden daha az rafineri mevsimsel bakım nedeniyle kapanacak.
“Bazı rafineriler zor bir durumda çünkü şu anda bakım yapmak için gelirleri yok, fakat çalışmaya devam etmekten de yarar sağlayamıyorlar,” diyor Turner Mason&Company‘den rafinasyon analisti John Auers.
Tayvan’daki rafineri Formosa Petrochemical’ın sözcüsü KY Lin, Asya’daki rafinerilerin Suudi Arabistan ve diğer Orta Doğulu üreticilerden gelen, geçen ilkbahardakine göre yüksek resmî satış fiyatları nedeniyle büyük rafinasyon merkezlerinin üretimi keserek bunun üstesinden gelmeye çalıştığını söyledi.
Dünya’nın üçüncü büyük ham petrol ithalatçısı Japonya; rafineri kullanım oranını, Ağustos’un ortalarındaki yaklaşık %72’den, 12 Eylül haftası boyunca %65.9 oranına kadar düşürdü.
Bir firma sözcüsüne göre; Güney Kore’nin en büyük rafinerisi SK Innovation Co Şirketi, ortalama kullanım oranlarını Temmuz-Ağustos aylarında % 85’ten, Eylül-Ekim’de % 80’e düşürdükten sonra iki rafinerisinde ham petrol işleme sürecini daha da düşürmeyi planlıyor. “Marjların daha zayıf olduğu zamanlara geri döndük,” diyor Lin ve ekonominin ikinci çeyrekten itibaren kötüye gittiğini belirtiyor. “ O zamanlarda marjlar daha zayıf olsa bile ham madde maliyetleri çok düşüktü, şimdi gerçekten marj yok.”
Kaynak : bicmagazine.com
