Eski İlaçlar Eşleştirilerek Yeni Antifungal İlaçlar Bulunacak

Eski İlaçlar Eşleştirilerek Yeni Antifungal İlaçlar Bulunacak

Fotoğraf : Renklendirilmiş tarama elektron mikrografı, diğer koşullar için onaylanmış ilaçları birleştirerek antifungal olmadan öldürülebilecek Candida albicans türü mantar enfeksiyonlarını gösterdi. C. albicans hücreleri yaklaşık 10–12 µm çapındadır.

Diğer koşulları tedavi etmek için onaylanan ilaç kombinasyonları, mantar kültürlerinin gelişimini sınırlayabilir veya mantar kültürlerini öldürebilir ve antimikrobiyal dirençle mücadele etmek için olası bir taktiği vurgulayabilir.

Dünya devam eden COVID-19 salgınını aşmaya başladıkça, bir diğer toplum sağlığı krizi de ortaya çıkmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, mantar ve bakteriler antimikrobiyallere karşı endişe verici bir hızda direnç gösteriyor; mikropları boğmaya yönelik yeni stratejiler gelmezse, bulaşıcı hastalıklar kanserden ölen insanlardan daha fazla insanı 2050 yılına kadar öldürebilir. Bilim insanları, şu anda mantar enfeksiyonlarını tedavi etmek için kullanılmayan ilaçları birleştirerek mantarları öldürmenin veya mantarların büyümelerini engellemenin yeni bir yolunu buldular (ACS Infect. Dis. 2020, DOI: 10.1021/acsinfecdis.0c00405).

Araştırmacılar daha önce mevcut antifungallerin verimliliğini diğer ilaçlarla birleştirerek iyileştirdiler, ancak bu son çalışmanın arkasındaki bilim insanları mantarları öldürmenin tamamen yeni bir yolunu bulup bulamadıklarını görmek istediler. İlaç kombinasyonlarını Candida albicans, pamukçuk gibi ağız enfeksiyonlarının nedeninin yanı sıra vajinal ve diğer maya enfeksiyonlarına karşı test ettiler. Araştırmacılar, ilaç çiftlerini C. albicans türünün sıvı kültürlerine eklediler ve mantarların ne kadarının büyüdüğünü ya da öldüğünü ölçtüler.

İlaçların hiçbiri mantar enfeksiyonlarını kendi başlarına tedavi edemedi, ancak 17 çift ilaç C. albicans türünün büyümesini sınırlamak için sinerji içinde çalıştı. Bunlar içerisindeki en etkili üç çift bazen şişkinlik tedavisi için kullanılan bir atlı kestane özü olan paromomycin ve β-escin, bir anti-enflamatuvar olan primaquin ve celecoxib ve parazitleri öldürmek için kullanılan ibuprofen ve pentamidin’di.

İncelemeyi yürüten Nottingham Üniversitesi’nde mikrobiyolog olan Simon V. Avery “Oldukça rastgele bir yaklaşımla başladığımızı düşünürsek, bundan memnunuz. Dürüst olmak gerekirse, biri bile iyi olurdu. Bu yöntemin potansiyelini gösterir. Daha fazla ilaçla çalışılırsa, başka umut verici kombinasyonların bulanabileceğini düşünüyoruz ” dedi.

Çalışmaya katılmayan, ancak yeni antimikrobiyal bileşikler arayan Katar Üniversitesi’nde mikrobiyolog olan Susu M. Zughaier, “Önceden ruhsatlı bileşiklere bakıyorlar ve bunlar her gün kullanılıyor, bu yüzden üzerlerinde iyi toksisite verileri var, bu durum bu kombinasyonları klinik bir ayara getirmek için yolu kısaltabilir” dedi.

Bununla birlikte, ilacın hafif bir immünsüpresif etkisi olduğu için enfeksiyona daha yatkın olan bağışıklık sistemi baskılanmış hastalara ibuprofen verme olasılığından biraz endişe duyduğunu ifade etti. “Güvenlikten emin olmak için bunun in vivo ve laboratuvarın ötesinde daha fazla test ve doğrulama ile çoğaltıldığını görmemiz gerekiyor” dedi.

Avery, araştırmada vurgulanan özel antifungal kombinasyonlarının daha fazla inceleme gerektirmesine karşın, çalışmanın bir fikir kanıtı olarak daha geniş bir alana sahip olmasını umduğunu ve aynı yaklaşımın bakterilere ve diğer mantar türlerine karşı da kullanılabileceğini belirtti.

Bu konuyla aynı fikirde olan Zughaier “Bu çalışmanın sonucu sadece C. albicans türü mantar enfeksiyonlarının ötesine geçiyor, bu oldukça ilginç.” dedi.

Kaynak : acs.org

689 Kez Okundu

Fatma Ilgın Güller

1996 yılında Ankara’da doğdum. Ankara Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümünde lisans eğitimimi tamamladım. Lise yıllarımdan itibaren kimya ilgimi çeken ve sürekli öğrenmek istediğim bir dal haline geldi ve lisansımı bu alanda mühendislikle birleştirerek almaya karar verdim. Bilgi paylaştıkça çoğalır prensibinden yola çıkarak hem son gelişmelerden haberdar olabilmek hem de bunları başkalarına aktarabilmek için İnovatif Kimya Dergisi’nin bir parçası oldum. İlgi alanlarım: nanoteknoloji, polimer yapıların sentezlenmesi, yeşil kimya, malzeme bilimi, biyokimya, fizikokimya. Bunlar arasında en çok ilgimi çeken ise doğaya zararı olmaması özelliğiyle yeşil kimyadır.

You may also like...

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com
Kopyalamak Yasaktır!