”Beyin Yiyen Amip” Su Borularında Tehdit Saçıyor
Beyin yiyen amip ‘’Naegleria fowleri’’ New Orleans’da manşetlere çarptı. Olaya göre kurbanlar burunlarına su çektikten sonra ölümcül olan patojenle yüzleşmek zorunda kaldı. Uzmanlar enfeksiyonun kaynağını, klor dezenfeksiyonunun amipleri öldürmesi gereken içme suyu borularına kadar takip ettiler. Ancak yeni bir çalışma, içme suyu borularını kaplayan biyofilmlerin N. fowleri’nin ölümden kaçmasına yardımcı olduğunu ilk kez kanıtlıyor.
N. fowleri, göllerde, nehirlerde ve toprakta bulunan, serbest yaşayan tek hücreli bir organizmadır. İnsanlar amip içeren su içtiklerinde hastalanmazlar çünkü sindirim sistemi patojeni öldürür. Ancak su buruna çekilirse, N. fowleri burun mukusuna nüfuz edebilir ve birincil amip meningoensefaliti’nin (PAM) tetiklediği beyne doğru ilerleyebilir. Bunun sonucunda beyin şişmesi gerçekleşir. Hastalık nadir görülür ancak enfekte kişilerin %97’sinden fazlasını öldürür.
Avustralya Commonwealth Scientific & Industrial Research Organization’da bir mikrobiyolog olan ortak çalışma yazarı Geoffrey J. Puzon, ”PAM vakalarının çoğu göller gibi tatlı su kaynaklarında görülüyor” diyor. Diğer mikroorganizmalardan arındırılmış saf suda, N. fowleri’nin enfektif formu, su sistemleri için kabaca önerilen seviye olan 0.5 mg/L’lik bir klor konsantrasyonuna 5 dakikalık bir maruziyetten sonra ölür.
Ama su şebekeleri o kadar temiz değil. Su borularının duvarları kaygan bir biyofilm ile kaplıdır. Araştırmacılar bu tür sistemlerdeki suyun, ortak patojenleri öldürmek için daha uzun dezenfeksiyon süreleri ve daha yüksek dezenfektan konsantrasyonları gerektirdiğini göstermiştir, çünkü biyofilm serbest kloru emer ve sudaki konsantrasyonunu azaltır. Puzon,” Bu yüzden boru biyofilmlerinin N. fowlerini dezenfektanlardan koruyup koruyamayacağını merak ettik ” diyor.
“Gerçek dünyada, biyofilmler borulardan dökülür, biz de bu durumda ne olduğunu görmek istedik” diyor. Ekip, bir içme suyu borusundan doğal olarak oluşan N. fowleri içeren bir biyofilm örneği alıp artan klor seviyelerine maruz bıraktı. Diğer mikroorganizmalar olmadan 0.5 mg/L’de 5 dakika içinde ölen amip, biyofilm ile karıştırılmış durumda 24 saat boyunca hayatta kaldı.
Daha sonra, bilim insanları, bozulmamış bir biyofilmin, N. fowleri için bir sığınak olarak serbest yüzen biyofilmle nasıl karşılaştırıldığını test etmek istediler. Araştırmacılar, su borularının içine yerleştirilmiş cam halkalar üzerinde doğal biyofilmin birikmesine izin vererek su ağlarından örnekleri topladılar ve daha sonra laboratuvara geri getirdiler. Halkalar üzerindeki film, artan miktarda klora meydan okuyup doğal olarak oluşan N. fowleri içeriyordu. Amip, içme suyu sistemleri için DSÖ’nün önerdiği konsantrasyonunun 40 katına kadar 20 mg/L’lik bir klor dezenfeksiyonunda üç saat hayatta kaldı. Puzon ”Bu, boru duvarındaki biyofilmin klor penetrasyonunu fiziksel olarak önlediğini gösteriyor ” diyor.
Virginia Tech’de bir mikrobiyolog olan Joseph O. Falkinham, ”Bu araştırma, su hizmetlerinin halk sağlığını korumak için çalışmalarını gözden geçirebilmesini sağlıyor’’ diyor. Louisiana yetkilileri, bu yıl devletin içme suyu ağlarından birinde N. fowleri’yi bulduktan sonra, etkilenen boruları 60 gün boyunca 1 mg/L’den yüksek bir klor konsantrasyonu ile yıkadılar.
Ancak Missouri Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nde çevre mühendisi olan Daniel B. Oerther, daha yakın bir değerlendirme yapmadan su sistemlerinde yüksek klorun düzenli kullanımına karşı uyarıda bulunuyor. Bu işlem, amip enfeksiyonunun olasılığını azaltabilir, ancak klor, biyofilmlerde ki gibi organik maddelerle reaksiyona girdiğinde, daha büyük bir halk sağlığı riskini temsil edebilecek kanserojenler oluşturabilir.
Kaynak: cen.org