Bilim İnsanları Kimyasalların ve Atıkların Denetimi için Uluslararası Bir Örgüt Kurulmasını Destekliyor
Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) iklim değişikliğiyle, BM Biyolojik Çeşitlilik ve Ekosistem Hizmetleri Konulu Hükümetlerarası Bilim – Politika Platformu (IPBES) ise biyolojik çeşitlilik ile ilgilenmektedir. Fakat atık ve kimyasalların çevresel etkilerini denetleme amacı güden benzer bir örgüt bulunmamaktadır.
Bilim insanlarından oluşan uluslararası bir grup, kimyasallar ve atıklar için aynı değerde bir örgüt kurulması çağrısında bulundu ve bu fikir geniş çapta desteklendi.
İsviçre’deki ETH Zürih’te üst düzey bilim insanı ve yeni örgüt oluşumunu öneren bilim insanlarından biri olan Zhanyun Wang: “Bilim – politika örgütü, bilimsel değerlendirmeler yaparak meydana gelecek kaygıları tespit edip yönetecektir. Yeni örgüt; yetkililer ile bilim insanları arasında bağlantı kurarak kimyasallar ve atıklar üzerindeki çalışmalara bilimsel bir zemin oluşturacaktır.” şeklinde ifade ediyor.
“Ağır metaller, kalıcı organik kirleticiler ve plastik atıklar gibi çok fazla kirliliğe sebep olan sorunları çözmek için uluslararası dayanışmaya ihtiyacımız var. ” diye devam ediyor Wang.
Wang ve onun meslektaşları, var olan örgütlerin faaliyet alanının kısıtlı ve parçalanmış olduğunu yani uluslararası toplulukların yeni bilimsel bulguları öğrenme ve bunları karşılama konusunda zayıf olduklarını ileri sürmektedirler.
Ufuk taramasının (Yönetim stratejilerini öngörülü bir şekilde uygulayabilmek için karar vericilere stratejik bilgi sunan bir ortak akıl belirleme yöntemidir.) ve erken uyarı mekanizmalarının eksikliği endişe uyandırmaktadır. Bu tür olumsuz durumlara, idari gelişmelerin genelde bilimsel topluluğa aktarılmadığı tek yönlü iletişim ve daha geniş bilimsel topluluğun katılımının olmaması da dahildir.
Kraliyet Kimya Topluluğu (RSC), Birleşmiş Milletler Çevre Programı tarafından yapılan kimyasalların ve atıkların yönetiminin denetlenmesi amacıyla yeni örgüt kurulması çağrısını destekledi.
Topluluk, kimyasallar ve atık yönetimi için bağımsız bir Hükümetlerarası Bilim-Politika Platformu görmek istediğini söyledi.
RSC; örgütün IPCC ile eşit statüde olmasını ve akademik topluluğun, dünyanın en iyi bilimsel yeteneklerine sahip bir kadrodan oluşmasını istiyor.
Green Science Policy Enstitüsü (İnsan ve ekolojik sağlığı korumak için kimyasalların daha güvenli kullanımını kolaylaştırma amacı taşıyan Berkeley’deki bir kuruluştur.) yetkili müdürü ve Berkeley Üniversitesi’nde bir kimyager olan Arlene Blum, önerinin uzun vadede geç kalmış olduğunu söylüyor.
Blum: “Kimyasal kirliliğe bağlı ciddi tehlikelerle mücadele etmek için düzenli bir küresel bilim – politika uğraşı yok. Bağımsız bilim insanlarının, yetkilileri ve halkı tehlikeler konusunda haberdar edecekleri; gerekli tedbirleri ve bu tedbirlerin nasıl bir katkıda bulunacağı konusunda bilgi verecekleri uygun bir toplantı gerekmektedir.” diyor.
Akademisyenlerin, saldırıya uğradığı ve yandaş olarak nitelendirdiği için sürece dahil olma konusunda temkinli davranmalarından dolayı bağımsız bir toplantının kilit nokta olduğunu da ekliyor Blum.
Delaware Üniversitesi’nde enerji ve çevre profesörü Saleem Ali de bu görüşü destekliyor ve açıklıyor: “Geliştirilmekte olan yeni kimyasalların ölçüsü ve faaliyet alanı, hükümetler tarafından özel olarak veya kimyasal sözleşmelerin mevcut komiteleri tarafından etkin biçimde takip edilemez.”
Yeni kuruluşun kilit noktası, tehditlerin erkenden tahmin edilip buna uygun hareket edilmesidir.
Blum ve Ali bir konuda hemfikirdi: IPCC ve IPBES böyle toplantıların çevresel faaliyetler konusunda uluslararası bir ortak karara varılabileceğini, halkın bilinçlenmesini sağlanabileceğini ve bağımsız bilim insanlarının ilgisini cezbedebileceğini gösterdi.
Saleem Ali, kimyasalların çevresel etkileri üzerinde durulacak toplantının Uluslararası Kaynak Paneli gibi daha mütevazı ve daha çabuk gerçekleşmesi gerektiğini ayrıca 45 civarında bilim insanı üyesi bulunması gerektiğini belirtiyor.
Londra’daki Imperial Koleji’nde sürdürülebilir enerji profesörü ve bir IPCC çalışma grubunun eş başkanı olan Jim Skea: IPCC ile karşılaştırıldığında kimya ve atık örgütünün çok daha sınırlı bir faaliyet alanı ve daha dar bir odak noktasına sahip olacağını, belirli bir endüstriye bağlanacağını ifade ediyor.
Bu tür bir örgütü mü yoksa daha çevik bir yöntem mi tercih edeceklerini belirlemek sektöre bağlıdır, ancak yöntemlerden biri tüm devletleri bu işe dahil etme noktasında daha az verimli olabilir.
IPCC ve IPBES aşamaları uzun zaman alabilir ancak devletlerden önemli ölçüde katılım söz konusudur.
Bu, gerçekleşmesi uzun süren bir durumdur ancak bir şey üretildiğinde çok güçlü hale gelecektir. Örneğin, IPCC’nin Kyoto Protokolü ve İklim Değişikliği Çerçevesi ile sahip olduğu başarı ortadadır.
Uluslararası Kimyasal Dernekler Konseyi (ICCA), kimyasallar ve atıklar için bir küresel bilim – politika ara birimi kurmanın öneminin farkına vardıklarını söylüyor. Özellikle, özel platformlarla konuyla ilgili yardımcı panelleri destekler.
ICCA, bilim – politika ara biriminde bulunan herhangi bir örgütte birden fazla hissedar olması gerektiğini ve bunun üzerinde hizmet verecek sektör adayı bilim insanları olduğunu belirtiyor.
Ayrıca bu örgüt belirgin bir görev tanımına sahip olmalı ve kaygı yaratan durumları ve bu durumlarla ilgili faaliyet konularını saptamak için tek bir otoriteye sahip olmamalıdır.
Kaynak : chemistryworld.com