Biyoteknolojik İlaçlar Kitaplaştı
İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası, biyoteknolojik gelişmelere dikkati çekmek için sektörel kitapçık hazırladı.
İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası (İEİS), biyoteknolojik ilaçların önemine ve bu alandaki gelişmelere dikkati çekmek amacıyla Biyoteknolojik İlaç Kitapçığı hazırladı.
İEİS’ten yapılan açıklamaya göre, kitapçıkta, Türkiye’de biyoteknolojik ilaçlara ilişkin düzenlemeler ve temel konular ele alındı. Ayrıca, Avrupa’nın eşdeğer ve biyobenzer ilaçlar konusunda önde gelen çatı kuruluşu olan Medicines for Europe tarafından biyobenzer ilaçlara yönelik hazırlanan kısa tanıtım filmi, birçok Avrupa dilinin yanı sıra Türkçe alt yazıyla da yayınlandı.
Açıklamada görüşlerine yer verilen İEİS Yönetim Kurulu Başkanı Nezih Barut, bugünkü koşullarda bilinen yaklaşık 30 bin hastalıktan ancak 10 bininin tedavisinin yapılabildiğini belirterek, “Aralarında kanser, alzheimer, kalp hastalıkları ve diyabeti de içeren 200 hastalığın tedavisi için geliştirilen ilaçların büyük bir kısmını biyoteknolojik ilaçlar oluşturuyor. Dünya ilaç pazarında biyoteknolojik ilaçların kullanım oranı yüzde 20’lere ulaşmış durumda. Türkiye ilaç pazarında, 183 referans biyoteknolojik, 38 biyobenzer ilaç bulunuyor. Biyoteknolojik ilaçların reçeteli ilaçlar içerisindeki payı 2015’te tutar olarak yüzde 17. 2014’te 2,13 milyar lira olan pazar, 2015’te yüzde 20 büyüyerek 2,57 milyar liraya ulaştı. Bu ürünlerin büyük çoğunluğu da ithal ürünler.” ifadelerini kullandı.
Barut, dünya ilaç pazarındaki yeri gittikçe artan biyoteknolojik ilaçların, Ar-Ge ve üretimine yönelik gerçekleştirilen çalışmaların Türkiye’de de dikkate değer nitelikte olduğunu aktararak, tamamen ithalata bağlı bir biyoteknolojik ilaç tedarik modelinin Türkiye için sürdürülebilir olmadığını, bu ilaçların yurt içi üretiminin artmasıyla Türkiye’nin ilaçtan kaynaklanan cari açığının azalacağını kaydetti.
Bu ilaçların geliştirilmesi ve üretilmesiyle, hastaların ilaçlara erişiminin artması, dış ticaret açığının azalması ve teknolojik birikim yaratılmasının hedeflendiğini belirten Barut, şunları anlattı:
“Bu kapsamda, biyoteknolojik ürünlerin yurt içinde geliştirilmesini ve üretimini teşvik eden yaklaşımları kamunun stratejik eylem planlarında görmekten büyük memnuniyet duyuyoruz. Firmalarımız bu alanda önemli yatırımlar gerçekleştiriyorlar. Üniversitelerimizde biyoteknoloji alanında yeni birçok girişim bulunuyor. Bizlere düşen endüstrinin ve üniversitenin çabalarını bir araya getirerek, sinerji yaratmak. Bu çerçevede, büyük çaba ve fedakarlıkla yapılan yatırımların hedefine ulaşması için daha fazla desteklenmesi gerektiğini düşünüyoruz.”
Kaynak : medimagazin.com.tr