Diş ve Diş Etlerimize Zarar Vermeden Daha Beyaz Dişlere Sahip Olmak Mümkün!
Birçok insan inci gibi bembeyaz dişlerle gülümseyebilmeyi ister ancak zamanla tüketilen yiyecek, içecek ve bazı ilaçlar dişlerde lekeler bırakır. Lekesiz ve daha beyaz dişlere sahip olmak için başvurulan diş beyazlatma işlemlerinde ise hidrojen peroksitin yüksek konsantrasyonunu içeren maddeler kullanılır. Bu maddeler diş minesine zarar verir, diş hassasiyetine ve diş eti tahrişlerine neden olabilir.
Şimdiyse ACS Applied Materials & Interfaces isimli hakemli bilimsel dergide bir makale yayımlayan araştırmacılar, yakın kızılötesi (NIR) ışığa maruz kaldığında, dişleri herhangi bir zarar vermeden, güvenli bir şekilde beyazlatan bir jel geliştirdi.
Her an bir selfie için bembeyaz dişlerle gülümsemeye artan talep, diş beyazlatma işlemlerini günümüzün en popüler diş tedavilerinden biri haline getirdi. Diş hekimlerinin uyguladığı diş beyazlatma işlemleri bu konuda oldukça etkili ancak bu işlemlerde yüksek konsantrasyonlu (yüzde 30-40) hidrojen peroksit kullanılıyor. Ev eşyalarını beyazlatmada kullanılan ürünler ise daha düşük konsantrasyonda (yüzde 6-12) hidrojen peroksit içerir ancak bu yüzden haftalarca süren uzun tedavi süreçleri gerektirir ve ayrıca pek işe yaramaz.
Günümüzde kullanılan diş beyazlatma jeli dişlere uygulandığında, hidrojen peroksit ve peroksitten türetilen reaktif oksijen türleri (özellikle hidroksil radikali) lekelerdeki pigmentlerin yapılarını bozar. Hidroksil radikali bu işte hidrojen peroksitin kendisinden çok daha iyidir. Bu nedenle araştırmacılar güçlü hidroksil radikallerinin oluşumunu teşvik ederek daha düşük konsantrasyonlu hidrojen peroksitin beyazlatma kapasitesini arttırmaya çalıştı. Önceki yaklaşımların bazı sınırlamaları olduğundan Xingyu Hu, Li Xie, Weidong Tian ve meslektaşları, NIR ışığına maruz kaldığında düşük seviyede hidrojen peroksiti bol miktarda hidroksil radikaline dönüştürecek bir katalizör içeren güvenli ve etkili bir beyazlatma jeli geliştirmek istedi.
Araştırmacılar ilk olarak hidrojen peroksitten hidroksil radikali üretimini katalizleyebilen oksijen eksikliği olan titania nanopartiküller üretti ve bu nanopartikülleri NIR ışığına maruz bırakarak katalitik aktivitelerinin arttırılması sağladı. Bu süreçten sonra nanopartiküllerin çayla, kırmızı ve turuncu boyalarla kirlenmiş diş örneklerini 2 saat içinde tamamen beyazlatabildiği görüldü. Daha sonraki aşamada ise söz konusu nanopartikülleri, bir karbomer jelini ve yüzde 12 oranında hidrojen peroksiti içeren bir jel geliştirildi. Araştırmacılar bu yeni jeli doğal lekeli diş örneklerine uygulayıp bir saat boyunca NIR ışığıyla tedavi etti.
Araştırmaların sonunda yeni geliştirilen jel, dişleri beyazlatmada yüzde 40 oranında hidrojen peroksit içeren diğer popüler jeller kadar iyi iş çıkardı ve diş minelerinde onlardan çok daha az bir hasara sebebiyet verdi. Araştırmacılar, nanopartikül sisteminin diş beyazlatma için son derece umut verici olduğunu ve antibakteriyel malzemeler geliştirmek gibi diğer biyomedikal uygulamalarda da kullanılabileceğini belirtti.
Kaynak : phys.org