Gemi Emisyonları Bulutlarda Ölçülebilir Düzeyde Bölgesel Değişiklik Yaratıyor
Fotoğraf : Bu uydu görüntüsü, 16 Ocak 2018’de Avrupa açıklarında çekildi. Gemilerden kaynaklanan kirlilik, yüzlerce kilometre uzayabilen bulut hatları oluşturur. Bulutların daha dar uçları en gençken, daha geniş uçları daha yaşlıdır.
Bir konteyner gemisi, arkasında saatlerce havada kalabilen beyaz bulutlardan iz bırakır. Bu kabarık çizgi sadece motordan gelen egzoz değil, havada uçuşan küçük kirlilik parçacıklarının neden olduğu bulutlarda meydana gelen bir değişikliktir.
Washington Üniversitesi tarafından yürütülen yeni araştırma, bu olayın yıllar içinde ve bölgesel ölçekte etkisini ölçen ilk araştırma oldu. Güney Atlantik’teki bir taşıma şeridi üzerindeki uydu verileri, gemilerin bulutları değiştirerek ortalama 2 Watt ek güneş enerjisinin, bu taşıma şeridinin yakınındaki okyanus yüzeyinin her metrekaresine ulaşmasını engellediğini gösteriyor.
Sonuç, küresel olarak, her tür endüstriyel kirlilikten kaynaklanan parçacıkların neden olduğu bulut değişikliklerinin, Dünya yüzeyinin metrekaresi başına 1 Watt güneş enerjisini engellediğini ve günümüzün sera gazlarından kaynaklanan ısınmanın neredeyse üçte birini maskelediği anlamına geliyor. Açık erişime açılan çalışma, Amerikan Jeofizik Birliği’nin bir dergisi olan AGU Advances’te 24 Mart’ta yayınlandı.
Çalışmanın ilk yazarı ve Washington Üniversitesi’nde doktora öğrencisi olan Michael Diamond, “İklim modellerinde, gemiden kaynaklanan kükürt emisyonları ile dünyayı simüle ederseniz ve bu emisyonlar olmadan dünyayı simüle ederseniz, gemi taşımacılığı nedeniyle model bulutlarındaki değişikliklerde önemli bir soğutma etkisi vardır.” “Ancak çok fazla doğal değişken olduğu için gerçek dünya gözlemlerinde bu etkiyi görmek zordur.” diye ekledi.
Dünya çapında ortalama olarak, tüm kaynaklardan gelen kirlilik nedeniyle alçak bulutlarda, metrekare başına 1 Watt güneş enerjisi bloke eden değişiklikler buldular— bugün endüstriyel faaliyetler tarafından da yayılan sera gazları tarafından metrekare başına yaklaşık 3 Watt yakalanıyor. Başka bir deyişle, kirlilik kaynaklı bulutların soğutma etkisi olmadan, Dünya zaten 1.5 santigrat derece (2.7 F) ile ısınmış olabilirdi, bu da Hükümetlerarası İklim Değişikliği Projeleri Paneli’nin önemli toplumsal etkilere sahip olacağı bir değişikliktir.(Karşılaştırırsak, bugün Dünya’nın 1800’lerin sonlarından bu yana yaklaşık 1 C veya 1.8 F ile ısındığı tahmin edilmektedir.)
UW Atmosfer Bilimleri profesörü Rob Wood, “Bu çalışmanın en büyük katkısının, sülfat kirliliğinin alçak bulutlar üzerindeki genel etkisinin küresel bir değerlendirmesini genelleme yeteneğimizdir.” dedi.
Diğer ortak yazarlar, atmosfer bilimlerinde bir UW araştırma bilimcisi olan Ryan Eastman ve Frankfurt’taki Goethe Üniversitesi’nden Anna Possner’dır. Araştırma, NASA ve Ulusal Bilim Vakfı tarafından finanse edildi.
Kaynak: environment.uw.edu
