İklim Değişikliği Mücadelesine Yardımcı Olabilecek Faktör; Düşük Karbonlu Çimento
En çok yapım malzemesi olarak kullanılan beton, dünyamızın büyük bir kısmını yapılandırıyor. Londra merkezli düşünce kuruluşu Chatham House’a göre, betonun temel bileşenlerinden biri olan çimentonun üretimi sırasında dünyaya salınan toplam karbondioksitin yüzde 8’inin çimento kaynaklı olduğunu belirtiyor. Eğer çimento üretimi bir ülke olsaydı, Çin ve ABD’den sonra üçüncü en büyük emisyon sağlayıcısı olacağı söyleniyor. Chatham House’a göre Günümüzde her yıl 4 milyar ton çimento üretiliyor ancak artan şehirleşme nedeniyle bu rakamın önümüzdeki 30 yıl içinde 5 milyar tona çıkması bekleniyor. Çimento üretiminden kaynaklanan emisyonlar, çimento oluşumu için ısı üretmek amacıyla kullanılan fosil yakıtlardan , buna ek olarak çimento yapmak için kireçtaşı öğütülülüp ve diğer malzemelerle birleştirilmiş, bir fırında klinkere dönüştüren kimyasal işlemden kaynaklanmaktadır.
İnşaat endüstrisi, çeşitli nedenlerle tipik olarak bu fikre dirençli olsa da (inşaat yapısı için güvenlik ve güvenilirlik açısından) iklim değişikliğinin azalmasını hızlandırabilir.2018 yılında, dünya çapındaki üretimin yaklaşık yüzde 30’unu temsil eden Küresel Çimento ve Beton Birliği, performans iyileştirmelerini izlemeyi ve bunları şeffaf hale getirmeyi amaçlayan emisyonlar ve su kullanımı gibi bir dizi temel ölçümü endüstrinin ilk sürdürülebilirlik kılavuzunu açıkladı.
Bu arada, bazı halihazırda uygulamada olan çeşitli düşük karbonlu yaklaşımlar takip edilmektedir. New Jersey, başlangıç Piscataway’deki Solidia, Rutgers Üniversitesi’nden lisanslı bir kimyasal işlem uyguluyor ve genellikle çimento yapımında salınan karbondioksitin yüzde 30’unu azalttığı söyleniyor. Reçelerinde tipik işlemlere göre daha fazla kil, daha az kireç taşı ve daha az ısı kullanılıyor. Nova Scotia’daki CarbonCure, yan ürünü atmosfere salmak yerine diğer endüstriyel işlemlerden betonda toplanan karbondioksiti mineralizasyon yoluyla depolar. Montreal merkezli CarbiCrete, çimentoyu betondan tamamen çıkarıyor ve yerine bir çelik üretimin yan ürünü olan çelik cürufunu kullanıyor. Norveç’in önemli bir çimento üreticisi olan Norcem, fabrikalarından birini dünyanın ilk sıfır emisyonlu çimento üretim tesisine dönüştürmeyi hedefliyor. Tesis atıklardan alternatif yakıt olarak kullanıyor ve emisyonları 2030 yılına kadar tamamen ortadan kaldırmak için karbon tutma ve depolama teknolojileri eklemeyi planlıyor.
Ek olarak, araştırmacılar, havadan karbondioksiti emmek ve özelliklerini iyileştirmek için bakterileri beton formülasyonlarına dahil ediyorlar.”Canlı” yapı malzemeleri peşinde koşan girişimler arasında, agrega adı verilen bakteriler ve parçacıklar kullanarak çimento benzeri tuğlaları “büyüten” Raleigh, N.C.’deki BioMason yer almaktadır. Ve DARPA tarafından finanse edilen ve Şubat ayında Matter dergisinde yayınlanan bir yenilikte, Colorado Boulder Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, daha düşük karbonlu bir beton oluşturmak için siyanobakteriler adı verilen fotosentetik mikropları kullandılar. Çatlakları kendi kendine iyileştirme yeteneğine sahip tuğlalar oluşturmak için bakterilerle bir kum-hidrojel iskelesi aşıladılar. Bu tuğlalar bugünün tüm uygulamalarında çimento ve betonun yerini alamaz ancak kaldırım taşları, cepheler ve geçici yapılar için kullanılan hafif yük taşıyıcı malzemelerin yerini alabilirler.
Kaynak : scientificamerican.com
