Kendi Kendini Şekillendiren Polimerlerle Biyonik Kulakları Daha Güvenli Hale Getirmek Mümkün
Şekil değiştiren bir polimer, bilim insanlarının, yerleştirme sırasında daha az travma ile sonuçlanan daha güvenli implante edilebilir bir cihaz oluşturmasına olanak tanır.
Koklear implantlar (biyonik kulaklar), sağır veya işitme güçlüğü çeken insanların tekrar duymasına yardımcı olan küçük, elektronik cihazlardır. Bunu, iç kulaktaki bir elektrot dizisi aracılığıyla sesi sinir uyarılarına dönüştürerek yaparlar. İşitme cihazlarının sesi yükselttiği yerlerde, koklear implantlar kulağın hasarlı kısımlarını atlar ve doğrudan işitme sinirini uyarır.
Bu cihazlar birçok kişinin hayatını değiştirmektedir, fakat cerrahi olarak implante edilmeleri gerektiği için risksiz değillerdir. Yerleştirilmeleri, bazı kişilerde artık işitmeyi tehdit edebilen intrakoklear travmaya neden olabilir.
Imperial College London ve Queen Elizabeth Hospital Birmingham Kraliçe Elizabeth Hastanesi Birmingham ‘dan işbirlikçi bir araştırmacı ekibi, onları daha güvenli ve daha etkili hale getirmek istiyor.
Imperial College London’da araştırmacı ve yakın zamanda Macromolecular Materials and Engineering’de yayınlanan bir çalışmanın yazarı olan Ph.D. Daniel Bautista-Salinas, “Bugüne kadar çözülmemiş en büyük sorunlardan biri, işitmenin korunmasıdır” dedi. “Artık işitme, hastanın sahip olduğu doğal işitmenin son kalıntısıdır. Koklear implant aracılığıyla elektrik sesiyle birlikte doğal işitmeyi korumak, hastanın daha iyi bir iletişim ve işitme deneyimi elde etmesine yardımcı olabilir.”
Geleneksel implantlar için, zorlu bir cerrahi prosedür sırasında koklea odacıklarından birine bir elektrot dizisi dikkatlice yerleştirilir. Araştırmacılar, dizi tipinin ve beraberindeki cerrahi yaklaşımların değiştiğini söylemektedir. Önceden kavisli diziler, daha az travmatik bir yerleştirme ile sonuçlandıkları için daha güvenli bir alternatif olarak önerilmiştir, ancak bunlar, nihai şekillerini elde etmek için harici bir şekillendirme mekanizması gerektirir; bu, zorlu bir yerleştirme süreci ve potansiyel bir kokleostomi ihtiyacı ile sonuçlanır.
Ekip tarafından geliştirilen yeni cihaz, artan sıcaklık gibi dış uyaranlarla etkinleştirildikten sonra orijinal şeklini geri kazanabilen bir şekil hafızalı polimerden yapılmıştır. Sonuç olarak, Bautista-Salinas ve meslektaşları, geleneksel implantların orijinal düz şekline sahip bir implant yarattılar, bu da nazik yerleştirmeye izin verdi, ancak daha sonra vücudun içinde ısınırken sarmal kokleaya hafifçe kıvrıldı.
Bautista-Salinas, “Harici bir şekillendirme mekanizmasına ihtiyaç duymadığı için boyutları geleneksel düz cihazların boyutlarıyla aynı olabilir” diye açıklıyor. “Bu önemlidir, çünkü çoğu durumda implantın kokleadaki doğal bir zardan yerleştirilmesine izin vererek, önceden kavisli cihazların yerleştirilmesi için sıklıkla gerekli olan kokleostomi riskini ortadan kaldırır.”
Çalışmanın ortak yazarı ve Queen Elizabeth Hastanesi Birmingham’da danışman KBB cerrahı Charlie Huins, “Kokleaya yerleştirilen elektrot dizisi ne kadar küçükse, intrakoklear travma riski o kadar az ve dolayısıyla işitme koruma şansı o kadar iyi” diye ekledi.
Cerrah sadece implantı koklea içine itmeye odaklandığından ve vücut ısısı kıvrılmayı yapacağından implantın kullanımı da daha kolay. Mevcut önceden kavisli cihazlarla, cerrahın implant elektrotunu bu cihazdan dışarı doğru ilerletirken bir cihaza (elektrot dizisinin içindeki trokar veya dışındaki kılıf gibi) tutunması gerekir, bu da kendi içinde kokleaya travmatik bir şekilde sokulma riskini doğurabilir.”
Bautista-Salinas, geleneksel cihazların sorunlarının üstesinden gelebilecek şekil değiştiren elektrot dizileri oluşturmak için zarif bir çözüm gibi görünürken aynı zamanda onları boyutun bir parçası haline getiren sıcaklığa ve ışığa duyarlı polimerler geliştiren Hamlyn Center’daki araştırmacıların çalışmalarından ilham aldıklarını söylüyor.
Bautista-Salinas, “Sonraki adımlar, bu çalışmada elde ettiğimiz tatmin edici ön sonuçları doğrulamak için yerleştirme prosedürü sırasında cihazımızın koklea anatomisi ile etkileşimini incelemeye odaklanacak” dedi.
Kaynak: advancedsciencenews.com