Küresel Plastik Kirliliği Geri Dönüşü Olmayan Bir Kırılma Noktasına mı Yaklaşıyor?

Küresel Plastik Kirliliği Geri Dönüşü Olmayan Bir Kırılma Noktasına mı YaklaşıyorFotoğraf: Sahildeki plastik atıklar

İsveç, Norveç ve Almanya’dan araçtırmacıların tartıştıkları yeni bir çalışma 2 Temmuz’da Science Dergisin’de yayınlandı. Bu çalışmaya göre, güncel küresel plastik emilim oranları geri döndüremeyeceğimiz etkileri tetikleyebilir. Yazarlara göre, plastik kirliliği küresel bir tehdittir ve plastiğin çevre tarafından emiliminin büyük ölçüde azaltılmasına yönelik eylemler “rasyonel politika yanıtıdır”.

Plastik, çöller ve dağ zirvelerinden, derin okyanuslara ve Arktik karlara kadar gezegenin her yerinde bulunur. 2016 itibariyle, küresel plastik emilim tahminleri  dünyadaki göllere, nehirlere ve okyanuslara yılda 9 ila 23 milyon metrik ton arasında değişmekte olup,  bununla birlikte her yıl benzer bir miktar karaya yayılmaktadır. Her zamanki gibi iş senaryoları uygulanırsa, bu tahminlerin 2025 yılına kadar neredeyse iki katına çıkması bekleniyor.

Stokholm Üniversitesi’nde Profesör ve çalışmanın baş yazarı Matthew MacLeod, “plastik, ülkelerde başarılı bir atık işleme altyapısı olmasına rağmen topluluğumuzun içine derin bir şekilde işlemiş ve çevremizdeki her yere sızmış durumdadır. Son yıllarda bilim insanları ve halk arasında plastik kirliliği hakkındaki farkındalık önemli ölçüde artmış olmasına rağmen emisyonlar,  yükselme eğilimindedir.” demiştir.

Almanya’da Alfred Wegener Enstitüsü’nden doktora adayı ve çalışmanın ortak yazarı Mine Tekman’a bu farklılık sürpriz olmamıştır çünkü plastik kirliliği yalnızca çevresel bir mesele değil ayrıca politik ve ekonomik bir konudur da. Mine Tekman, geri dönüşüm ve temizleme teknolojileri gibi bu çözümlerin halen öneride olduğunu, ancak yeterli olmadığını ve bizlerin bu problemi kökten ele almamız gerektiğine inanıyor.

Tekman, “dünya, geri dönüşüm ve plastiği çevreden uzaklaştırmak için teknolojik çözümleri teşvik ediyor. Tüketiciler olarak, bizler de plastik atıklarımızı uygun bir şekilde ayrıştırdığımızda, bütün bunların mucizevi bir şekilde geri dönüştürülmüş olacağına inanıyoruz. Teknolojik olarak, plastiğin geri dönüşümünün birçok sınırlaması var ve iyi altyapılara sahip olan ülkeler, plastik atıklarını daha kötü tesislere sahip ülkelere ihraç ediyor. Emisyonların azaltılması için, geri dönüştürülmüş plastiğin değerini artırmak için işlenmemiş plastik üretimini sınırlamak, daha iyi bir geri dönüşümü olan bir ülke olmadıkça plastik atığının ihracatının yasaklanması gibi ciddi önlemler gerektirir” demiştir.

Çevrenin Uzak Alanlarının Zayıf Geri Dönüşümlü Kirleticisi

Çevrede plastik birikimi, sınırı aşmış miktarda emilim olduğunda, temizleme girişimleri ve doğal çevre prosesleriyle kaldırılır. Bu işlem hava etkisi ile aşınma olarak da bilinen çok adımlı proseslerle meydana gelir.

Norveç Jeoteknik Enstitüsü’nde (NGI) araştırmacı ve Norveç Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nde (NTNU) Profesör, ayrıca çalışmanın ortak yazarı Hans Peter Arp, “plastiğin hava etkisi ile aşınması birçok farklı prosesten kaynaklı meydana gelir ve biz bunları anlamada uzun bir yol kat ettik. Ancak, hava etkisi ile aşınma, plastik kirliliğin özelliklerini sürekli olarak değiştiriyor, bu da daha fazla soruya yeni kapılar açıyor. Degradasyon, oldukça yavaştır ve birikimi durdurmada etkili değildir, bu nedenle yıpranmış plastiğe maruz kalma yalnızca artacaktır. Plastik bu yüzdendir ki,  hem sürekli emisyonları hem de çevresel kalıcılığı nedeniyle zayıf geri dönüşümlü kirleticidir” demiştir.

Helmholtz Çevre Araştırmaları Merkezi’nde (UFZ) araştırmacı ve RWTH Aachen Üniversitesi’nde Profesör olan ortak yazar Annika Jahnke’nin açıkladığı gibi, uzak ortamlar özellikle tehdit altındadır:

“Uzak ortamlarda, plastik birikintiler temizleme ile yok edilemez ve büyük plastik parçaların hava etkisi ile aşınması kaçınılmaz bir şekilde çok sayıda mikro ve nanoplastik parçacığın oluşmasına ve ayrıca plastiğe kasıtlı olarak eklenen kimyasalların ve plastik polimer omurgasını kıran diğer kimyasalların sızmasına neden olacaktır. Bu nedenle, çevredeki plastik, artan karmaşıklık ve hareketlilik için sürekli hareket eden bir hedeftir. Nerede biriktiği ve hangi etkilere yol açabileceğini, öngörmek zor hatta belki de imkansızdır.”

Geri Dönüşü Olmayan Çevresel Zararın Bardağı Taşıran Potansiyel Son Damlası

Plastik kirliliğinin, hayvanların birbirine karışması ve toksik etkiler yoluyla kendi başına neden olabileceği çevresel zararın yanı sıra, geniş kapsamlı ve hatta küresel etkileri tetiklemek için uzak bölgelerdeki diğer çevresel stresörlerle birlikte hareket edebilir. Yeni çalışma, küresel karbon pompasının bozulmasından ve okyanustaki biyo-çeşitliliğin azalması, plastik kirliliğinin aşırı avlanmaya fazladan bir stresör gibi davranması, var olan habitattaki suyun sıcaklığının değişmesi, besin kaynağı ve kimyasala maruz kalmadan kaynaklı İklim değişikliğinin şiddetlenmesi gibi olası etkilerin bir dizi hipotetiksel örneğini ortaya koyuyor.

Hepsi birden düşünüldüğünde, yazarlar, bugün yayılan plastiğin, gelecekte küresel boyutta, zayıf bir şekilde geri döndürülebilir etkileri tetikleyebileceği tehdidini, emisyonları güçlü bir şekilde azaltmak adına özel eylemler için “zorlayıcı motivasyon”  olarak görüyorlar.

MacLeod, “şu anda, çevreyi giderek artan miktarlarda geri dönüşü olmayan plastik kirliliği ile yüklüyoruz. Şimdiye kadar, kötü sonuçlara dair yaygın bir kanıt görmüyoruz, ancak eğer hava koşullarına maruz kalan plastik gerçekten kötü bir etkiyi tetiklerse, muhtemelen bunu tersine çevirmemiz mümkün olmayacaktır. Çevrede kalıcı plastik kirliliği birikimini göz ardı etmenin maliyeti çok büyük olabilir. Yapılacak en mantıklı şey, çevreye plastik emisyonlarını azaltmak için olabildiğince hızlı hareket etmektir” şeklinde uyarmıştır.

Kaynak: sciencedaily.com

762 Kez Okundu

Aysel Ekin Eyüboğlu

10 Ocak 1997 Mersin doğumluyum. 2015 yılında kayıt olduğum Ege Üniversitesi Kimya Mühendisliği %100 ingilizce 4 yıllık lisans bölümünde son sınıf öğrencisiyim. Aynı zamanda teknoloji ve bilim üzerine ilgim olduğu için Anadolu Üniversitesi Web Tasarımı ve Kodlama 2 yıllık önlisans bölümünde okumaktayım. Dünyaya açılmak, alanımda daha farklı ilerlemeleri görmek, tecrübe edinmek ve eğitimini almak adına 2018-2019 yılımı Fransa’da Université Pays de L'adour ekolünde Erasmus programında geçirdim. Araştırmalarımda daima yeniliğe ve inovatif fikirlere öncelik vermeyi tercih ediyorum. Yeni başladığım tez konum olan Wrinkle (kırışık) boyaların yüzey modellemesi ile ilgili araştırmalarımı bir yandan sürdürürken İnovatif Kimya Dergisi ailesine ve haber çeviri ekibine katılma şansı yakaladım. Sizlerle var olan ve olacak bilgilerimi, bilime olan hevesimle birleştirerek teknolojideki son gelişmeleri ve araştırmalarımı paylaşmak istiyorum.

You may also like...

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com
Kopyalamak Yasaktır!