Malzeme Bilimi İnsanlığı İyi ve Kötü Şekilde Nasıl Değiştirdi?
İnsanlar, teknolojiyi ileriye taşımak amacıyla çelikten silikona kadar çeşitli malzemeleri sürekli olarak yeni yollarla kullandılar. Fakat malzeme bilimcisi ve bilim yazarı Ainissa Ramirez, The Alchemy of Us’da bu teknolojilerin istemeden bedenlerimizi ve toplumumuzu şekillendirdiğini ileri sürüyor.
Çelik yaylara ve sonrasında kuvars kristallere bağlı olarak gitgide artarak daha hassas olan saatler, toplumu bir araya getirdi. Ama Sanayi Devrimi’nin fabrika programlarına odaklanmasıyla, insanlar zamana her zamankinden daha fazla takıntılı hale geldi ve uyku alışkanlıklarımız zarar gördü. Benzer şekilde, karbon filamentlerden yapılmış elektrik lambaları, insanların daha uzun saatler boyunca çalışmasına izin verirken sağlığı olumsuz etkileyerek sirkadiyen ritimlerini bozar.
Ancak zincirleme efektler o kadar da kötü değildi: Demir ve bakır telgraf telleri, Birleşik Devletler’de 1840’lardan başlayarak haberlerin hızla yayılmasına olanak verdi. Teknolojinin kısa iletişim talebi, gönderilerini uzaktan göndermek için teknolojiyi kullanan gazetecilerin Amerikan gazetelerinin kırpılmış stilini şekillendirmesine yardımcı oldu. Ramirez, bu tarzın Ernest Hemingway’in özlü ve açık nesirine ilham verdiğini savunuyor.
Bilim tarihinin ilgi çekici ve az bilinen hikayelerini içeren kitap, bu öykülerin arkasındaki malzeme biliminin keskin ve doğrudan açıklamalarını sunuyor. Ramirez, anlatılarındaki karakterleri dikkatlice seçer. 20.yüzyılın başlarında İngiltere’de son derece hassas bir cep saatini ve “satılan zaman” taşıyan Ruth Belville, kimyager Caroline Hunter, fotoğrafçı Ken Williams ve 1970’lerde ırkçılık sırasında Güney Afrikalıları izlemek için anlık fotoğrafçılığın kullanımı konusunda işverenleriyle mücadele eden Polaroid çalışanları ile tanışıyoruz.
Bilim tarihlerinde kahramana tapınma eğilimine karşı gelen Ramirez, profillerini çizdiği figürlerin başarısızlıklarına dikkat çekiyor. Örneğin, telgraf çalışmaları ile tanınan Samuel Morse, köleliği destekledi ve göçmenlere karşıydı.
Yazarın heyecanı bulaşıcıdır: Çeliği yapmak için “karbon ile demir birleştiğinde ortaya çıkan muhteşem metamorfoz” hakkında övgüler yağdırırken, maddeyi hem şekillendirilebilir hem de güçlü hale getiren çakıl benzeri katmanlar ile olağanüstü göründü. Çelik, daha sonraki bölümlerde yeniden ortaya çıkıyor ve gelişmiş çelik üretimine dayanan teknolojilerin hikayelerinde yer alıyor.
Ramirez’in bilim ve kültürde görünüşte farklı fikirler arasında çizdiği bağlantılar ilgi çekicidir. Kitap boyunca, mesaj kasvetli ama umutlu: Malzemeler bizi beklemediğimiz şekillerde değiştiriyor. Ancak bu etkilerin farkında olarak toplum nasıl tepki vereceğini seçebilir.
Kaynak: sciencenews.org