Meyve Atıklarından Enerji ve Değerli Ürünler Yaratmak
Turunçgil endüstrisinden gelen atıklar, çok sayıda endüstri için biyogaz ve değerli ürün ihtiyacını karşılayabilir. Bu Borås Üniversitesi Kaynak Kurtarma ve Geliştirme Teknolojisi Bölümünde doktora tezini savunan Lukitawesa tarafından yakın zamanda gösterilmiştir.
İklim değişikliği, kaynak geri dönüşüm ve döngüsel ekonomi ihtiyacını artırmıştır. Atıkla ne yapılacağı sorusu ise şöyle bir zorluktur; insan atıklarından malzeme ve enerji geri dönüştürmek ve üretmek söz konusu olduğunda daha çevre dostu alternatiflere ihtiyaç duyulmaktadır. Bu Lukitawesa’nın turunçgillerin atıklarına odaklanan Toksik Substratlardan Metan ve Uçucu Yağ Asidi Üretimi adlı doktora tezinin çıkış noktasıdır.
“Yalnızca benim memleketim Endonezya’daki Yogyakarta’da, Gemah Ripah Meyve ve Sebze Toptancı Pazarı’ndaki atık miktarı her gün bir ila iki ton arasında. Ve tek bir marketten. Dolayısıyla global olarak ne kadar olduğunu tahmin edemezsiniz.” diyor gelişmelere katkıda bulunmayı amaçlayan Lukitawesa.
Ayrıca tüm endüstri alanlarının önemli bir çevre sorunu olduğunu ifade ediyor.
“Turunçgil endüstrisi o kadar çok atık yaratıyor ki, total turunçgil kütlesinin yüzde 40 ila 60’ına tekabül ediyor. Dünyanın toplam turunçgil üretimi yılda 132 milyon ton meyve olduğunda ne kadar atık olduğunu bir düşünün. Bu nedenle atılanları geri dönüştürmek son derece önemlidir.”
Anaerobik Sindirim ve Değerli Yağ Asitleri
Lukitawesa’nın araştırması, turunçgil atıklarının nasıl metan/biyogaz ve plastik biyokompozit için kimyasal yapı taşı haline getirilebileceğine yönelik yöntemler geliştirmeyi amaçlamaktadır. Atıkların, zehirli turunçgil kabuk yağı içermesi ve böylece anaerobik (oksijen gerektirmeyen) sindirimde kullanımı zorlaştırması büyük bir zorluktur. Buna rağmen çalışma, aslında bunun mümkün olduğunu gösteriyor.
Meyve atıkları gibi toksik organik atıklar geleneksel olarak katı atık depolama sahasına atılmıştır. Ancak çevre ve iklimin iyiliği adına anaerobik sindirim, biyogaz veya yağ asitleri üretmek için kullanılabilir. Lukitawesa’nın vurguladığı çözüm, membran kullanılarak iki aşamada anaerobik sindirimdir.
Doktora tezinin ilk bölümünde turunçgil atıklarından biyogaz üretimi üzerine çalışılmıştır. Bu, çevresel tahribatı azaltabilecek ve yenilenebilir enerji üretimini artırabilecek bir şeydir.
“Sonrasında, sindirimin ilk aşamasının doğrudan ürünü olan yağ asitlerinin bile değerli olduğunu fark ettik” diyor Lukitawesa.
Doktora tezinin ikinci yarısı, biyoreaktörlerin büyük miktarda turunçgil atığı ile yüklendiğinde nasıl uçucu yağ asitleri üretebileceğine değiniyor. Bu alanda yapılan önceki araştırmalar, ilk olarak daha az miktarda turunçgil atığı yüklemeye odaklanmıştı.
Günümüzde endüstride geniş bir kullanım alanına sahip olan uçucu yağ asitleri, ilaç, gıda, boya ve plastiğe kadar çok çeşitli ürünlerde yer almaktadır. Ancak normalde endüstriyel olarak kullanılan uçucu yağ asitleri fosil tabanlıdır; burada ise çevre dostu bir alternatifimiz var.
Gezegenle İlgilenmek Geleceğimiz için Önemli
Lukitawesa, turunçgil atıklarından nasıl uçucu yağ asitleri üretebileceği konusunda daha fazla araştırma yapmak istediğini söylüyor. Doktora tezi yeni sorular gündeme getirdi ve yeni önemli çalışmaların temelini attı.
“Sürecin nasıl geliştirilebileceğine dair fikir ve düşünceler kafamda hala beliriyor. Araştırmamın, küresel ısınmaya katkıda bulunan bir sera gazı ve hayvancılık ürünü olan metanı azaltmak için yine hayvancılık sektörüne faydalı olabileceğine inanıyorum.” diyor ve devam ediyor: “Çiftlik hayvanları, yedikleri yiyecekleri midelerinde yağ asitlerine dönüştürür ve sonra mikroorganizmalarda bu yağ asitlerinin bir kısmını metana dönüştürür. Turunçgil atıkları, bu mikroorganizmaları engellemek için hayvanlara besin takviyesi olarak verilebilir.”
Sahada daha etkili yöntemler geliştirmek için daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır; Lukitawesa, konuyla olan önemli uğraşından hareketle öne sürülüyor.
“Araştırmacılar olarak biz, yeni bulgularla iklim değişikliği sorununun çözümüne katkıda bulunabiliriz. Araştırmanın temel amacı insanlık için daha iyi yaşam koşulları yaratmaktır. Gezegenimize bakmak zorundayız. Aksi takdirde, geleceğimiz yok.” diyor.
Kaynak: phys.org