Nörodejeneratif Hastalıkların Tedavisi için Beyine Nanopartiküller ile İlaç Taşınımı
Nanopartiküller kan beyin bariyerini geçerek beyine ilaç taşınımını sağlayabilirler.
Ulusal Bilimsel Araştırma Enstitüsü (Institut national de la recherche scientifique; INRS) ‘nden bilim insanları nanopartiküllerin nörodejeneratif hastalıkların tedavisi için beyine ilaç taşımak için kullanılabileceğini gösterdi.
Alzheimer ve Parkinson gibi nörodejeneratif hastalıkların tedavisinde ana engel kan beyin bariyeridir. Profesör Charles Ramassamy gözetimi altında doktora sonrası araştırmacı olan Jean-Michel Rabanel tarafından yürütülen güncel bir çalışmaya göre, spesifik özelliklere sahip nanopartiküller kan beyin bariyerini geçebilir ve sinir hücreleri tarafından yakalanabilirler. Araştırmacılar, bu sonuçların direkt olarak beyine ilaç salınımı için önemli imkanlar açacağından eminler. Bu büyük buluş, 565,000 Kanadalı vatandaşdan daha fazlasını etkileyen nörodejeneratif hastalıklar için geliştirilmiş tedavi olanağı sağlayabilir.
Farmakolog Charles Ramassamy ‘’Kan beyin bariyeri, dışardan gelen zararlı maddelerin serbestçe beyine ulaşmasını engellemek için bu maddeleri filtreden geçirir. Fakat aynı zamanda bu bariyer ilaçların geçişini engeller ‘’ açıklamasında bulunuyor. Genellikle, küçük miktarda ilacın beyine ulaşabilmesi için yüksek dozlarda ilaca ihtiyaç duyulur. Kan dolaşımında kalanlar önemli miktarda yan etkilere sahiptir. Sıklıkla, bu sıkıntı hastaların tedaviyi sonlandırmasına neden olur. İlaç enkapsüle edilmiş nanopartiküllerin kullanımı, beyinin verimli kullanılmasını artırırken daha az ikincil yan etkilerin oluşmasına neden olacaktır.
Hayvan modelleri üzerinde verimlilik
Bu yöntemi geliştirmek için, araştırma takımı ilk olarak kültür hücreleri üzerinde daha sonra ise zebra balığı üzerinde yöntemi test ettiler. Armand-Frappier Kurumundan Andre Charron ve Louise Alzheimer hastalığı Araştırma Kürsüsü Başkanı Profesör Ramassamy ‘’ Zebra balığı birçok avantaj sağlamaktadır. Kan beyin bariyeri, insanların kan beyin bariyeri ile benzerdir ve transparan derisi nanopartiküllerin dağılımının neredeyse eş zamanlı olarak görülmesine imkan sağlamaktadır. ‘’ diyor.
In vivo testler kullanarak, araştırmacılar kan beyin bariyerinin geçilmesini gözlemleyebildiler. Araştırmacılar aynı zamanda seçkin nanopartiküllerin kütüphanesinde toksitite yokluğunu kanıtladılar. Profesör Ramassamy ‘’ Vücut tarafından kolayca elimine edilebilen biyouyumlu bir materyal olan polilaktik asit (PLA) içeren nanopartiküller hazırladık. Bu nanopartiküllerin yüzeyi polietilen glikol (PEG) tabakası ile kaplandı ve bu nanopartiküllerin immum sistem tarafından görünmez olmasını sağladı, böylece nanopartiküller kan dolaşımda daha uzun süre kalabilirler. ‘’ açıklamasında bulunuyor. Etkili ve güvenli nonapartiküller üzerinde yapılan araştırmalardan birkaç yıl sonra, nihai klinik uygulamalar ile diğer hayvan modellerine aktif bileşenlerin taşınımı hedeflenerek araştırma ekibi laboratuvar testlerine devam edecek.
Kaynak : sciencedaily.com
