Charles Adolphe Wurtz

Charles Adolphe Wurtz

Adolpe Wurtz(Charles ismini hiç kullanmadı) , hayatının en genç yıllarını Strazburg yakınlarındaki küçük bir köy olan Wolfisheim’de geçirdi; babası Jean-Jacques Wurtz Luteran papazıydı. Entelektüel olarak teşvik edici ve sağlıklı bir tarım topluluğunun parçası olan mütavizi ama kültürlü bir evde büyüdü. Annesi Sophie Kreiss, eğitimli bir aileden geliyordu ve eşine göre daha neşeli bir karaktere sahipti. Oğulları zeki ve doğuştan sanata yetenekliydi; fakat temmuz 1826’dan itibaren Strazburg’daki Protestan okuluna katıldı. Ancak, 17’li yaşlarında babasının evde yaptığı deneylerde babasını rahatsız edecek kadar kimyaya güçlü bir ilgisi gelişti.

Wurtz tıp alanındaki doktorasında kimya ile ilgi aklına takılan, fibrin ve albümin üzerine bir tez yazdı. Strazburg’tan mezun olduktan sonra Giessen’e taşınma adımını atarak Liebig ile çalışabildi ve sonunda A. W. Hofmann ile tanışabildi ki Hofmann aminlerle ilgili çalışmalarını tamamlayan ve onun biyografisini yapan kişiydi. Giessen’de; Wurtz, Dulong ve Rose’un çelişen formülleri arasında karar verme girişiminde hipofosforik asit üzerine bir araştırma ile araştırmalarına başladı. Liebig’in kağıtlarını ‘’Aunnales de chimiehis’’ nesli için Fransızca’ya çevirmeye vakit buldu. Fransa’da bir kimyager okulu yoktu, bu onu Paris’teki önde gelen kimyagerlerle temasa geçirdi. 1844 yılında şehre taşındı ve Tıp Fakültesine bağlı laboratuvar olan Dumas’a katıldı.

Wurtz, Dumas’ta Organik Kimya Öğretim Görevlisi (1849), Profesör (1853) ve Dekan (1866) olarak başarılı oldu. Sonunda , Tıp öğrencilerinin bilimsel eğitimini iyileştirmek ve hastanelerdeki klinik profesörlerin daha iyi laboratuvar imkanları olmasını sağlamak için idari bir rol üstlendi. 1874’te Sorbonne’de kendi için özel olarak hazırlanmış Organik Kimya koltuğuna Tıp Fakültesinden geçiş yaptı. Bundan dolayı ağır idari sorumluklarını arkasında bırakabilecek ve öğretmen olarak gerçek görevinin tadını çıkarabilecekti.

Hayatı boyunca Wurtz Luteran mirasına sadık kaldı. Tıp Fakültesi dekanlığı yaparken gösterdiği diplomasi ve politik sempatileri az sosyalist meslektaşları olan Alfred Naquet ve Robin’nin savunduğu liberalizme büyük bir saygı duydu. Wurtz liberalizmini Tıp Fakültesine kadın öğrencilerin kabul edilmesiyle ilgili kampanyada gösterdi. Franco-Prusya savaşı sırasında Alsace’nin yerlilerinin yakalanmasında yoğun vatanseverliğiyle derinden etkilendi. Paris’e Alsace’den kalabalık gelen mültecilerin korunması için bir topluluk kurmaya yardım etti ve başkent kuşatma altındayken bile çalıştı.

1852’de Wurtz varlıklı bir çocukluk arkadaşıyla evlendi, dört çocukları oldu ve bunlardan sadece bir tanesi bilimsel kariyeri takip etti. Wurtz kuşağının en hevesli ve seçkin öğretmenlerinden biri oldu. Giessen’de hiçbir okul yoktu, ancak Wurtz muhtemel olan bir tanesini fark etmeye yaklaşmıştı. Fransızca, Almanca ve İngilizce konuştuğu için, günümüzün en seçkin kimyagerleri ile kendisini kuşattı. Yapısal organik kimyanın öncülerinden olan Couper ve Butlerov Wurtz’un laboratuvarlarında çalışmış, 1870’lerde Wurtz’un laboratuvarlarında , LeBel, Van’t Hoff ve Charles Friedel gibi devler bir araya gelmiş ve Boisbaudran 1875 yılında galyumu keşfetmişti.

1875 yılında dekanlık görevinden istifa ederek fahri dekanın unvanını elinde tutarak hükümetin nüfuzu nedeniyle kurduğu Sorbonne’daki organik kimyanın yeni bir koltuğu oldu. Bununla birlikte, yeterli bir laboratuvara ulaşmada büyük zorluk çekti. Modern bilimsel laboratuvarlar sağlayan yeni Sorbonne binaları, ölümünden on yıl sonra 1894 yılına kadar tamamlanmadı.

Wurtz, Avrupa’daki hemen hemen her bilimsel çevrenin onur üyesiydi. Paris Kimyasal Topluluğunun (1858) başlıca kurucusu, ilk sekreteri ve üçüncü başkanı olarak görev yapıyordu. 1880’de başkan yardımcısı ve 1881’de Fransız Bilim Akademisinin başkanı oldu ve 1867’de Théophile Jules Pelouze’ya girdi. 1881’de Wurtz hayat senatörü seçildi. Wurtz’un adı, Eyfel kulesi üzerine yazılan 72 isimden biridir.

Wurtz, muhtemelen şeker hastalığına bağlı komplikasyonlardan dolayı 1884’te Paris’te öldü ve Père Lachaise Mezarlığında gömüldü.

Bilimsel ve Akademik Çalışmalar 

Liebig ve Dumas gibi önde gelen figürlerden etkilenerek 1856’ya kadar Wurtz, Charles Gerhardt ve Alexander Williamson tarafından yönetilen bir kimyasal teori reformunun güçlü savunucusu oldu. 1850’lerin bu yeni kimyası, kimyasal atomlar fikrini ciddiye aldı, modern atomlarla kuvvetli şekilde benzer unsurlar için atom ağırlığını benimsedi ve Jons Jacob Berzelius’un eserinden türetilen dualistik teoriye karşı tek bir şematik plan önerdi. Kısa süre sonra, Wurtz, August Kekulé gibi genç kimyagerlerin çalışmalarından gelişen yeni yapısal teoriyi de kabul etti. Ancak, 19. yüzyılın ikinci yarısında Fransa’da bir tür şüpheci pozitivizm etkili oldu ve Wurtz’un vatanında atomizm ve yapısalcılık için elverişli bir duruşma yapma çabaları büyük oranda hayal kırıklığına uğradı.

Wurtz’un ilk yayınlanan makalesi hipofosforöz asit üzerineydeydi (1841) ve fosfor asitleri üzerine çalışmalarının devamı (1845), sülfosforik asit ve fosfor oksiklorürün yanı sıra bakır hidrürün keşfedilmesine neden olmuştu. Ancak onun orijinal çalışma alanı esasen organik kimyaydı. Siyanik eterin(1848) araştırmasında, organik kimyada yeni bir alan ve ürün veren maddeler sınıfı ortaya çıktı; bu eterleri kostik potasla muamele ederek metilamin, en basit organik türev olan amonyak(1849) ve sonra da üre bileşiğini (1851) elde etti. 1855 yılında, Gliserin’den elde edilen çeşitli maddelerin incelenmesiyle Gilserin’in üç moleküllü su çeşidinde doğal alkol formuna sahip olduğu sonucuna vardı. Bilindiği üzere, alkol de bunlardan biri ve bu sayede 1856 yılında Glikol ve Diyatonik Alkolü bulundu. Gruplar benzer şekilde çift su tipi ile bağlantılıdır. Bu keşifte, etilen oksit ve polietilen alkollerin incelemelerinde çok kapsamlı bir şekilde çalıştı. Glikollerin oksidasyonu onu laktik asit homologlarına götürdü ve Adolph Wilhelm Hermann Kolbe ile ikincisinin oluşumuyla ilgili bir tartışma birçok yeni bilginin keşfedilmesine ve oksit ile amidoasitler arasındaki ilişkilerin daha iyi anlaşılmasına yol açtı. 1855’te şimdi Wurtz reaksiyonu olarak bilinen şey üzerine çalışmalar yayınladı.

1867 yılında Wurtz, glikollorhidrin üzerindeki trimetilamin hareketiyle nörin sentezledi. 1872 yılında aldol reaksiyonu ve bir alkol ve bir aldehitin ürünlerinin özelliklerinin karakterlerini keşfetti. Alexander Borodin, aynı sene bu tepkiyi bağımsız olarak keşfetti. Ürün bir aldol olarak adlandırıldı ve çift karakterine dikkat çekti. Kolbe ile ikinci bir karşılaşmaya yol açtı.

Hazırladığı bazı yeni maddelerin listesine ek olarak, anormal buhar yoğunluklarıyla ilgili çalışmasına atıf yaptı. Olefinler üzerinde çalışırken, sıcaklık arttıkça amilen hidroklorür, hidrobromid buharının yoğunluğunda bir değişim meydana geldiğini ve yaklaşık olarak normal yoğunluğa sahip bir gazdan yarı normal yoğunluğa doğru bir kademeli geçişi fark ettiğini gördü. Amonyum klorür veya fosforlu pentaklorid gibi anormal buhar yoğunluklarını dissosiyasyonla açıklayan görüşünü destekleyen güçlü bir argümandı. 1865’ten bu yana, bu soruyu birkaç kağıtta inceledi ve özellikle klorür hidratın buharının ayrışmasını Etienne Henri SainteClaire Deville ve Marcellin Berthelot’a karşı savundu.

Wurtz, yirmi  yıl boyunca (1852-1872), Fransa dışındaki kimyasal çalışmaların ‘’Annales de chimie et de physique’’  bölümünde yayınladı. Birçok Fransız kimyagerinin yardım ettiği büyük ‘’Dictionnaire de chimie pure et appléée’’nin yayını 1869’da başlamış ve 1878’de bitirilmişti, 1880-1886’da iki ek cilt çıkmış ve 1892’de ikinci bir ek başlamıştı. Kitapları arasında Chimie médicale (1864), Leimonééénéaires de chimie moderne (1867), La Théorie atomique (1878), Théorie des atomes dans la conception générale du monde (1874), La Théorie atomique (1878), Progrés de l’industrie des matières colorantes artificielles (1876) and Traité de chimie biologique (1880–1885). Histoire des doctrines chimiques, Dictionnaire‘sine giriş konuşması (aynı zamanda 1869’da ayrıca yayınlandı), La chimie est une science française ifadesi ile açılıyor. Almanya’da bir protesto fırtınası yaşasa da, cümle göründüğünden daha az milliyetçilikle karşı karşıya kalmış, yalnızca Fransızların ulusal mülkiyetini savunmak yerine, sadece büyük Antoine Laurent Lavoisier’in altında kimyanın doğuşuna değinmeyi amaçlamıştı.

1.364 Kez Okundu

İnovatif Kimya Dergisi

İnovatif Kimya Dergisi aylık olarak çıkan bir e-dergidir. Kimya ve Kimya Sektörü ile ilgili yazılar yazılmaktadır.

You may also like...

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com
Kopyalamak Yasaktır!