Araştırmacılar, Yaşlanmış Hücreleri Daha Genç Yapmak İçin Teknoloji Geliştiriyorlar

Yaşlanmak. Hepimiz bununla yüzleşiyoruz. Biz bunu ne kadar tersine çevirmeye çalışsak da, kimsenin bağışıklık sistemi yaşlanmayı durduramaz ya da birazcık da olsa yavaşlatamaz. Bu konuda gelişmeler kaydedilirken, hücresel düzeydeki gerçek yaşı tersine çevirmeyi başarmak zor olmaya devam etmektedir. Ancak farklı bir yaklaşımla, Houston Methodist’deki araştırmacılar, insan hücrelerini yenileme yeteneği ile teknolojinin geliştirilmesine öncülük eden şaşırtıcı bir keşif yaptılar. Ve bu keşif, çok hızlı yaşlanan progeria hastalığına sahip küçük çocuk nüfusu için daha önemli olamazdı.

Houston Metodist Araştırma Enstitüsünde Kardiyovasküler Bilimler bölüm başkan yardımcısı Dr. John P. Cooke ve arkadaşları, bulgularını; 31 Temmuz’da online olarak ve 8 Ağustos’da basılı halde, kardiyovasküler hastalıklar alanında önde gelen bir tıp dergisi olan Amerikan Kardiyoloji Derneği Dergisinde, “Telomeraz mRNA, Progeria Hücrelerinde Yaşlanmayı Geri Döndürüyor ” başlıklı bir araştırma yazısında yayınladılar.

Cooke, progeria hastası çocukların hücrelerini inceledi. Hızlı yaşlanma ile belirtisini gösteren nadir bir durum olan progeria hastalığı, genellikle hastaları onlu yaşlarının ötesinde yaşama şansından mahrum eder. Bu durum genel olarak yaşlanma konusunda hepimizi ilgilendiren çok şey anlatıyor bu nedenle araştırmacılar progeria üzerine odaklandılar.

Cooke, “Bu çocuklar 13, 14, 15 yaşlarında kalp krizi ve inmeden ölüyor” dedi. Şuanda mevcut olan tedaviler faydalı olmasına rağmen, çocuğun yaşamına ortalama olarak bir veya iki yıl daha eklerler. Biz çocukların yaşam kalitesini artıracak ve daha uzun yaşama potansiyelleri sağlayacak bir şeyler yapmak istedik, bu yüzden hücrelerini incelemeye ve hücre işlevini iyileştirebilir miyiz diye düşünmeye başladık.

Cooke ve ekibi, hücrelerin zaman işleyicileri olan ve kromozomlarımızın işlevi için çok önemli olan telomerler üzerine yoğunlaştı. Bir ayakkabı bağcığının ucunu andıran telomerler, her kromozomun ucunda bulunurlar ve kromozomları bir arada tutarlar. Biz yaşlandıkça, telomerler kısalır ve geriye kalan zamanımızı işaret ederler.

Cooke ve meslektaşları, telomerlerin progerialı çocuklarda daha kısa olduğunu gördüler ve telomer uzunluğunu eski haline getirebilirlerse, belki de hücrenin işlevini ve bölünme ve gerilmeye karşı tepki verme becerilerini geliştirebileceklerini düşündüler.

Cooke, “Hepimiz zamanla telomer erozyonuna maruz kalıyoruz, bu çocuklarda hızlandırılmış olarak gerçekleşen şeylerin çoğu hepimizde meydana geliyor” dedi. Gösterdiğimiz şey şu ki: “Bu çocukların hücrelerindeki telomer kısalma sürecini tersine çevirdiğimizde ve bu süreci uzattığımızda, yaşlanmayla ilgili birçok sorunu da tersine çevirebiliriz.”

Bunu yapmak için, araştırmacılar RNA terapötikleri adlı bir teknolojiyi kullandılar. Hücrelerin, telomeri genişletebilen ve uzatabilen, telomeraz adı verilen proteini üretmesini sağladılar. Bu işlemi, telomeraz proteinini kodlayan hücrelere RNA göndererek yaptılar. Aslında, hücrelere RNA iletim sistemi vasıtasıyla telomeri uzatmak için ihtiyaç duydukları bilgileri verdiler ve gerisini hücrelere bıraktılar.

Bu proteinin sadece birkaç gün boyunca bir hücrede bulunması, hücrelerin ömrü ve işlevi üzerinde fizyolojik bakımdan önemli ve anlamlı bir etkiye sahip olmak için yeterliydi. Cooke, RNA telomerazına bir kez maruz kalmanın bu kadar etkili olmasının bir sürpriz olduğunu söyledi.

Cooke, “Çalışmamızla ilgili en beklenmedik şey, telomer genişleten teknolojinin hücreler üzerindeki çarpıcı etkisiydi” dedi. “Hücrelerin çoğalma kabiliyetinde bu kadar heyecan verici bir etki görmeyi beklemiyorduk. Daha normal şekilde çalışıp ve bölünebilirlerdi, biz onlara ekstra ömür verdik, aynı zamanda daha iyi çalışmasını sağladık.”

Araştırma ekibi, bu hücresel seviyedeki yaklaşımlarını günümüzde işe yarayan tedavilere göre de karşılaştırdı ve Cooke bunu gece gündüz yaptıklarını söyledi.

Cooke, “Yaşlanmanın birçok hücresel belirtisine baktık ve onlar üzerinde bu kadar etkileyici bir etki görmeyi beklemiyorduk. Bizim yaklaşımımız, hücresel yaşlanmanın tüm belirtileri üzerinde çok daha büyük bir etkiye sahipti” dedi. “Biz hücrelerin çoğalma kabiliyetini büyük ölçüde geliştirdik ve inflamotuar proteinlerin üretimini değiştirdik. İncelediğimiz hücre yaşlanmasının bu belirtileri, çalışmamızdaki tedavi ile tersine döndü. ”

Cooke, bu yaklaşımı yararlı bir işe dönüştürmek istiyor ve birkaç yıl içinde bunu beklenenden daha hızlı yapacaklarını söylüyor.

Cooke, “Bir doktor olarak, gördüğüm hastalıkların birçoğu yaşlanmaya bağlı. Kalp ve damar hastalıkları için yaşlılık büyük bir risk faktörüdür” dedi. “Bu ülkedeki insanların yaklaşık üçte biri, felç ve kalp krizlerine yenik düşüyor. Bunu düzeltirsek, bir sürü hastalığı düzeltiriz. ”

Cooke’ ın çalışması, başkalarının progeria hastalığı alanında yaptığı çalışmalardan farklıdır çünkü çoğu herkes progerianın genetik mutasyonuna ve bu mutasyon sonucu ortaya çıkan anormal proteine odaklanır. Cooke ve ekibi, bunun yerine bu çocukların telomerlerini genişletmek için bir yöntem geliştirmeye odaklandı.

Cooke, “Bu çocukları gördüğünüzde, diğer çocuklar gibiler. Oynamak istiyorlar, hayal etmek istiyorlar. Büyümek ve harika bir şeyler yapmak istiyorlar” dedi. “Ancak bunu yapamıyorlar. Böyle bir şansları yok. Tüm bunlar bu yaklaşımın peşine düşmeye değecek kadar yeterli sebeplerdir.”

Cooke yaşlanmanın geri döndürülemez olmadığını söylerken, bu çalışmalarının bir parçası üzerinde faydalı bir etkisi olabilir diyor.

“En azından hızlandırılmış yaşlanmayı durdurabilir veya yavaşlatabiliriz ve biz bu yöndeki çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bir sonraki adımlarımız bu tedaviyi klinik kullanıma doğru taşımaya başlamaktır. Bunu, mevcut hücre tedavilerini geliştirerek yapmayı planlıyoruz. Bu çocuklar için bir tedavi geliştirmeyi çok istiyorum. Bu alanda karşılanamamış bir ihtiyaç var.”

Kaynak : medicalxpress.com