Meme Kanseri: Eski İlaçların Mucizeleri
Üçlü negatif meme kanser tipi, mevcut olan üç ana meme kanseri alt tiplerden en öldürücüsüdür: Meme kanser vakalarından sadece 15%’sini oluştururken tüm meme kanseri bağlı ölümlerinin %50’sine sebep oluyor. Ayrıca, diğer meme kanserlerinden farklı olarak mevcut tedavilerin çoğuna karşı dirençlidir.
İsviçre’deki Geneva (UNIGE) ve Lozan (UNIL) Üniversiteleriden araştırmacılar , tarihten bilinen eski klofazimin antibiyotiğin özelliklerini inceleyerek in vivo testlerde meme kanser hastalığına karşı etkili olduğunu göstermişler.Bu ilacın etki mekanizması ,üçlü negatif meme kanseri de dahil olmak üzere birçok kansere neden olan hücre mekanizmasının bozulmasına yol açan Wnt hücre sinyal yolunu bloke eder.”Cancer letters”’de sunulan araştırma raporlarına göre,piyasada mevcut olan ilaçların farklı hastalıklara karşı etkili olabileceğinden dolayı yenden konumlandırmalarını gerektiğini vurgulamaktadır.
“Üçlü negatif” meme kanseri, özellikle genç kadınları etkileyen agresif bir meme kanser türüdür..Bu hastalığın çok hızlı ilerleme özelliğinden ve mevcut etkili tedavisi bulunmamasından dolayı çok tehlikeli bir hastalık olmuş.Her yıl dünya çapında yaklaşık 200.000’den fazla kadının ölümüne sebep oluyor.
Daha İyi Tedavi için Doğru Hedefleme
Gittikçe, sağlık uzmanları kanser hücrelerini spesifik olarak hedef leyebilen fakat diğer sağlıklı hücreleri koruyabilen tedavileri geliştirmeye çalışıyorlar. UNIGE’nin Oncohaematology Tıp Fakültesi Translayonel Araştırma Merkezi’nde (CRTOH) arıştırmacı olan Profesör Vladimir Katanaev, bu çalışmanın arkasındaki prensibi ile ilgil şu şekilde ifade etmiş “ Amaç sadece kanser hücrelerine özgür moleküleri tanımlanıp ve bu molekülere hedefleyen spesifik tedavileri geliştirmektir. Onkogen denilen etmenler, sağlıklı hücreleri kötü huylu(kanser) hücrelere dönüştürebilen kimsayal yapılardır, bu nedenle sağlıklı komşu hücrelere zarar vermeden onları yok etmek çok önemlidir.”
Karaciğer veya kolon kanseri gibi diğer kanserlerde olduğu gibi Wnt sinyal yolu üçlü negatif meme kanserinde de önemli rol oynadığını düşünülmektedir. Hücreler birbirleriyle kimyasal sinyal aracıyla yani sinyal yollarıyla iletişim kururlar.Bu sinyal alan hücreler hücre ya göç etme veya bölünme yoluyla yanıt verir . Wnt sinyal yolu, embriyogenezde büyük bir rol oynar: doğmamış bebeğin uygun şekilde gelişmesine izin verir.Yetişkinlerde ise, bu sinyal inaktif halinde bulunur. Bir mutasyon veya epigenetik modifikasyonuna bağlı olarak yeniden aktive olduğunda, hatalı bir büyüme sinyali verir ve tümör gelişimine yol açabiliyor. Dolaysıyla eğer Wnt sinyal bloke edilmesiyle tümör hürelerin büyümesi durdurulabilir.
Eski Antibiyotik İlaçtan Beklenmeyen Etki
2014 yılında, Profesör Katanaev’in ekibi ( UNIL’de), üçlü negatif meme kanserinde klofaziminin in vitro olarak Wnt sinyal yolu üzerindeki inhibitör etkisini göstermiştir.Sonradan hayvan modellerinde yapılan deney yaparak klofazimin in vivo olarak etkili olduğunu doğrulanmıştır. Vladimir Katanaev “Klofazimin , tümör büyümesini önemli ölçüde azalmasına yol açar .Ayrıca bu ilaçla ilgili herhangi bir olumsuz yan etkisi bulunmamış .Bu da ilaç geliştirme süreci için çok önemlidir” diyor.
Bunu dışında, klofazimin’in Wnt sinyal yolu üzerindeki beklenen in vivo etkiyi araştırmacılar tarafından gözlemlemiş. Ek olarak, klofazimin, konvasyonel ilaç olan doksorubisin ile kombinasyon halinde uygulandığında daha da etkilidir. UNIGE’ de çalışan araştırmacı ve bu çalışmanın ilk yazarlarından biri olan Alexey Koval ,bu araştırmanın sonuçlarını şöyle değerlendirmiştir “Klofazimin, Wnt sinyal yolunun inhibitörü olarak görev yaparak kanser hücrelerin çoğaltmalarını durdurur fakat hücreler öldürülmüyor. Öte yandan, doksorubisin artık çoğaltmayan hücreleri öldürüyor. Bu yüzden bu kombinasyon çok etkili tedavi sağlıyor”.
Yeniden Konumlandırma, Farmakolojinin Geleceği Olabilir mi?
Günümüzdeki yeni teknoloji ve yeni metotlar sayesinde, birçok araştırmacılar eskiden keşfedilmiş ilaçların bilinmeyen etkileri keşfetmek için yoğun çalışmaları yürütmektedir.İlaçların yeniden konumlandırılmaları,yeni ilaç keşfet sürecinden hem testler hem pazarlama prosedürleri açısından daha az zaman ve az maliyet gerektirir. Cüzzam hastalığında kullanılan bu antibakteriyel ajan (klofazimin), uzun zamandır piyasada ve aslında halk tarafından bilinen bir ilaçtır. Vladimir Katanaev, ” DSÖ’nün temel ilaçlar listesinde yer alan bu ucuz ilaç, İşviçre dahil olmak üzere tüm dünyada üretiliyor”.“Elbette bu bir avantaj, fakat bu ilaçla ilgili patent başvuru yapılamayacağından dolayı çalışmanın devam ettirmek için gereken kaynak yaratmak zor hale geldi.” diye ifade etmiştir.
Bir sonraki adım ise, ilk önce Cenevre sonra İsviçre’nin diğer şehirlerde gönüllü hastaları üzerinde klinik deneyler yapmaktır.
Kaynak : sciencedaily.com