Duygular ile Bağımlılık Yapan Maddelerin Kullanımı Arasındaki Bağlantı Açıklandı
Fotoğraf : Çalışmalar, 20 yıldan fazla 10.000 kişiden oluşan ulusal bir anketten, mevcut sigara içenlerin olumsuz duygulara verdiği yanıtları inceleyen laboratuvar testlerine kadar olan verilerin analizinden oluşmaktadır. Resim kamu malıdır.
Harvard Üniversitesi merkezli bir araştırmacı ekibi, Ulusal Bilimler Akademisi Bildiriler Kitabı’nda yayınlanan yeni bir raporda açıklanan dört iç içe çalışma seti sayesinde, bu sorulara yeni bir bakış açısı getiriyor: Araştırmalar, üzüntünün tiksinme gibi diğer olumsuz duygulara göre bağımlılık davranışını tetiklemede özellikle güçlü bir rol oynadığını göstermektedir.
Çalışmalar, 20 yıldan fazla 10.000 kişiden oluşan ulusal bir anketten, mevcut sigara içenlerin olumsuz duygulara verdiği yanıtları inceleyen laboratuvar testlerine kadar bu verilerin analizinden oluşmaktadır. Bir çalışma sayesinde , sigara içerken izlenmeye gönüllü olan sigara içicilerin sigaradaki gerçek nefes soluma hacmi ve sıklığı test edildi. Farklı çalışmalardan metodolojilerden yararlanırken, dört çalışmanın tümü, üzüntünün, diğer olumsuz duygulardan çok, insanların sigara içmeye özlemini artırdığı yönündeki merkezi bulguyu güçlendiriyor.
Rehber araştırmacı Harvard Kennedy Okulu doktora adayı Charles A. Dorison, “Alandaki geleneksel görüşlere göre ; öfke, iğrenme, stres, üzüntü, korku veya utanç olsun, her türlü olumsuz duygunun bireyleri bağımlılık yapan bir ilaç kullanma olasılığını artıracağıydı” dedi.
“ Çalışmamız ‘kötü hisset daha çok iç ‘ fikrinden daha detaylı gerçeklikler sunuyor. Özellikle, üzüntünün bağımlılık yapan madde kullanımı için güçlü bir tetikleyici olduğunu görüyoruz.” diye ekliyor.
Harvard Karar Bilim Laboratuarı’nın kurucu ortağı olan kıdemli ortak yazar Dr. Jennifer Lerner ve Harvard Kennedy Okulu’nda Kamu Politikası, Karar Bilimi ve Yönetimi Profesörü Thornton F. Bradshaw, araştırmanın faydalı kamu politikası sonuçları olabileceğini söyledi. Örneğin, sigara içmeyi önleyen reklam kampanyaları, üzüntüyü tetikleyen ve böylece sigara içenler arasında kasıtlı olarak sigara isteklerini artıran görüntülerden kaçınmak için yeniden tasarlanabilir.
Lerner, fakültesinde görev alan ilk psikologdur. 2018-19’da ABD Donanması Baş Karar Bilimcisi oldu. Lerner, 1990’lardan beri duyguların karar verme üzerindeki etkisini incelemiş, genelleştirilmiş olumsuz duyguların madde kötüye kullanımını tetikleyip tetiklememesi veya üzüntü gibi belirli duyguların bir alt kümesinin bağımlılıkta daha önemli faktörler olup olmadığı gibi konuları incelemiştir.
Dört çalışmanın teknikleri ve temel bulguları hakkında daha fazla bilgi:
- Araştırmacılar, 20 yıl boyunca 10,685 kişiyi izleyen ulusal bir anketten gelen verileri inceleyerek, katılımcılar arasında kendi bildirdikleri üzüntü kaynağının 10 yıl veya 20 yıl sonra tekrar sigara içmeye geri dönmekle ilişkisi olduğunu buldular. Daha mutsuz bireylerin sigara içiyor olma olasılıkları daha yüksekti. Özellikle, diğer olumsuz duygular mutsuzluk gibi sigara ile aynı ilişkiyi göstermedi.
- Daha sonra ekip nedenselliğini test etmek için bir deney tasarladı: Üzüntü insanların sigara içmesine neden oldu mu yoksa olumsuz yaşam olayları hem üzüntü hem de sigara içmeyi mi tetikledi ? Bunu test etmek için, çevrimiçi bir çalışma için 425 sigara içen işe alındı: Üçte birine bir yaşam partnerinin kaybı hakkında üzgün bir video izletildi. Sigara içenlerin diğer üçte birine ağaç işleme hakkında tarafsız bir video izletildi; son üçte birine ise sağlığa zararlı tuvalet kullanımını içeren iğrenç bir video gösterildi. Tüm katılımcılardan ilgili bir kişisel deneyim hakkında yazmaları istendi. Çalışma, üzüntü durumunda olan ve üzücü videoyu izleyen ve kişisel bir kayıp hakkında yazan bireylerin sigara içmek için hem nötr gruba hem de iğrenme grubuna göre daha yüksek isteklere sahip olduğunu buldu.
- Benzer yaklaşım üçüncü çalışmada ölçüldü : sigara içmeye duyulan özlemdense sigara solumak için duyulan sabırsızlık. İkinci çalışmaya benzer şekilde 700 katılımcıya nötr , tarafsız ve üzücü yaşam deneyleri ile ilgili video izletildi ve videolar hakkında yazı yazdılar. Yazıdan sonra az fakat hızlıca sigara solumak ya da fazla sigara solumak ile ilgili seçenekler verildi. Üzüntü grubundakiler sigara içmek için nötr gruptakilere göre daha sabırsız olduğunu kanıtladılar.
- Dördüncü çalışma, üzüntünün gerçek sigara içme davranışını nasıl etkilediğini test etmek için Boston bölgesinden 158 sigara içicisini araştırmaya aldı. Katılımcılar en az sekiz saat sigara içmekten kaçınmak zorunda kaldılar (karbon monoksit nefes testi ile doğrulandı). Rastgele üzüntüye veya nötr kontrol gruplarına dağıtıldılar . Sigara içenler Harvard Tütün Araştırma Laboratuvarı’nda özel bir odada oturdular, üzücü video izlediler ve bu video hakkında yazdılar ya da tarafsız bir video izlediler ve çalışma ortamları hakkında yazdılar. Sonra toplam nefes sayısını, hızlarını ve sürelerini test eden bir cihazla kendi markalarını içtiler. Sonuçlar ; üzüntü durumundaki sigara içenlerin daha sabırsız seçimler yaptığını ve soluma başına daha fazla hacim içtiğini gösterdi.
Lerner, araştırma ekibinin kısmen sigara içmenin ölümcül gerçekleri tarafından motive edildiğini söyledi. Tütün kullanımı, beş yıl boyunca sigara karşıtı kampanyalara rağmen önlenebilir ölümün önde gelen nedeni olmaya devam ediyor. Küresel sonuçlar da korkunç, bu yüzyılın sonuna kadar dünya çapında bir milyar erken ölüm öngörülüyor.
“Teori odaklı araştırmanın bu salgının nasıl ele alınacağına ışık tutmasına yardımcı olabileceğine inanıyoruz,” dedi Dorison. “Bu tehditle etkili bir şekilde yüzleşmek için psikoloji, davranışsal ekonomi ve halk sağlığı gibi disiplinlerde içgörülere ihtiyacımız var.” diye ekliyor.
Kaynak : neurosciencenews.com