Toprakla İlgili Gerçekler: Topraktaki Mikroplastikler Çevre Kirliliğine Nasıl Katkıda Bulunur?
Küresel üretimiyle plastik, çevre kirliliğine önemli ve kalıcı bir katkıda bulunuyor. Aslında, çevremizdeki plastik birikiminin yalnızca gelecekte artması bekleniyor. “Mikroplastikler” (MP) – boyutu <5 mm olan plastikler – deniz organizmaları tarafından ne kadar kolay yutulabildiklerinden ve bu döngü sonunda insanlara ulaşma yollarını bulabildiklerinden; özellikle problem yaratırlar. Ancak, mikroplastikleri içeren yalnızca deniz ortamı değildir. Tarımsal toprak üzerine yapılan araştırmalar, mikroplastiklerin sadece toprak kalitesini değil, aynı zamanda toprak organizmalarının fizyolojisini ve dolayısıyla toprak ve bitkiler arasındaki etkileşimi de olumsuz etkilediğini ortaya koymuştur. Bununla birlikte, mikroplastikler ile ilgili çalışmaların çoğu deniz ortamına odaklandığından, kullanılan tarım uygulamalarına (MP kaynağı) dayanan çeşitli toprak türlerinde mikroplastiklerin ne kadar bol olduğu belli değildir. Ayrıca, toprak kirliliğinden sadece dış MP kaynaklarının (kanalizasyon, atık su ve yağmur nedeniyle akan su) sorumlu olup olmadığı belirlenmeye devam etmektedir.
Seung-Kyu Kim başkanlığındaki Kore Incheon Ulusal Üniversitesi’nden bilim insanları, Journal of Hazardous Materials’da yayınlanan son çalışmalarında bu soruları araştırıyorlar. “Mikroplastikler üzerine yapılan çoğu çalışma deniz ortamına odaklanmıştır, ancak tarımsal uygulamalarda kullanılan plastik ürünlerin ayrıştırılması ve parçalanması yoluyla tarım ortamında önemli miktarda mikroplastik birikebilir. Kore tarım topraklarındaki mikroplastiklerin miktarını bulmayı ve farklı tarımsal uygulamalara ve çevresel koşullara göre nasıl değiştiklerini bulmayı umduk “diyor Prof. Kim.
Araştırmaları için bilim insanları, farklı tarımsal uygulamalara karşılık gelen dört toprak türünü inceledi: bir seranın dışındaki ve içindeki topraklar (sırasıyla GS-dış ve GS-iç), malçlama (MS) ve pirinç tarlası toprağı (RS). Bunlardan ilk üç numune, polietilen film kullanımını temsil ederken, RS numunesi çok az veya hiç plastik kullanımı olarak temsil ediliyordu. Tarım dışı MP kaynaklarının etkisini en aza indirmek için bilim insanları, kurak mevsimde kırsal tarım alanlarından örnekler topladılar. Yalnızca 0.1-5 boyut aralığındaki MP’leri kabul ettiler ve şekillerine göre sınıflandırdılar: parça (düzensiz), tabaka (ince ve düz), küre (yuvarlak) ve lif (iplik benzeri).
Beklenildiği gibi, bilim adamları GS-iç ve GS-dış’ta (GS-iç > GS-dış) en yüksek ortalama mikroplastik yoğunluğunu buldular, ancak şaşırtıcı bir şekilde, RS’den ziyade MS’de en düşük mikroplastik içeriğini buldular. Ayrıca, Mikroplastiklerin farklı şekilleri arasında, parçaların GS-iç; lifler, GS-dış ve MS; tabakalar, RS şeklinde olduklarını buldular. İlginç bir şekilde, GS-iç dışındaki tüm toprakların, seralar içindeki parça tipi mikroplastiklerin potansiyel iç kaynaklarına işaret eden tabakalara büyük bir katkısı olmuştur.
Bilim insanları ayrıca toprak örneklerinde MP boyut dağılımı ile ilgili ilginç bir eğilim gözlemlediler. GS-dış, MS ve RS’den farklı olarak (yalnızca bir dizi boyut için MP yoğunluğu gösterdi), GS-iç’de giderek daha küçük boyutlu parçacıkların arttığını gösterdiğini buldular. Bunu “çevresel kader etkisinin” yokluğuna bağladılar, bu da MP’lerin yüzeysel akış, sızma ve GS-iç örneklerinde rüzgarla uzaklaştırılmasına neden oldu. Prof. Kim, “Mikroplastiklerin çoğunlukla dış kaynaklardan kaynaklandığını vurgulayan önceki çalışmaların aksine, çalışmamız tarımsal topraklardaki mikroplastiklerin hem iç hem de dış kaynaklardan gelebileceğini ve konsantrasyonlarının ve boyutlarının çevresel faktörlerden büyük ölçüde etkilenebileceğini ortaya koyuyor.”
Bu bulgular, bir MP kaynağı olarak tarımsal çevrenin rolünün daha iyi anlaşılmasına katkıda bulunabilir. Umuyoruz ki, tarımsal topraklarda milletvekillerinin potansiyel risklerini değerlendirmek ve verimli yönetim stratejileri oluşturmak, mikroplastiklerin tehdidini azaltmamıza yardımcı olabilir.
Kaynak: sciencedaily.com
