Biyolojik Olarak Parçalanabilir Pipetlerin Dış Katmanlarında “Kalıcı Kimyasallar” Tespit Edildi

Biyolojik Olarak Parçalanabilir Pipetlerin Dış Katmanlarında Kalıcı Kimyasallar Tespit Edildi

Zararlı PFAS kimyasallarının bazı “yeşil” ve “gübrelenebilir” ürünlere karıştığına dair daha fazla kanıt bulundu.

Florida Üniversitesi Veteriner Hekimliği Koleji’nde yardımcı doçent John Bowden, kağıt pipetler popülerlik kazandığında çok fazla desteklemedi. Bowden, EHN’ye “Bu pipetler,içeceklerde çok çabuk bozulurlar ve ağızda parçalanırlar.”dedi.

Ancak daha sonra biyolojik olarak parçalanabilir bitki ve kağıt bazlı pipetler pazarı genişleyerek insanlara yapısal olarak daha sağlam ve sağlıklı pipetler kullanma imkanı sağladı. İnsanlar, sırılsıklam bir kağıt yığınını içeceklerinde çıkarmak zorunda kalmadan onları sağlam bir şekilde kullanabildiler.

Bowden şüpheciydi. Çoğu zaman, şirketler geçirgen ürünleri sıvılara dayanıklı per – ve polifloroalkil maddelerle (PFAS) kaplarlar.

Bowden araştırmak için 2020’nin başlarında Amazon’dan satın alınan 38 biyolojik olarak parçalanabilir pipet markasını  laboratuvarında test etti ve kağıt piperlerin dış katmanında 21 farklı PFAS kimyasalı tespit etti. Bowden ve ekibinin isimlerini anonim olarak tuttuğu markaların otuz altısı saptanabilir PFAS’a sahipti.

Chemosphere’de yayınlanan son araştırmaları, pipetlerini “biyolojik olarak parçalanabilir” olarak pazarlayan bazı şirketlerin halkı yanıltabileceğini gösterdi. Bowden, PFAS kimyasallarının “kimyadaki en güçlü bağlardan” biri olan karbon-florin bağları nedeniyle çevrede parçalanmadığını söyledi.

Bowden, “Bu kimyasallar çok dayanıklıdırlar, suyu iterler ve bu özellikler onların parçalanmasını çok zorlaştırır.Eğer bir malzemenin üzerinde PFAS varsa, bunun biyolojik olarak parçalanabilir olduğunu düşünmem.”dedi.

İnsanlar, sözde çevre dostu bir pipet seçeneği kullanarak PFAS maruziyetlerini artırıyor olabilirler.

PFAS Maruziyetleri Artıyor

Biyolojik Olarak Parçalanabilir Pipetlerin Dış Katmanlarında Kalıcı Kimyasallar Tespit EdildiFotoğraf 1: Michigan, Kalamazoo’da PFAS testi için numune şişeleri. (Kaynak: Çevre Bakanlığı, Büyük Göller ve Enerji / flickr)

“Kalıcı kimyasallar” olarak adlandırılan PFAS gıda ambalajları, leke tutmayan giysiler, kozmetikler ve mobilyalar gibi çeşitli ürünlerde kullanılmaktadır.

PFAS düzenli depolama alanlarında veya çöplükte biriktiğinde, genellikle yeraltı sularına sızar. Ek olarak, atık sudan çıkarılmaları zordur bu da atık su ile beslenen yüzey sularında yüksek seviyelere yol açar. Çevresel Çalışma Grubu (EWG), ABD’de kontamine olmuş 2.337 adet özel ve kamu içme suyu sahası olduğunu tahmin ediyor.

EWG’de kıdemli bilim insanı Tasha Stoiber, EHN’ye, “PFAS balıklarda, kuşlarda ve memelilerde de birikiyor. Bu hayvanlarda birikmesi demek sonsuz bir döngü olması anlamına gelir.” dedi.

Ulusal Yeraltı Suyu Birliği’ne göre, ABD’deki insanların yaklaşık yüzde 95’inin vücutlarında bir miktar PFAS konsantrasyonu bulunmaktadır.

İnsanların biyolojik olarak parçalanabilen belirli pipet markalarından yaşayacağı gibi küçük maruziyetler zararlı değildir. Ancak bu maruziyetler biriktikçe artar.

Silent Spring Enstitüsü’nün kıdemli bilim insanı Laurel Schaider, EHN’YE verdiği demeçte,         “Birçok farklı kaynakta kümülatif maruziyeti düşündüğümüzde, PFAS maruziyetlerinin çok çeşitli sağlık etkileriyle bağlantılı olması nedeniyle endişe verici. ” dedi.

PFAS’a yüksek seviyede maruz kalma belirli kanser riskleri, yüksek kolesterol seviyeleri, bebek doğum oranlarında azalma, aşı etkisinin en aza indirilmesi ve karaciğer enzimlerindeki değişiklik gibi etkileri ortaya çıkarmaktadır.

Bowden,” Bu kimyasallara en güvenli maruz kalma sıfırdır.” dedi.

 PFAS’ın “Temel Kullanımlarını” Tanımlama

 Temiz su ve toksik olmayan ürünleri savunan bir kuruluş olan Güvenli Devletler stratejik danışmanı Renée Sharp, biyolojik olarak tamamen parçalanabilir bir geleceği teşvik etmek için, ilk adımın PFAS’ı uygulanabilir alternatiflere sahip ürünlerden aşamalı olarak çıkarmak olduğuna inanıyor.

Bu düşünce AB’de desteklenmeye başladı.

2019’da İsveç, Danimarka, Almanya ve Hollanda’daki yetkililer, 2030 yılına kadar PFAS kimyasallarını kullanımının sonlandırılmasını planladığını duyurdu.

Belgede,toplumun PFAS kullanan ürünlere bağımlılığı göz önüne alındığında bu geçiş sırasında yalnızca “temel kullanımlar” için izin verilmesi gerektiği belirtildi. Avrupa Komisyonu, “Toksik Olmayan Bir Çevreye Doğru Sürdürülebilirlik için Kimyasallar Stratejisinde “ bunu taahhüt etti.

Sharp EHN’ye “ABD’de tam olarak yapmamız gereken şey bu.” dedi.

Kanada, Ontario’da bulunan çevre avukatı David McRobert, EHN’ye verdiği demeçte, bunun herhangi bir yerde önemli bir etki yaratması için, “temel kullanımların” ne olduğu konusunda daha büyük bir fikir birliğine ihtiyaç olduğunu söyledi.

McRobert “Fikir birliği oluşturmaktan bahsettiğimde geniş bir fikir birliğinden bahsediyorum.Medya ve politikacılarla çalışmak, öğrenci yetiştirmek gibi.”dedi.

McRobert, bu fikir birliğinin şu anda mevcut olmadığını söyledi.

Kaynak: ehn.org

735 Kez Okundu

Figen Ergene

1995 İstanbul doğumluyum.2018’de Kocaeli Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümünden mezun oldum.Marmara Üniversitesi Polimer Bilimi ve Kimyası bölümünde yüksek lisans yapıyorum. Kimya hayatımızın büyük bir bölümünü kapsıyor ve her gün yeni gelişmeler olmakta. Bu yeni gelişmeleri takip etmek ve iletmek için haber çeviri ekibine katıldım.Polimer kimyası,biyoteknoloji,organik kimya,ilaç endüstrisi ilgi duyduğum alanlardandır.

You may also like...

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com
Kopyalamak Yasaktır!