Altın Değerinde Buluş! Griffith, Kanserin Saptanması için Yeni Bir Yol Buluyor
Griffith üniversitesi bilim insanları, kanseri erken tespit edebilecek yeni bir nanomalzeme grubu geliştirdiler. Pahalı olmayan, noninvazif (yayılma eğilimi olmayan, yerelleştirilmiş) teşhis aracı, laboratuvar ekipmanlarına daha az bağımlı kalarak; kolay ve hızlı bir şekilde yorumlanabilen hassas ve özgül sonuçlar sağlayabilecek. Wollongang üniversitesinden (UOW) bir takımla birlikte çalışan araştırmacılar, vücut sıvısını algılamak için nanogözenekleri bulunan altın yüklü demir oksit küplerini kullanan nanotaşıyıcılar olan yeni bir sınıf enzim geliştirdiler. Geliştirilen bu enzimlerde altın kullanılmasına rağmen pahalı bir işlem değildi.
Araştırmacılar, 5 doların altında taşınabilir bir teşhis cihazı oluşturmak amacıyla bu teknolojiyi geliştirmeye devam edecekler. Kanserin erken tanısı daha etkili ve daha ucuz bir tedavi sağlamaktadır. En erken evrelerde tespit edilen kanserlerin çoğu tedavi edilebilmektedir. Ancak günümüzdeki çoğu tedavi metodunda pahalı biyomateryaller kullanılmaktadır. Gelişmiş ülkelerde ileri teknolojiye dayalı aletlere güvenilmekte ve kaynakça güvenilmeyen düzeneklerin kullanımı sınırlandırılmaktadır.
Takımın iki aşamalı tanı metodunda; kanserli hastalardan serum ve doku örneklerindeki proteinler ve DNA yada RNA toplanmaktadır. Kanser biyolojik belirteçleri manyetik olarak izole edilmektedir. Bu izole işleminde nanogözeneklere sahip altın yüklü demir oksit nanoküpleri kullanılmaktadır. Sonra basit ve pahalı olmayan non-invasif algılama cihazı, hastaya; kanserin erken tanısı için kısa sürede yüksek doğrulukta sonuç vermek için kullanılır. Test, genellikle çok az miktardaki (5µL) klinik numuneleri kullanır; test pozitif sonuç verirse renk değiştirir. Testin doğruluğu klinik numunelerde sonuçlarla ilişkili olarak kanıtlanmıştır.
“Çıplak gözle gözlem, merkez laboratuvara numuneler göndermek zorunda kalmadan kanserin biyolojik bir belirtisinin varlığı için tarama testinin (evet / hayır cevabı) ilk aşaması olarak kullanılabilir ve bir kez olumlu sonuç elde edersek, daha fazla onaylayabiliriz ve taşınabilir UV-görünür spektrofotometri veya tek kullanımlık ekran yazılımlı elektroda dayanan elektrokimyasal okumalar ile numunelerde bulunan biyolojik belirteçlerin seviyesini ölçebiliriz” Griffith Üniversitesi, Queensland Mikro ve Nanoteknoloji Merkezi’nden (QMNC) öncü yazar Dr. Muhammad JA Shiddiky
Griffith Üniversitesi’nden olan diğer araştırmacılar Prof. Nam-Trung Nguyen ve doktora öğrencileri Sharad Yadav ve Md Nazmul Islam’tır.
Ekibin üyeleri; Wollongang Üniversitesi’nden Profesör Yusuke Yamauchi, Dr Md. Shahriar Hossain, Avustralya Yenilik Malzemeleri Enstitüsü’nden (AIIM) Shunsuke Tanaka, Mekanik, Malzeme, Mekatronik ve Biyomedikal Mühendisliği’nden Profesör Gursel Alici’dir.
Doktora programını AIIM aracılığıyla alan ve aynı zamanda Griffith Üniversitesi QMNC’de Araştırma Görevlisi olan Mostafa Kamal Masud, iki üniversiteden araştırmacıları bir araya getirerek çalışmada çok önemli bir rol oynamıştır.
Profesör Yamauchi ve Dr Hossain, “Şimdi, endüstri ölçeğinde üretimler yapabilmek için daha basit stratejiler kullanarak çeşitli türdeki fonksiyonel nanogözenekli demir oksitleri test etmeye çalışıyoruz” dedi.
Ekip kısa süre önce çalışmalarının farklı yönleri ile ilgili makaleleri 3 dergide yayınladı: Royal Society of Chemistry dergisi, the American Chemical Society dergisi ve Analytical Chemistry and the Royal Society of Chemistry’s Chemical Communications.
Bu nanopartiküle dayanan potansiyel cihaz dünyanın her yerine imal edilebilir, cihaz üreticileri şimdi proje üzerinde işbirliği yapacak ortaklar arıyor.
Kaynak : griffith.edu.au
