Araştırmacılar, Kan Örneklerinde Kafein ve Başka Bileşiklere Rastladı
Fotoğraf: Chen ve van Bremen, araştırmalarda kullanılan kan örneklerinde ilaç kalıntılarına rastladı.
Oregon Eyalet Üniversitesi’nden bilim adamları, araştırmalarında kan bankalarına bağlı biyomedikal tedarikçilerden temin ettikleri farklı donörden toplanan 18 parti kan örneği kullandılar. 18 partinin hepsinde kafein izine rastlandı, numunelerin çoğunda öksürük ilacı ve anti-anksiyete ilacı kalıntıları bulundu. Farmasötik ve Biyomedikal Analiz Dergisi’nde yayımlanan bulgular, kan transfüzyonlarında kontaminasyon potansiyeline işaret etmekte ve araştırmalarda kullanılan kanın saf olmama ihtimalini göstermektedir.
Linus Pauling Enstitüsü’nde ve Oregon Eyalet Üniversitesi’nde Farmasötik Bilimler Bölümü’nde bir doktora öğrencisi olan Luying Chen, “Kontaminasyon açısından kafein hastalar için büyük bir endişe kaynağı değil ancak günümüz toplumunu yorumlamak için iyi bir kaynak olabilir. Numunelerde izine rastlanan diğer ilaçlar ise hastalar için bir sorun olabilir. Bunun yanında kontaminasyon, bu tür araştırmalar yapanlar için de sorun teşkil ediyor çünkü temiz kan örnekleri bulabilmek oldukça zor.” dedi
Chen ve Oregon Eyalet Üniversitesi’nden Prof. Richard van Breemen, numuneleri Xanax ticari ismi altında satılan bir anti-anksiyete ilacı olan alprazolam, reçetesiz satılan bir öksürük kesici olan dekstrometorfan ve tip 2 diyabet tedavisinde kullanılan bir ilaç olan tolbutamid kalıntıları için test etti.
Numunelerin hiçbiri tolbtamid içermiyordu ancak sekiz numunede dekstrometorfan, on üç numunede alprazolam kalıntısına rastlandı.
Profesör van Breemen’e göre kapsamlı bir satıcı ve kan bankası araştırması yapılmamış olsa eldeki bulgularla problemin ne kadar yaygın olduğu konusunda tahminde bulunmak zor değil.
Van Breemen, “İlaç etkileşimi tahlil onayını yaparken aradığımız ilaçları bulduk. Aradığımızdan başka ilaçlar da kanda bulunuyor olabilir. Bu, göz önünde bulundurulması gereken başka bir problem.” diye ekledi.
Çalışmanın amacı, bitkisel takviyeler ve ilaç metabolizması arasındaki olası etkileşimleri değerlendirmek için yeni bir yöntemi test etmekti.
Bu yeni yöntemde, hızlı protein çökeltmesi ve ultra yüksek basınçlı sıvı kromatografisi kullanılıyor.
Klinik çalışmada, katılımcılar şerbetçi otu, meyan kökü ve kırmızı yonca gibi bitkisel takviyelerle birlikte bir ilaç kokteyli aldılar. Bu çalışmanın amacı bitkisel takviyelerin herhangi bir ilacın diğerlerinden farklı bir şekilde metabolize edilmesine neden olup olmadığını görmekti.
Profesör van Breemen, “Botanikler temelde ilaç benzeri faaliyetler gösteren doğal ürünler içeriyor. Doğal ürünler de aynı ilaçlar gibi ilaç metabolizmasına etki eden enzimleri değiştirebilir. Reçeteli ilaç kullanan birisi aynı anda bitkisel takviye aldığında bu durum gerçek bir problem haline gelebilir. İlaçlar ile bitkisel takviyelerin etkileşimleri öngörülebilir değildir, bu sebeple bu etkileşimleri aramaya yönelik yöntemlere ihtiyaç vardır. Araştırma sürecinde ilginç olan ise kan örneklerinde kontaminasyon bulgularına rastlamaktı.” dedi.
Kaynak: sci-news.com