Araştırmacılar Peptitlerde Pikosaniye Yük Transferini Gözlemlediler

Araştırmacılar Peptitlerde Pikosaniye Yük Transferini Gözlemlediler

Fotoğraf: peptitler biyolojik, endüstriyel,polimer,elektronik gb. pek çok geniş kullanım alanına sahiptir.

Moleküller arasındaki elektron transferi, örneğin fotosentez ve solunum gibi biyolojik enerji akışlarının temelini oluşturur.

Elektron transferi, yaşamı sürdürmek için çok önemli olmasına rağmen, bu ultra hızlı süreçlere aracılık eden sistemler oldukça karmaşık olduğundan, özellikle uzun proseslerde hızını belirleyen faktörler net olarak anlaşılamamıştır.

Elektron transfer hızlarına ilişkin daha iyi yöntemler üretmek, araştırmacıların fotonik teknolojileri, elektronik cihazları, enerji dönüşümünü ve kimyasal dönüşümleri geliştirmesini sağlayacaktır.

California Üniversitesi, Riverside (UC Riverside) rehberliğinde çalışan uluslararası bir araştırma grubu, peptitlerde bulunan hidrojen bağlarının neden olduğu pikosaniye yük transferini kaydetti. Pikosaniye, 1 saniyenin trilyonda biridir. Peptitler, kimyasal olarak bağlı amino asit zincirleri de dahil olmak üzere, canlı organizmaların kritik yapı taşları olan kısa zincirli protein analoglarıdır. Bu buluş, elektron transferinde hidrojen bağlarının rolünü gösteriyor. Çalışma bulguları Proceedings of the National Academy of Sciences dergisinde yayınlandı.

UC Riverside’daki Marlan ve Rosemary Bourns Mühendislik Koleji’nde biyomühendislik profesörü olan Valentine Vullev, Polonya Bilimler Akademisi’nden Daniel Gryko ve California Teknoloji Enstitüsü’nden Harry Gray ile birlikte, 20 kovalent bağa kadar genişleyen oligopeptit bağlayıcılarla bağlı bir alıcı moleküle vericidir. Genel olarak, elektron transferi, çok uzun bağ mesafeleri olan peptitlerde bir mikrosaniye veya saniyenin milyonda birini gerektirir. Araştırmacılar, buldukları kısa peptitlerle bağlanan donör ve reseptör moleküllerini seçtiler, aslında hidrojen bağlarıyla stabilize edilmiş açıkça tanımlanmış yapılar varsaydılar.

Ek analizler, her molekülün içinde bulunan hidrojen bağlarının, verici ve alıcıyı akrep şeklindeki bir moleküler mimaride yan yana getirdiğini ve böylece pikosaniye elektron transferine izin verdiğini gösterdi.

Çalışma sonuçları, enerji depolamadaki gelişmelere öncülük edebilir ve iletken mineraller yerine iletken polimerlerden yararlanan organik elektroniklerin geliştirilmesine öncülük edebilir.

Kaynak: azom.com

509 Kez Okundu

Esra Karan

1994 yılında doğdum. Bursa teknik üniversitesi kimya mühendisliği lisans mezunuyum. Balıkesir üniversitesinde iş sağlığı ve güvenliği tezsiz yüksek lisansını tamamladım. İlgi alanlarım polimerler, petrokimya, gıda kimyası….

You may also like...

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com
Kopyalamak Yasaktır!