Bakanlık onaylı parfümleri alın
Birçok insanın kullandığı parfümler içinde kimyasal maddeler barındırıyor. Ucuz parfümlerin yanında pahalı parfümlerde de kimyasallar var.
Dermatoloji Uzmanı Ezgi Ulu, herşeyin içinde olduğu gibi parfümlerin içerisinde de bir takım kimyasalların bulunduğunu söyledi. Ulu, “Normal gerçek parfümlerde bu kimyasallar kontrol altına alınabiliyorlar. Çünkü Sağlık Bakanlığının onayı gerekiyor. Bir sürü seriden geçiyorlar. Kontrol serilerinden geçiyorlar. Olan kimyasallar insan sağlığını en az etkileyecek şekilde tasarlanmaya çalışılıyor. Ama özellikle bu sahte parfümlerin ortaya çıkmasıyla, ülkemizde de denetiminin düzenli yapılmaması dolasıyla sıkıntılar var. Pahalı parfümlerde de kimyasallar var ama sahte parfümde kokusunun kalıcı olması için daha fazla konuluyor. Bu da insan sağlığını daha tehdit eder bir konuma getiriyor. Bu sahte parfümlerin denetimi Sağlık Bakanlığı tarafından yapılmıyor. Sadece parfüm değil kozmetik ürünlerin arkasına bakın Tarım Bakanlığı onaylı yazar. Parfümün insanlar üzerinde yapılmış testlerden geçmesi gerekir. İlk üretim aşamasında bir takım kontrolden geçmeleri gerekir. İlaçlar gibi. Evre1, evre2, evre3 onayları, sağlığa zararları var mı, kanserojen etkisi var mı bu şekilde onaylardan geçmesi gerekir. Belirli bir marka öne sürebilmek için Sağlık Bakanlığından geçmesi gerekir. Sağlık Bakanlığı onayı vardır. Ürün üretilebilir, satışı yapılabilmesi için raflara gönderilebilir gibi. Tarım Bakanlığı onaylı olanlar insan sağlığı üzerine denetim yapılmamış olanlar. İnsanlarda değil de başka şeylerde kullanılacak gibi denetimi yapılıyor. İnsanda sıkıntı olursa hak da iddia edemez o kişi. Bunun böyle bir denetimi yok. Siz bunu bilerek almışsınız diyorlar. Ülkemizde bunun çok iyi bir şekilde denetlenmesi gerekiyor. Bu konuda eksiklik var.”ifadelerini kullandı.
Parfüm Sıkanlar Sıkmayanları da Etkiliyor
kötü kokuyu bastırmak için değil de temiz vücut güzel koku amacıyla, tene, yüze, boyuna sıkılmadan kıyafetin üzerine uzaktan sıkılarak kullanılabildiğini belirten Ulu, “2 boyutta parfümlerin zararı var. 1 deri üzerine etkileri, 2 solunum sistemi üzerine etkileri vardır. Deri üzerine etkilerini alırsak yakından sıkıldığında, terli vücuda sıkıldığında alerjik etkileri daha fazla artıyor. Özellikle parfüm sıkıp, güneşe çıkarsak bu etkiyi daha da artırıyor. Önce bir kızarma, kaşıntı, orada bir yanma etkisi şeklinde hastada bir acı hissi ortaya çıkıyor. Bu kızarmalar, kaşıntılar zamanla daha kronik bir hal alabiliyor. Parfüm sıkıp güneşe çıktığında koyu renk lekelenmeler oluşuyor. Lekenin tedavisi çok zor. Güneş görmeyen yerlere hafif kulak arkasına ya da bileklere sıkılabilir. Bazen asansöre bindiğimizde yanımızdaki kişi parfüm sıktıysa bundan rahatsız olabiliyoruz. Sıkmadığımız halde bize zararı dokunuyor. Nefes darlığına yol açabiliyor. Bazı kişilerde de sürekli öksürme hissi yaratıyor. Özellikle bu küçük çocuklarda daha sıkıntılı. Çocuklar belli bir yaşa kadar bu tarz şeylere açık. Çocuklarda astımı tetikleyebiliyor. Her şey alerji yapabilir. En basitinden çilek doğal bir meyve alerji yapabiliyor. Doğal parfümlerde de diyelim ki lavantadan üretiliyor. Öyle çok bilinen alerjen bir madde değil. Ama yüz kişiden birinde alerji yapma ihtimali var. Eğer gerçekten saf üretiliyorsa, içerisinde kimyasal barındırmıyorsa hem alerji yapma potansiyeli çok daha düşük olur. Hem de kanserojen etkileri çok daha düşük olur.”ifadelerinde bulundu. Uslu aynı zaman da parfümün doğaya verdiği zararlara da değindi. Uslu Kullandığımız bütün kozmetik ürünlerin, sanayi ürünlerinin, fabrikasyon ürünlerinin hepsinin havaya verilmesiyle birlikte birikici zararlarının olduğunu söyledi.
Kaynak : hakimiyet.com
