Bitki Bazlı Alev Geciktiriciler Ateşe Karşı Koyma Konusunda Daha Az Zehirli Bir Seçenek Olabilir
Fotoğraf: Bitki bazlı yeni nesil alev geciktiriciler alevleri, yaygın kullanılan türevleri gibi zehirli etkiler yaratmadan engelleyebilecek
Bilim insanları kabuklu yemişler ve çay yapraklarındaki asitleri alev geciktirici bir kimyasala çevirdiler.
Alev geciktiriciler daha yeşil bir hal alıyor.
Bilim insanları; mobilya, elektronik ve diğer tüketici ürünlerinde kullanılan alev geciktiricilerine alternatif olarak kullanılması mümkün olabilecek ve bitkilerden elde edilen bir molekül ile geliştirilmiş yeni nesil alev geciktiriciler yarattılar.
Yaygın kullanılan sentetik alev geciktiricilerin, yüksek sıcaklıkla karşı karşıya kaldıklarında tiroid problemleri ve kanser gibi sorunlara yol açtığı biliniyor (SN: 3/16/19, p. 14). Benzer şekilde, bu kimyasallar toprakta uzun yıllar bozulmadan kalıyor (SN: 4/24/10, p. 12).
Bilim insanları yeni nesil bitki bazlı kimyasalların toksisite testlerini henüz gerçekleştirmediler. Diğer yandan Mount Pleasant’daki Central Michigan University’den organik polimer uzmanı kimyager Bon Howell “Bitki bazlı ürünler genelde daha az toksiktir be biyobozunurdur” diyor.
Howell ve ekibi bu çalışmalarını, 26 Ağustos’ta San Diego’da düzenlenen American Chemical Society yıllık toplantısında sundular.
Bitki bazlı bu alev geciktirici, kabuklu yemişler ve çay yapraklarında bulunan galik asit ve 3.5-dihidrobenzoik asitten elde ediliyor. Bu bileşikler fosforil klorit ile işlem gördüğünde fosfor ester grubu bir alev geciktirici elde ediliyor. Bu bitkiler kolay bulunduğu ve kimyasal işlem de son derece temel bir işlem olduğu için, üretimi büyük ölçekte kolay uygulanabilecek bir yöntem elde ediliyor.
Fotoğraf: Solda, elektronik ve otomotiv parçaları üretiminde kullanılan ve hızlıca alev alan reçine. Sağda, bitki bazlı alev geciktirici ile yangından kaçınma.
Howell ve arkadaşları, elektronik, uçak ve otomotiv parçaları üretiminde kullanılan reçineleri test tabi tuttular. Alev geciktirici ile zenginleştirilmiş reçinenin, saf reçineye göre çok daha uzun süre aleve dayanım gösterdiğini raporladılar. Aynı zamanda yanmaya başlayınca hızlıca sönümlendiğini de belirttiler. İşlem görmemiş reçine tamamen tükenene kadar yanarken, katkılı reçinenin 10 sn içerisinde sönümlendiği aktarılıyor. Yapılan testler, bitki bazlı alev geciktirici ile ticari alev geciktiricileri karşılaştırmıyor.
Araştırmacılar aynı zamanda reçinenin alev almasını sağlayacak minimum oksijen miktarını da belirlemeye çalışıyorlar. Howell, “Bu miktar ne kadar yüksekse o kadar iyi diyor”. “Gaz odası testlerinde, saf reçinenin %19 oksiyen seviyesinde yandığı görülüyor. İşlem görmüş reçine ise %33 oksijen seviyesine varana kadar yanmıyor”.
Kaynak: sciencenews.org