Ege Üniversitesi Bilim İnsanlarından Akciğer Kanseri Tedavisinde Umut Veren Gelişme
Ege Üniversitesi Bilim İnsanlarından Akciğer Kanseri Tedavisinde Umut Veren Gelişme Ege Üniversitesi bilim insanları halk arasında ‘pelemir’ ismiyle bilinen bitki üzerinde yaptıkları çalışmalarda kanser hastalığının tedavisi için umut verici gelişmeler kaydettiler.
EÜ Fen Fakültesi Kimya Bölümü Organik Kimya Anabilim Dalı öğretim üyeleri Prof. Dr. Süheyla Kırmızıgül ve Doç. Dr. Nazlı Sarıkahya öncülüğünde pelemirden yeni bir kanser ilacı üretilmesi amacıyla sürdürülen çalışmalar devam ediyor.
Ege Üniversitesinin klinik olarak kanser hastalığının tedavisinde önemli merkezlerden birisi olduğunu belirten EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, ‘‘Klinik başarıların yanında kanser hastalığına çare bulunması noktasında da bilim insanlarımız önemli çalışmalar yürütüyor. Literatüre kazandırılan yeni biyolojik aktif doğal ürünlerin hayata geçirilmesiyle, ülkemiz kaynakları değerlendirilerek dışa bağımlılığı azaltacağız ve tamamen yerli, doğal kaynaklı ve ucuz kemoterapi ilaçlarının hazırlanmasına da büyük katkı sunacağız. Bu çalışmaya imza atan değerli akademisyenlerimi kutluyorum. Çalışmalarının ürüne dönüşmesi noktasında da gereken desteği vermeye hazırız’’ diye konuştu.
Türkiye’nin Endemik Bitki Türü
Türkiye’nin endemik bitki cinslerinden biri olan Pelemir’de kanser hastalığının tedavisinde kullanılan ‘saponin’ tipi bileşikler tespit ettiklerini söyleyen Prof. Dr. Süheyla Kırmızıgül ‘‘Bu bileşiklerin laboratuvar ortamında yapılan genel aktivite taramaları sonucunda, akciğer kanserine karşı oldukça ümit verici ve bugüne kadar yapılan çalışmaları daha ileri taşıyabilecek bulgulara ulaşıldı. Pelemirde bulunan bileşiklerin akciğer kanserinin tedavisinde piyasada ticari olarak kullanılmakta olan bir ilaçtan çok daha aktif olduğu tespit edildi. Buna ek olarak pelemirde bulunan bileşiklerin laboratuvar ortamda sağlıklı hücreler üzerindeki olası yan etkilerinin de yine aynı ilaçtan neredeyse iki kat daha az olduğu sonucuna varıldı’’ diye konuştu.
Türkiye’nin zengin bitki florasına sahip olduğunu ifade eden Prof.Dr. Süheyla Kırmızıgül şöyle konuştu: ‘‘ Ülkemizdeki yüksek endemiklik oranı düşünüldüğünde bu alandaki çalışmaların geliştirilerek uygulamaya konulmasına ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Kanser tedavilerinde kullanılan sentetik ilaçların hastalar üzerinde oluşturduğu ciddi yan etkiler ve bu ilaçlara karşı kazanılan direnç nedeniyle, doğal kaynaklardan özellikle bitkilerden yeni biyoaktif doğal ürünlerin keşfi oldukça önemli.’’
‘‘Türkiye’de saponinlerin kullanımı yok denecek kadar az. Bu çalışma ile projemizde yer alan biyoaktif saponinlerin farmakolojik olarak kullanımı konusunda önemli bir aşama kaydedileceği düşüncesindeyiz’’ diye konuşan Doç. Dr. Nazlı Sarıkahya ise ‘‘Alınacak sonuçların, ülkemiz bitki türlerinden anti-kanser etkili yeni doğal ürünlerin keşfedilip patent alınması ve ticari olarak değerlendirilmesi gerçekleştirilmiş olacak. Elde edilecek veriler sayesinde ülkemizdeki en büyük sağlık problemlerinden biri olan akciğer kanserine karşı bir çözüm üretilebilecek, hem de biyoteknolojik ürün oluşturma yönündeki çalışmalar için altyapı oluşturulacak. Laboratuvar ortamında yapılmış olan bu çalışmalar ve elde edilmiş sonuçlar, klinik çalışmalar için öncü olacak ve ileride pek çok farklı projenin doğmasına zemin hazırlayacak’’ dedi.
Çağımızın vebası olarak nitelendirilen kanser, giderek artan bir sağlık problemi. Dünya Sağlık Örgütü’nün en son yayımlanan raporuna göre dünyada ve Türkiye’de ölüm nedenleri arasında kanser ilk sırada yer almaktadır. Yapılan istatistiklere göre; erkeklerde dünya’da ilk sırada prostat kanseri, Türkiye’de ise ilk sırada % 52.5 oranı ile akciğer kanseri yer alıyor. Kadınlarda ise, dünya verilerine paralel olarak ülkemizde meme kanseri % 43 oranı ile ilk sırada.
Pelemir Türkiye’de Hangi Bölgede Bulunuyor ?
Türkiye’nin değişik bölgelerinde yetişme alanı bulunan Pelemir’in 40 farklı türü bulunuyor. Özellikle Orta Anadolu ve Akdeniz Bölgesinde pek çok farklı türüne rastlanan Pelemir’in Türkiye’de 24 farklı endemik türü bulunuyor.
Kaynak : ege.edu.tr