Fosil ya da İnorganik Yapılar? Bilimadamları Yaşamın İlk Formlarını Kazıyor
Özet: Fosil yapılı maddeler doğal kaynaklı sularda beslenerek büyürler. Uluslararası araştırmacılar tarafından gerçekleşen keşiflere göre de, gezegenin ilk oluşum aşamalarında görünen bu yapılar inorganik yapılı olmakla birlikte basit kimyasal reaksiyonlar sonucu oluşmuşlardır.
Uluslararası araştırmacılar, inorganik yapılı kimyasalların kendiliğinden birleşerek kompleks yapıları meydana getirdiğini söylüyorlar. Bu yapıların da dünya üzerindeki yaşamın ilkel hallerini temsil ettiğini ekliyorlar.
İspanya Granada’ da bulunan Florida Devlet Üniversitesi Kimya Anabilim Dalı Profesörü Oliver Steinbock ve İspanyol Araştırm Konseyi’ nden Juan Manuel Garcia-Ruiz “Bilimsel Avantajlar” adlı bir makale basmışlar. Bu makalede, bahsedilen fosil yapılı maddelerin doğal kaynak sularında bulunduğu bilgisi yer alıyor.
Bu, dünyanın ilk mikro fosillerinin tanımlanmasını zorlaştırıyor; diğer gezegenler ve aydaki yaşam arayışını yeniden ortaya çıkarıyor.
“İnorganik mikro yapılar hem morfolojisi hem de kimyasal birleşimi açısından ayırt edilemiyor.” Diyor Garcia-Ruiz. Bilimadamları, son laboratuvar çalışmalarında ipuçları yakalamışlardır ama son zamanlarda, doğada nasıl bir olayın gerçekleştiği ; Steinbock ve Garcia-Ruiz’ in araştırmaları sayesinde daha da açık hale gelmiştir.
Bu işi gerçekleştirmek bir takım bilim adamının; Kuzey Kaliforniya’ daki Ney Baharı’ ndan gelen soda suyunun analiz etmesi ile gerçekleşir. Bugün bu su tipi dünya çapında sadece birkaç noktada bulunur ve de dünyanın varoluş aşamalarından yayılarak ilerlemiştir.
Suya suyuna bu özelliğini sadece kalsiyum ya da baryum tuzu gibi bir kimyasal kazandırır. Bu su tüpleri; sarmallar ve ilkel organizmaların şeklini anımsatan solucan benzeri nesneler gibi küçük yapılar üretirler. Bu su aynı zamanda; sedef adı verilen denizdeki parlak yapılara benzer kompleks mineral yapıları meydana getirirler.
Gerçek fosiller ve inorganik yapılar arasındaki yakınlık , görünüşün ötesine geçerek bu yapıların kimyasal özelliklerine kadar uzanır. Bu durum, bilimciler için dünyadaki ilk yaşam bulgularının incelenmesini daha komplike hale getirecektir.
“Bizim bulgularımız basit biyolojik şekiller ve kompleks organik yapıların benzerliğine dayanmakla birlikte ilk mikro fosillerin dünyadaki ve diğer gezegenlerde hayat olduğuna dair ipuçlarını ortaya çıkartır.” Diyor Steinbock. “Bu oldukça büyüleyici bir durum. Eğer Mars’ a gitmiş olsaydım; bu fosili nasıl tanımlardım? Fosilin bir zamanların yaşam ipucu olduğuna nasıl ikna ederdim? Gelecekte, bilim adamları inandıkları hayata benzeyen ipuçlarının gerçekten de böyle olmadığı konusunda daha da uyanık olmalılardır.” Diye de ekliyor.
Kaynak: sciencedaily.com
